"أمر جيّد" - Traduction Arabe en Turc

    • iyi bir şey
        
    • iyidir
        
    • iyi birşey
        
    • güzel bir şey
        
    • İyi bari "
        
    • yeterince iyiydi
        
    Biliyorum ve bu bizim için iyi bir şey. Ama son zamanlarda biraz huzursuz görünüyor. Open Subtitles ،أعلم، وهذا أمر جيّد بالنسبة لنا لكنه يبدو قلقاً مؤخراً
    Yine de arada bir kötü olmak iyi bir şey, değil mi? Open Subtitles مازال التحوّل إلى الشرّ أمر جيّد بين الحين والآخر، أليس كذلك؟
    Demek ki kurban... yüzü yenirken ölüymüş, ki bu iyi bir şey. Open Subtitles بمعنى أنّ الضحية كان ميّتاً عندما أكل وجهه وهو أمر جيّد ، حسبما أعتقد
    Güvenlik için iyidir belki ama is yapmak için hiç iyi degil. Open Subtitles أتعلمين، إنّه أمر جيّد للأمن، لكنّه سيء للعمل.
    -Biz dosya paylaşımının iyi birşey olduğunu düşünüyoruz. -Orası muhakkak, sonra gelip herkesi dava ediyorsunuz. Open Subtitles نحن نعتقد أن تبادل الملفات أمر جيّد - بالطبع،لكنكم تقومون بمقاضاة أي شخص -
    Yalnızca biraz yorgunum ki bu aslında güzel bir şey. Open Subtitles هنالك القليل من التّعب، وفي الواقع هذا أمر جيّد
    Görünüşe göre yanılmışım... ..bu sizin için iyi bir şey. Bu sizi bizim soruşturmamızda temize çıkarıyor. Open Subtitles يبدو بأنني مخطئ وهذا أمر جيّد بالنسبة لك فهذا يبعدكَ عن التحقيق
    Onu yakalamak üzere olmamız iyi bir şey değil mi? Aceleci davranıp hataya düşmeyelim. Open Subtitles حسناً، أمر جيّد أننا على وشك القبض عليه، أليس كذلك؟
    Bunun yerine dosya paylaşımın iyi bir şey olduğu söylenebilirdi. Open Subtitles لكن بدلا من ذلك يمكننا القول بأن تبادل الملفات أمر جيّد
    Işığın yanmaması iyi bir şey. Open Subtitles بقاءُ تلكَ الأضواءِ منطفئة لهُو أمر جيّد.
    Varlığını odada hissedebiliyorum. Ve bu iyi bir şey. Open Subtitles يمكنني أن أحسّ بوجوده في الغرفة وهذا أمر جيّد
    Muhtemelen de bu iyi bir şey. Böylece tüm formaliteleri es geçebiliriz. Open Subtitles وهو أمر جيّد أيضا على الأرجح بذلك، يمكننا تخطّي كلّ الشكليات
    Yardım etmenin iyi bir şey olduğunu sanıyordum. İyi bir şeydir. Open Subtitles اعتقدت أن المساعدة أمر جيّد أجل هي كذلك
    Korku iyi bir şey olabilir. Open Subtitles من الممكن أن يكون الخوف أمر جيّد
    Bu iyi bir şey. Open Subtitles لو سأل عني أي مدني، وهذا أمر جيّد
    Beyazsın ki bu iyi bir şey, baya iyi. Open Subtitles أنت أبيض وهو أمر جيّد جيّد جداً
    Bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi? Open Subtitles هل هذا أمر جيّد أو سيء؟
    Bakın, sizi herhangi bir şey yapmaya zorlamıyorum ama halkın ilgisini çekmek iyidir. Open Subtitles اسمعا، لا أريد أن أفرض عليكما فعل شيءٍ، لكن اهتمامات الشعب العام أمر جيّد.
    Ve bu nereden başladığınla alakalı. -Mm-hmm. -BU iyi birşey adamım. Open Subtitles ومن هناك تبدأ أنت، ذلك أمر جيّد يا رجل.
    Aynen, İngiltere'de olduğumuza göre korkak olmak güzel bir şey. Open Subtitles نعم، وباعتباري انجليزيًّا فإن الجُبن أمر جيّد
    Bu düşüncenin yılın bilgisayar adamı ödülünden beri var olduğuna eminim ve bu da bizim işimiz için yeterince iyiydi, yine de söylediğim gibi onları binadan çıkartıyorum. Open Subtitles واثقة إنهم كانوا يظنون أن منذ الحاسوب هو "رجل العام" سيكون أمر جيّد لأعمالنا، لكن كما قلت إنّي أبعدتهم من المبنى.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus