"أمامى" - Translation from Arabic to Turkish

    • önümde
        
    • karşımda
        
    • önüme
        
    • önünde
        
    • yanımdan
        
    • karşıma
        
    • huzuruma
        
    • önümdeki
        
    • hâlâ görebiliyorum
        
    Aldı. önümde orada Gordon duracak mıydı yoksa durmayacak mıydı? Open Subtitles هل يمكن لدوردون أن يكون أمامى الان أم لا ؟
    Gözlerimi kapar ve beşe kadar sayardım açtığımda ise hâlâ önümde dikiliyor olurdu. Open Subtitles لقد كنت أغلق عيناى وأقوم بالعد لخمسه وعندما أفتح عيناى أجدها واقفه أمامى
    Araba yolu, önümde uzanıyordu her zaman olduğu gibi, kıvrılarak ve dönerek. Open Subtitles عبـرت كـروح مـن خـلال الحاجـز أمامـى أنشـق الطريـق أمامى يتعـرج وينعطـف كمـا كـان يفعـل دائمـاً
    Tam karşımda duruyordu, kaplanların saldırmadan önce pusuya yattığı gibi. Open Subtitles وكان هناك , أمامى مباشرة كالنمر المستعد للقتل
    önüme nur, arkama nur, üzerime nur, altıma nur. Open Subtitles ومن أمامى نوراً، ومن خلفى نوراً ومن فوقى نوراً، ومن تحتى نوراً
    Seni kızının önünde öldürmek istemiyor olmam... resmini gözlerimin önünden geçirmenin sana acımama neden olacağı anlamına gelmez. Open Subtitles ليس معنى أننى لا أنوى أن أقتلك أمام ابنتك أن رؤيتها أمامى حركت فى قلبى الشفقة
    Ve dünya benim yanımdan geçti, ama her seferinde iki bin kişi. Open Subtitles لقد مر العالم أمامى ولكن الفين شخص فى الثانية
    Araba yolu, önümde uzanıyordu her zaman olduğu gibi, kıvrılarak ve dönerek. Open Subtitles عبـرت كـروح مـن خـلال الحاجـز أمامـى أنشـق الطريـق أمامى يتعـرج وينعطـف كمـا كـان يفعـل دائمـاً
    Neyse. önümde oturuyorlardı ve ben konuştuklarını duyabiliyordum. Yani bir parçasını. Open Subtitles حسناً , كانا أمامى و كنت أستطيع سماع ما يقولان أو جزءاً منه
    Şimdi Mısırlılar önümde eğiliyor. Open Subtitles الآن فالمصريين هم الذين ينحنون بخضوع أمامى
    Şimdi Mısırlılar önümde eğiliyor. Open Subtitles الآن فالمصريين هم الذين ينحنون بخضوع أمامى
    Tanrı olduğuma inanmalarını istiyorsak senin de herkes gibi önümde eğilmen lazım. Open Subtitles إذا جعلناهم يصدقوا أنى إلاه يجب تنحنى عندما تعبر أمامى مثل كل شخص آخر
    Fakat sen de benim büyük bir aptal olmadığımı biliyor olduğundan, bunu da hesaba katarak, kendi önümde bulunan şarabı da seçemeyeceğim açıkça ortada Open Subtitles لكن يجب أن تعلم أننى لست بالأحمق الكبير لقد أحصيت على ذلك لذلك و بوضوح لن أختار النبيذ الذى أمامى
    Ve sen de benim bu zehrin nereden geldiğini bildiğimi tahmin ediyor olabileceğinden kendi önümde bulunan şarabı seçmemem gerektiği açıkça ortada. Open Subtitles و لابد أنك أشتبهت أننى سأعرف مصدر البودره لذا لا يمكننى أختيار النبيذ الذى هو أمامى
    Polisler silah kullanırsa önümde duracaksın. Open Subtitles سيكون عليك الوقوف أمامى فى حال استعملت الشرطة مسدس
    İğrenç bir şey bu. Bunu benim önümde anlatmak zorunda mıydın? Open Subtitles هذا مقزز ، هل كان ينبغى أن تقص هذه القصة أمامى ؟
    20 saniye içinde, buraya gelip, karşımda duruyor olmazsan arkadaşlarını öldürmeye başlaşacağım. Open Subtitles اذا لم تكن أمامى هنا خلال ال 20 ثانية القادمة, سأبدأ فى إعدام أصدقائك.
    Annem, önüme konsa kaynar suyu çorba diye içeceğimi söylerdi... Open Subtitles إعتادت أمى أن تقول أننى كنت أشرب الماء المغلى كالشوربه. إذا وضعته أمامى.
    Seni kızının gözleri önünde öldürmek istemiyorum diye onu gözümün içine sokmanın bende sempati uyandıracağını sanma sakın. Open Subtitles ليس معنى أننى لا أنوى أن أقتلك أمام ابنتك أن رؤيتها أمامى حركت فى قلبى الشفقة
    Evet, yanımdan doğru koşarak otoyola doğru gitti. Open Subtitles نعم,فقد جرت من أمامى متجهه نحو الطريق السريع
    Benim zamanımda, Bayan Clyde, karılarını öldürmekle suçlanan bir çok koca karşıma çıkarıldı. Open Subtitles فى وقتى يا مس كلايد .. كان أمامى العديد من الأزواج مذنبين بقتل زوجاتهم
    Will Kane ve Amy Fowler, kutsal evlilik bağı ile bağlanmak için huzuruma geldiniz. Open Subtitles "ويـل كيـن" و "أيمـى فاولـر" تقفون هنا أمامى وأمام سلطتى بصفتى قاضى هذة المنطقة لتنضموا سوية داخل حدود الزواج المقدسة
    Çocuğu önümdeki basamağa koy, ve bana göster. Open Subtitles ضع الطفل على الدرج أمامى و أرنى إياه
    Tamam, tamam. Onları hâlâ görebiliyorum. Open Subtitles لاتقلقى، إنهم أمامى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more