"أمام أعيننا" - Translation from Arabic to Turkish

    • gözümüzün önünde
        
    • gözlerimizin önünde
        
    Sonunda, Venüs deneyimizin baş müfettişi olarak görevimden ayrıldım çünkü gözümüzün önünde değişen bir gezegen çok daha ilginç ve önemlidir. TED أخيرا، استقلت كمحقق رئيسي في تجربتنا على الزهرة لأن كوكبا يتغير أمام أعيننا أكثر أهمية وإثارة للاهتمام.
    Kendine ait büyük bir karanlık noktası vardı, bulutlar atmosferinde süzülüyordu ve bu şeyler gözümüzün önünde ortaya çıkıyordu. Open Subtitles كان لديه بقعته الكبيرة بقعة مظلمة فى حالته سحب بيضاء تطفو فى جوّه تلك الأشياء تجلّت أمام أعيننا
    Vampir gündüz de dışarıda olabileceğini düşünmeliyiz. gözümüzün önünde. Open Subtitles علينا أن نضع بالإعتبار إمكانية خروج مصاصين الدماء نهاراً ، أمام أعيننا.
    Yabancı bir yer değil; gözlerimizin önünde, bugünkü hareketlerimizle şekillenen bir yer. TED ولكنه ليس مكاناً بعيداً، بل إنه يتفتح أمام أعيننا باستمرار الآن متغيراً باستمرار بحسب ما نفعله اليوم.
    Bugün de çok eski olduklarını iddia eden geleneklerin bile gözlerimizin önünde hızla değiştiğini görüyoruz. TED واليوم نرى الادعاءات الخاصة بالتقاليد التي تدعى أنها قديمة، تتغير سريعاً أمام أعيننا.
    Katelyn Ohashi'nin gözlerimizin önünde tam anlamıyla bir bahar çiçeği gibi açıldığını görmek harikaydı. TED وكان أمراً رائعاً جداً رؤيةُ كاتلين أوهاشي تتطور أمام أعيننا.
    Gaby desen, çocukları gözümüzün önünde... seri katile dönüşüyor. Open Subtitles غابي,بناتك يتحولن لقتلة متسلسلين أمام أعيننا
    Böylece gözümüzün önünde kariyerinin çöküşünü izleriz. Open Subtitles لنتمكن من مشاهدة حياتك المهنية تنتهي أمام أعيننا
    Onları bu işi gözümüzün önünde yaptığınızı düşündüremem. Open Subtitles لا أستطيع أن أجعلهم يعتقدون بأن الطاولة ستقلب من أمام أعيننا
    Restorandan bir çifti aldılar, gözümüzün önünde öldürdüler. Open Subtitles قاموا بالإمساك على زوجين من مطعم و قتلوهما أمام أعيننا
    Oldukça karmaşık bilgisayımsal bir sistem gözümüzün önünde saklanıyor. Open Subtitles نظام حاسوبي في غاية التعقيد موجود أمام أعيننا لكنه غير مرئي
    Sadece ne yapacağımı bilmiyordum. gözümüzün önünde ölüyordu. Open Subtitles إلا أنني لم أعلم ماذا أفعل فهي تموت مباشرةً أمام أعيننا.
    bir otobüsün gözümüzün önünde infilak ettiğini gördük. TED شاهدنا حافلة تتفجر أمام أعيننا.
    gözümüzün önünde, adamın birinin yanarak ölümünü izledik. Open Subtitles لقد شاهدنا رجلاً يحترق للتو أمام أعيننا
    Önümüzdeki Cuma, bu takımın Jason Street'in yokluğunu atlatıp yoluna devam ettiğini mi yoksa tüm sezonun gözlerimizin önünde, nasıl un ufak olduğunu mu anlayacağımız gün olacak. Open Subtitles اللحظة التي يتخطى فيها هذا الفريق خسارة جايسون والمضي قدما أو نشاهد الموسم بأكمله يسقط أمام أعيننا
    Başımızı yukarı kaldırdığımızda binanın gözlerimizin önünde çöküşüne şahitlik ettik. Open Subtitles و نظرنا لأعلى لنجد البرجين ينهارا أمام أعيننا
    Bak, bilmemiz gereken her şey gözlerimizin önünde oluyor. Open Subtitles كل شيء نريد أن نعرفه يكون مباشرةً أمام أعيننا
    Yüzyılın en müthiş deneyi gözlerimizin önünde gerçekleşirken Müfettiş Albert Caponi'ninkiler sımsıkı kapalıydı. Open Subtitles بينما تجربة القرن الأكثر غرابة وقعت أمام أعيننا كانت عيون المفتش ألبرت كابوني مغلقة بإحكام
    Sayın Bakan, eğer taleplerini yerine getirmezsem sevdiklerimizden 40 kişi gözlerimizin önünde öldürülecek. Open Subtitles سيدي الوزير أنا لا أمتثل لمطالبهم سوف يقتلون 40 شخصًا من أحبابنا الآن أمام أعيننا
    - gözlerimizin önünde değişiyorsun. Open Subtitles . انت فقط ،،، تتغير . مباشرةً أمام أعيننا
    gözlerimizin önünde bir Sarmaşık Birliği Capulet ve Montague durumu var. Open Subtitles إننا نشهد أمام أعيننا لحظةً تراجيديةً من أعلى المستويات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more