onunla konuşmak ister misin, yoksa benimle mi konuşursun? | Open Subtitles | هل تريد ان تتحدث أليه أم تريد أن تتحدث ألي؟ |
Sık sık hatırlatıldığı üzere... onunla konuşmamda yasadışı bir şey var mı? | Open Subtitles | أنا مستمر بتذكيرك، هل هناك أي شيئ غير قانوني في تحدثي أليه ؟ |
Beraat ettiğinden beri onu görmüyorum ve onunla konuşmak isterim. | Open Subtitles | لم أراه منذ أن أسقطوآ التهم عنه وكنت أريد نوعا ما التحدث أليه |
Biryerlerde mutluluk vardır. Sadece oraya gitmeliyim. | Open Subtitles | لابدّ أن يكون هناك مكان أفضل يمكن الذهاب أليه. |
Evimi geri almak için de şimdi oraya gidiyorum. | Open Subtitles | أنا أعيش، أنا شيرمان أوكسين وأنا أذهب أليه لأستردّ منزلي |
Gecikmedim. Sonra yanına gidip, Ona bir bira koydum. | Open Subtitles | وهو ما فعلته ، ثم انضممت أليه لاحقاً وصببت له البيره |
onunla konuşmak için ben de her şeyimi verirdim. Ama yapamazsın. | Open Subtitles | .سأتخلى عن كل شيء لأتحدث أليه .لكن لا يمكنكِ ذلك |
onunla konuşmak için Kış Ormanlarına gitmen gerekirdi. | Open Subtitles | لتتحدثي أليه عليكِ الذهاب إلى الغابة الشتوية |
Patronun onunla konuştuğunda mesajı iletmedi değil mi? | Open Subtitles | ألم يقم رئيسك بترحيل الرسالة عندما تحدثت أليه ؟ |
Ama onunla konuşamazsınız, çünkü hala boğazında tüp var. | Open Subtitles | لكن لا يمكنك التحدث أليه, لا زال لديه أنبوب في قصباته الهوائية. |
Bunun çok uzun zaman önce olduğunu biliyorum ama herhangi bir sonuca varmadan önce gidip onunla bir konuş. | Open Subtitles | اعلم ان هذا كان قبل وقتٍ طويل لكن فقط أذهب وتحدث أليه |
Avukatı yokken onunla konuştuğum için tüm dosyayı riske attım. | Open Subtitles | دعيني أخمن، لقد عرضتُ القضية برمتها للخطر عبر التحدث أليه بدون وجود المحامي |
Biz lab arkadaşı olduğumuz için onunla konuşmaya çalışıyorum zannediyordu. | Open Subtitles | تعتقد بأنها تريد التحدث أليه لأننا شركاء بالمختبر |
Üzgünüm, ama FBI niye onunla konuşmak istiyor? | Open Subtitles | أنا آسف .. و لكن لماذا يود مكتب التحقيقات الفدرالي التحدث أليه ؟ |
Bulgularımıza göre onunla birlikte dönmek isteyebiliriz. | Open Subtitles | ربما نود أن نعرج عليه لاحقاً أعتماداً على نتوصل أليه |
oraya vardığımızda, mağaraya kadar onu takip edeceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | عندما نصل أليه سوف نتبعه ألى أن نصل ألى فتحه الكهف |
Bende oraya bakıyorum ama hangisinin eşcinsel olduğunu göremiyorum. | Open Subtitles | حسنا أنا نظرت أليه ولم أرى شيئا معتدلا أيضا |
Haklı ama bu kalın parmaklarla her şeyi parçalamadan oraya ulaşmak imkansız. | Open Subtitles | أنها محقة , لكن من الصعب جدا الوصل أليه دون أن نفككه, خاصة مع أصابع النقانق هذه. |
İstediğin o malzemeleri, şimdi de oraya doğru gidiyor. | Open Subtitles | في المكان الذي كنت تريده وهو ذاهب أليه الآن |
Ona bir bakın. Böyle mi yaşamalı? | Open Subtitles | أنظري أليه , أهكذا تريدينه أن يعيش حياته؟ |
Ona bir mektup yazar, iptal edilmesini söylerim. | Open Subtitles | سأكتب أليه لكي يتلفها |
Ona bir bakışı vardı. Harikaydı. | Open Subtitles | نظرتها أليه رهيبه |