Biliyorum ve bu bizim için iyi bir şey. Ama son zamanlarda biraz huzursuz görünüyor. | Open Subtitles | ،أعلم، وهذا أمر جيّد بالنسبة لنا لكنه يبدو قلقاً مؤخراً |
Yine de arada bir kötü olmak iyi bir şey, değil mi? | Open Subtitles | مازال التحوّل إلى الشرّ أمر جيّد بين الحين والآخر، أليس كذلك؟ |
Demek ki kurban... yüzü yenirken ölüymüş, ki bu iyi bir şey. | Open Subtitles | بمعنى أنّ الضحية كان ميّتاً عندما أكل وجهه وهو أمر جيّد ، حسبما أعتقد |
Güvenlik için iyidir belki ama is yapmak için hiç iyi degil. | Open Subtitles | أتعلمين، إنّه أمر جيّد للأمن، لكنّه سيء للعمل. |
-Biz dosya paylaşımının iyi birşey olduğunu düşünüyoruz. -Orası muhakkak, sonra gelip herkesi dava ediyorsunuz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن تبادل الملفات أمر جيّد - بالطبع،لكنكم تقومون بمقاضاة أي شخص - |
Yalnızca biraz yorgunum ki bu aslında güzel bir şey. | Open Subtitles | هنالك القليل من التّعب، وفي الواقع هذا أمر جيّد |
Görünüşe göre yanılmışım... ..bu sizin için iyi bir şey. Bu sizi bizim soruşturmamızda temize çıkarıyor. | Open Subtitles | يبدو بأنني مخطئ وهذا أمر جيّد بالنسبة لك فهذا يبعدكَ عن التحقيق |
Onu yakalamak üzere olmamız iyi bir şey değil mi? Aceleci davranıp hataya düşmeyelim. | Open Subtitles | حسناً، أمر جيّد أننا على وشك القبض عليه، أليس كذلك؟ |
Bunun yerine dosya paylaşımın iyi bir şey olduğu söylenebilirdi. | Open Subtitles | لكن بدلا من ذلك يمكننا القول بأن تبادل الملفات أمر جيّد |
Işığın yanmaması iyi bir şey. | Open Subtitles | بقاءُ تلكَ الأضواءِ منطفئة لهُو أمر جيّد. |
Varlığını odada hissedebiliyorum. Ve bu iyi bir şey. | Open Subtitles | يمكنني أن أحسّ بوجوده في الغرفة وهذا أمر جيّد |
Muhtemelen de bu iyi bir şey. Böylece tüm formaliteleri es geçebiliriz. | Open Subtitles | وهو أمر جيّد أيضا على الأرجح بذلك، يمكننا تخطّي كلّ الشكليات |
Yardım etmenin iyi bir şey olduğunu sanıyordum. İyi bir şeydir. | Open Subtitles | اعتقدت أن المساعدة أمر جيّد أجل هي كذلك |
Korku iyi bir şey olabilir. | Open Subtitles | من الممكن أن يكون الخوف أمر جيّد |
Bu iyi bir şey. | Open Subtitles | لو سأل عني أي مدني، وهذا أمر جيّد |
Beyazsın ki bu iyi bir şey, baya iyi. | Open Subtitles | أنت أبيض وهو أمر جيّد جيّد جداً |
Bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi? | Open Subtitles | هل هذا أمر جيّد أو سيء؟ |
Bakın, sizi herhangi bir şey yapmaya zorlamıyorum ama halkın ilgisini çekmek iyidir. | Open Subtitles | اسمعا، لا أريد أن أفرض عليكما فعل شيءٍ، لكن اهتمامات الشعب العام أمر جيّد. |
Ve bu nereden başladığınla alakalı. -Mm-hmm. -BU iyi birşey adamım. | Open Subtitles | ومن هناك تبدأ أنت، ذلك أمر جيّد يا رجل. |
Aynen, İngiltere'de olduğumuza göre korkak olmak güzel bir şey. | Open Subtitles | نعم، وباعتباري انجليزيًّا فإن الجُبن أمر جيّد |
Bu düşüncenin yılın bilgisayar adamı ödülünden beri var olduğuna eminim ve bu da bizim işimiz için yeterince iyiydi, yine de söylediğim gibi onları binadan çıkartıyorum. | Open Subtitles | واثقة إنهم كانوا يظنون أن منذ الحاسوب هو "رجل العام" سيكون أمر جيّد لأعمالنا، لكن كما قلت إنّي أبعدتهم من المبنى. |