Vietnam'da 54 000 kişi öldü. Amerikalı. | TED | في فيتنام، كان هناك 54.000 ميتاً أمريكياً. |
Ama, komutan Amerikalı gibi değil, müttefik gibi düşünmeye başlayınca işte böyle oluyor. | Open Subtitles | هذا ما يحدث عندما يتوقف .... قائدك عن كونه أمريكياً ويصبح حليفاً ... |
Ama komutan Amerikalı gibi değil, müttefik gibi düşünmeye başlayınca işte böyle oluyor. | Open Subtitles | هذا ما يحدث عندما يتوقف .... قائدك عن كونه أمريكياً ويصبح حليفاً ... |
20.000 Amerikan Doları civarı, her yıl, ticari mal ve hizmetlere yatırılıyor. | TED | وهذا حوالي 20,000 دولاراً أمريكياً استثمرته في السلع والخدمات التجارية كل عام. |
Dürüst olmak gerekirse, bu bir Amerikan filmi bile sayılmaz. | Open Subtitles | بصراحة شديدة هذا ليس حتى فيلماً أمريكياً |
Bir Amerikan bankası kullan. İsimleri göndereceğim. | Open Subtitles | واحضر لى بعض بطاقات الاعتماد استخدم بنكاً أمريكياً |
Babam Amerikalıydı. O savaş sırasında İngiltere'deymiş. | Open Subtitles | لنرى ، كان والدى أمريكياً حارب كطيار مع الإنجليز إبان الحرب |
O Çinli olabilir, Amerikalı, Japon. Her hangi bir renkten, her hangi bir yüzde. | Open Subtitles | فربما يكون صينياً ، أمريكياً ، يابانياً بأي لون و أي جنس |
Bay Russ, ben bir Amerikalı değilim. Kızım, o da bir Amerikalı değil. | Open Subtitles | سيد روس،انا لَست أمريكياً وإبنتي لَيست أمريكيةً |
Eğer oturma odasında Amerikalı isen, banyoda nesindir? | Open Subtitles | إن كنت أمريكياً في الصالة فماذا تكون في المرحاض؟ |
-Tamam karını ararız. -Sorarız Amerikalı'mı diye. | Open Subtitles | أجل حسناً سنتصل بزوجتك الأمريكية و سنسألها إذا كنت أمريكياً |
Görünüşe göre bir Amerikalı kahraman bir şey görüp bir şeyler söylemiş. | Open Subtitles | يبدو أن بطلاً أمريكياً رآى شيئاً فقال شيئاً |
Bir Amerikalı olmanın ne demek olduğunu anladım. Lütfen, yalvarıyorum. | Open Subtitles | المسدسات , طلقات النار , الآن أنا أفهم ماذا يعني أن تكون شخصاً أمريكياً |
Amerikalı olmanın nasıl bir şey olduğunu asla öğrenemeyeceğim. | Open Subtitles | هذا قدري لن أعرف أبدأ ماذا يعني أن يكون الشخص أمريكياً |
Bay Russ, ben Amerikan değilim. Kızım da Amerikan değil. | Open Subtitles | سيد روس،انا لَست أمريكياً وإبنتي لَيست أمريكيةً |
İngilizce bilmiyormuş ve Amerikan yemeği görünce midesi bulanıyormuş. | Open Subtitles | هو لَنْ يَتكلّمَ أي إنجليزي، وهو يُصبحُ مُقَزَّزاً عندما يَأْكلُ غذاءاً أمريكياً. |
Bu bağlamda bir Amerikan olmakla gurur duyuyorum. | Open Subtitles | حسناً، اسمعيني هذه المرة فيما يتعلق بهذه النقطة، أنا فخور بكوني أمريكياً |
Ama ben Cohen'in matematiğinin bilhassa Amerikan ürünü olduğunu söylemezdim. | Open Subtitles | لكني لم أذكر أن رياضياتهم كانت بالتحديد منتوجاً أمريكياً. |
Bir tesadüf oldu ve Amerikan vatandaş olma hakkını kazandım. | Open Subtitles | لقد سنحت لي الفرصة كي أصبح مواطناً أمريكياً بالصدفة. |
Amerikan olmadığımı kimse söyleyemez. | Open Subtitles | والان لا يمكن لأحد أن يقول لي أني لست أمريكياً |
Amerikalıydı. Saçları jöleli ve çorap giymiyor. | Open Subtitles | كان أمريكياً ، شعرهُ دهني ولا يرتدي جوارب. |
Bendeki seramik dolguyu değiştirmek 100 ABD dolarına malolacaktı. | TED | تبديل التلبيسة السيراميكية التي كانت لدي يكلف 100 دولاراً أمريكياً فقط. |
Basına ne söyleyeceğimize yerimize karar veriyorsun. Amerika'ya yakışmaz. | Open Subtitles | تقول لنا أننا لا نستطيع أن نقول أي شيء للصحافة هذا ليس أمريكياً |
Bir Amerikalıyla birlikte olması o kadar da kötü değil aslında. | Open Subtitles | انتظروا إن كانت تواعد أمريكياً فذلك الرجل ليس سيئاً |