İslam insanların hayata masum başladığını söyler ve yalnızca iradeleriyle yanlış bir şey yaptıklarında günahkar olurlar. | Open Subtitles | ينص الإسلام على أنّ الناس يبدؤن حياتهم طاهرين ولا يصبحون آثمين إلا عندما وإن فعلوا أمراً خاطئاً بشكل متعمّد |
İnsanın bundan tahrik olması yanlış bir şey mi? | Open Subtitles | أهذا يعتبر أمراً خاطئاً لو أنه أشعرنى بالإثارة ؟ |
Eğer yanlış bir şey yaparsa, kırmızı ışıkta karşıya geçse bile, vur onu. | Open Subtitles | إن فعل أمراً خاطئاً و إن عبر الشارع بطريقة غير صحيحة .. |
Babana yaptığım yanlıştı. | Open Subtitles | حسناً, ما فعلته بأبيكِ كان أمراً خاطئاً. |
yanlıştı. Olmaması gerekirdi ve üzgünüm. | Open Subtitles | كان أمراً خاطئاً لم ينبغِ أن يحدث وأنا آسف لذلك |
Beni rahatlattı ve karlı bir takas yaptığımı yanlış bir şey yapmadığımı söyledi. | Open Subtitles | طمأني بأنني قمت بمتجارة مربحة ولم أفعل أمراً خاطئاً |
yanlış bir şey yapmıyoruz ki. Sorun ne? | Open Subtitles | نحن لا نفعل أمراً خاطئاً فما المشكلة؟ |
yanlış bir şey yapmışsın izlenimi veriyor. | Open Subtitles | هذا يجعله يبدوا أنك تفعل أمراً خاطئاً |
Belki de yanlış bir şey yaptık. | Open Subtitles | لعلنا نرتكب أمراً خاطئاً |
Sonrasında Dixon yanlış bir şey söylemiş adam da buna kızıp şiddete başvurmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | من المحتمل أن (ديكسون) قال أمراً خاطئاً و بما أنهُ تصاعد للعنف فقد كان الأمر شخصياً |
Öyleyse Mitchell yanlış bir şey yapıyordur. | Open Subtitles | -إذا لابد و أنه قد عمل أمراً خاطئاً |
Ama benim başıma gelenler de yanlıştı. | Open Subtitles | لكني ما حدث لي كان أمراً خاطئاً أيضاً |
Kusura bakmayın. Yaptığımız yanlıştı. | Open Subtitles | آسفون كان أمراً خاطئاً جداً |
Ve bizim yaptığımız şey yanlıştı. | Open Subtitles | وما فعلناه... كان أمراً خاطئاً |
- yanlıştı, biliyorum. | Open Subtitles | -أعلمُ أنّه كان أمراً خاطئاً |