"أمر جيد" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyi bir şey
        
    • iyidir
        
    • iyi birşey
        
    • güzel bir şey
        
    • iyi olur
        
    • çok güzel
        
    • çok iyi
        
    • iyi bir şeydir
        
    • Bu iyi
        
    • güzel birşey
        
    • Aferin
        
    • için iyi bir
        
    Tütünden iyi bir şey çıkabileceğini hayal edebiliyor musunuz? TED هل بإمكانك تخيل أمر جيد يأتي من نبتة التبغ؟
    Ve empati yapacak olursak sıcak iklimlerde yaşayan insanların sağlığı, refahı ve verimliliği için iyi bir şey. TED وهذا بالطبع، أمر جيد بالنسبة لصحة الناس الذين يعيشون في الأجواء الأكثر دفئًا، ولسلامتهم وإنتاجيتهم.
    Bu durum, sadece sürdürülebilirlikten sorumlu olan kişi için değil, mali işler yöneticisi için de iyi bir şey. TED إذاً هذا أمر جيد بالنسبة للمدير المالي، ليس فقط بالنسبة للمسؤول عن الاستدامة.
    Güneş enerjili saatler projesinden yıllar sonra, tanıdığım genç bir kadın bir öneride bulundu; belki seks beş duyu sayesinde çok iyidir. TED بعد عدة سنوات من مشروع ساعات الطاقة الشمسية, قالت شابة أعرفها أنه ربما يكون الجنس أمر جيد بسبب الحواس الخمسة.
    Hayır, bu önemli. Riskli yatırımlar: iyi birşey mi yoksa kötü mü? Open Subtitles لا، هذا مهم، الشركات المدعومة المشتراة بالكامل أمر جيد أم سلبي ؟
    Ama önemli ve kötü değil. Önemli ve güzel bir şey. Open Subtitles و لكنه ليس أمر سيء جداً بل هو أمر جيد جداً
    Ona hiç makyaj yapmadığımı söyledim. Bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyor gibiydi. TED أخبرته أنني لا أضع مساحيق التجميل أبداً. فبدى عليه أنه يعتقد أن هذا أمر جيد.
    Elbette içinde pek hoş olmayan şeyler de var, ama genel olarak bilim insanları evrenin varlığının muhtemelen iyi bir şey olduğu konusunda hemfikirler. TED ومن المؤكد أن هناك بعض من العناصر الأقل إثارة للشهية، لكن على العموم، فقد اتفق العلماء على أن وجودها هو على الأرجح أمر جيد.
    O kadar iyi bir şey ki bilimsel çabanın bir alanının tamamı evreni incelemeye adanmıştır. TED أمر جيد لدرجة أن حقلا بأكمله من المساعي العلمية مكرس لدراستها.
    Bu da iyi bir şey, çünkü büyümenin oluşacağı yer burası. TED وهذا أمر جيد لأنه بهذا النموذج سيتكون النمو
    Evde sürekli hikayeler anlatıyordum, bu iyi bir şey, ama bunları hayali arkadaşlarıma anlatıyordum, bu pek iyi değildi. TED كنت دائما أروي القصص في المنزل, وهو أمر جيد, إلا أنني كنت أحكيها لأصدقاء خياليين من حولي, وذلك لم يكن بالأمر الجيد.
    Bunu yapamazsın. Bu iyi bir şey değil. Open Subtitles لكن لا يمكنكِ، لا يمكنكِ فهو ليس أمر جيد
    Bu iyi bir şey; ancak bu para değil. Open Subtitles الآن، هذا أمر جيد. هذا هو جيدة كما يأتي، ولكن هذا ليس المال.
    Şimdi, lojistik bakış açısından yoğunluk dağıtım için iyidir. TED والآن، من وجهة نظر السوقيات، الكثافة أمر جيد بالنسبة للتوزيع.
    Çinin güçlenmesi kendi karbon sorunlarıyla ilgilenmesi herkes icin iyidir ve bu sıfır kazanç değil, ben kazanayım, sen kaybet TED إذن تمكين الصين لتتعامل مع مشاكل الكاربون الخاصة بها هو أمر جيد للجميع، وليس معادلة صفرية، إن كسبت أنا فيها، تخسر أنت.
    Hayır, bu önemli. Riskli yatırımlar: iyi birşey mi yoksa kötü mü? Open Subtitles لا، هذا مهم، الشركات المدعومة المشتراة بالكامل أمر جيد أم سلبي ؟
    Hayır, güzel bir şey. Oldukça güzel bir şey de, ta ki ben onları öldürene kadar. Open Subtitles لا، إنه أمر جيد إنه أمر رائع، حتى أقوم فجأة بقتلهم
    Biftek olsun. Az pişmiş iyi olur. Open Subtitles شريحة لحم, غير ناضجة كاملاً سيكون أمر جيد
    Onlar bunu eğitimlerinin bir parçası olarak görüyorlar ki bu çok güzel. TED ولكنهم ينظرون إليه على أنه جزء من تعليمهم، وهذا أمر جيد
    - Ben de zehri aldım. çok iyi çünkü Caroline'ın cesedi paramparça oldu. Open Subtitles وهو أمر جيد, لأن جسد كارولين تناثر إلى أشلاء
    İnsanlar için bir yer inşa etmek iyi bir şeydir. TED لكن وكما تعلمون، تشييد مبنى كمكان من أجل الناس هو أمر جيد.
    Oh, Hayır, Hayır, Hayır. Bu iyi. Bu gerçekten- internette, Bu gerçekten-- Open Subtitles لا، لا، لا إنه أمر جيد إنه بالفعل على الإنترنت إنه بالفعل
    - İnsanları irkiltmekten hoşlanıyorsun, bu güzel birşey. Open Subtitles أنت تحب التحديث وهذا أمر جيد -نعم ..
    Güzel. Aferin sana. Open Subtitles هذا لطيف ، هذا أمر جيد لكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more