Son 6 yılını idam cezası bekleyerek geçirdi ki, bunun sebebi... | Open Subtitles | وقد أمضى السنوات الست الأخيرة ..المحكوم علية بالإعدام يرجع ذلك إلى |
Ve en yaşlı oğlun ise Bütün yaşamını rehabitalasyonda geçirdi. | Open Subtitles | وإبنك الأكبر أمضى كامل حياته يدخل ويخرج من مركز التأهيل |
Komünistlere karşı savaşmış, elli yılını hapiste geçirmiş. | Open Subtitles | حارب ضد الشيوعية، و أمضى خمسون عاماً في السجن |
Mcgee, Foley döndükten sonra hastanede vakit geçirmiş mi? | Open Subtitles | ماكغي، هل أمضى فوليي أيا من وقته في المستشفى بعد عودته؟ |
Büyükbabam onlar onu götürmeden önce bana öğretmek için yıllarını harcadı. | Open Subtitles | جدي أمضى سنوات يعلمني عن هذا , قبل ان يقوموا بأخذه |
Dünya'daki Son gecemi annemle babamın artık kavga etmiyorlarmış gibi davranmalarını izleyerek mi geçireceğim yoksa on yıl boyunca hatırlayacağım şeyler mi yapacağım? | Open Subtitles | هل أمضى آخر ليلة على الأرض مع امى وأبى لأراهما وهما يدعيان عدم المشاجرة ؟ أو أبذر مصروف عشر سنوات فى المركز التجارى |
Fakat sana bunun Son saatlerini nasıl geçirdiğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | لكن يمكنني أن أقول لك كيف أمضى هذا الواحد ساعته الأخيرة |
Çoğumuz zamanını evlerde geçirdi ve çözemediğimiz sorunların cevaplarını arayıp durduk. | Open Subtitles | أغلبنا أمضى وقته يفكر في ماذا لو وينظر إلى الأسباب الآخرى |
Tüm gününü annem ve babam ile geçirdi... Ve annen adına özür diledi. | Open Subtitles | لقد أمضى اليوم بطولهِ مع أميّ و أبيّ، لقد إعتذر نيابة عن والدتك. |
DNA raporu onu aklayana kadar, beş yılını hapiste geçirdi. | Open Subtitles | أمضى خمس سنين في السجن حتى برّأه اختبار الحمض النووي |
Kariyerinin çoğunu çocuk suçları üzerine çalışarak geçirdi ve çalışmalarında çoğu müşterisinin çizgi roman okuduğunu fark etti. | TED | أمضى أغلب مهنته وهو يعمل مع المنحرفين القاصرين، وفي عمله لاحظ أن أغلب عملائه يقرؤون القصص المصورة. |
Evet, yani adam aylarını nükleer atık soluyarak geçirmiş. | Open Subtitles | . صحيح ؟ ، أعني لقد أمضى شهوراً يستنشق بجوار النفايات النووية |
20 yılını kimsenin okumadığı kitaplar yazarak geçirmiş. | Open Subtitles | أمضى 20 سنة في تأليف كتاب تقريباً لم يقرأه أحد |
Psikiyatrik bir tedavi görüyormuş. Bir haftasını hastane koğuşunda geçirmiş bile olabilir. | Open Subtitles | كان تحت الرعاية النفسية أمضى أسبوعاً حتّى في جناح الأمراض العقلية في مارس الماضي |
Ben kazandım. O günlerini şerefsizlerin ayakkabısına işemesini izleyerek harcadı. | Open Subtitles | لقد فزت، وهو أمضى أيامه يراقب الأشخاص الأغبياء يقومون بإزعاجه |
İroni olan tüm hafta boyunca mahkemede tanıklık yapmış olmasıydı. | Open Subtitles | ولسخرية القدر، أمضى هذا الإسبوع بأكمله في المحكمة يقوم بالشهادة |
Sonra oğlumun okuldaki Son yılını pataklanarak geçirdiğini ve kızımın psikopat bir serseriyle dil banyosu yaptığını gördüm. | Open Subtitles | واكتشفت أنّ ابني أمضى السنة الماضية كأنّه كيس ملاكمة شاهدتُ ابنتي و لسان شخص معتوه بداخل فمها |
Tıpkı bir zamanlar, günlerini bir karavan parkında geçiren küçük bir hamster gibi. | Open Subtitles | يشعرون بأنهم لايستطيعون مثل همستر صغير عندما أمضى أياماً |
Efendim, belli ki Daniel mesaisini burada iyi bir şey yapmak için harcamış. | Open Subtitles | سيدى من الواضح ان دانيال أمضى الكثير من فترة عمله هنا بالعمل على |
Bana sorarsan, buralarda fazla vakit geçiriyor. | Open Subtitles | لقد أمضى الكثير من الوقت هنا يتسكع في الأنحاء |
Tam tatilimi geçirmek istediğim yer burası. | Open Subtitles | هذا هو بالضبط المكان الذى أردت أن أمضى فيه عطلتى |
Zira silahlı soygundan dört yıl hapis yatmış, ben de yürümek zorunda kaldım, bu yüzden bayat bamya gibi görünüyorum. | Open Subtitles | تبينَ أنهُ أمضى حكماً لأربعة سنين للسطو المُسلح لِذا كانَ عليَ أن أمشي و لهذا يبدو منظري هكذا |
Londra'da zamanının çoğunu İspanya Cumhuriyeti için harcıyor. | Open Subtitles | في لندن لقد أمضى معظم وقته في النضال من أجل الجمهوريين الإسبان |
Birlikte özel bir anımız kalsın diye, babamın tüm gününü harcadığı zamanı. | Open Subtitles | المرة التي أمضى أبي يوما بكامله محاولا ان يخلق ذكرى مميزة لي |
Bir gece önce tek başına bir geziye çıkmış, geceyi dışarıda geçirmişti. | Open Subtitles | في الليلة السابقة قام بزيارة نادرة لوحده و أمضى الليله |