"أمضيتُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • geçirdim
        
    • harcadım
        
    • geçirmiştim
        
    • uğraştım
        
    • için çok
        
    Bu adada yüz günden fazla zaman geçirdim. Çok şey biliyorum. Open Subtitles أمضيتُ ما يربو على المئة يوم على هذه الجزيرة، أعرف الكثير
    Tüm öğleden sonramı güneşin altında bir ambardan manken atarak geçirdim. Open Subtitles أمضيتُ المساء كلّه تحت الشمس في إلقاء الدمى عن أحد المستودعات
    Kariyerimi, insanların zihinlerine girmekle ve herkesin etkileşeceği dünyalar yaratarak geçirdim. TED أمضيتُ عملي المهني محاولًا فهم ما يفكر فيه البشر وصنع عوالم نستطيع التعامل معها.
    Kadınların cinsel sağlık bilimi hakkında yazdığım bir kitap için aylar harcadım. TED كُنت أمضيتُ شهورًا عديدة أكتُب عن عِلم الصحة الجنسية للمرأة.
    Bütün günümü o çocuğa ulaşabilmek için harcadım. Open Subtitles أمضيتُ النهار بطوله في التقرّب لذلك الفتى
    Taşrada iki güzel sene geçirmiştim. Open Subtitles و أمضيتُ سنتين جيدتين في مدرسةٍ شمال الولايَة
    Bunun doğru olmadığını kanıtlamak için iki yılımı tarihte 100 yıl geriye -Rus Devrimi'nin gerçekleştiği 1917'ye- gitmeye çalışarak geçirdim. TED ولكي أثبتُ ذلك، أمضيتُ عامين من حياتي محاولًا العودة إلى قبل 100 عام، إلى عام 1917، عام الثورة الروسية.
    Çocukluğumun çoğu zamanını endişelenerek geçirdim, güvenliğimiz hakkında endişelenerek. TED أمضيتُ الكثير من طفولتي قلقة، قلقة حول سلامتنا.
    Son yirmi yılda zamanımın çoğunu şiddete başvuran ve başvurmayan Afrikalı aktivistlerle konuşarak geçirdim. TED أمضيتُ جزءًا كبيرًا من العقدين الماضيين أتحدثُ إلى النشطاء الأفارقة، سواء العنيفين والمُسالمين.
    Vali Yardımcılığına adaylığımı koyduğum sırada, kameraların önünde çok vakit geçirdim. Open Subtitles عِندما كُنتُ أُفَكِرُ في الترَشُّح كنائِب للحاكِم أمضيتُ الكَثيرَ مِنَ الوَقت أمامَ الكاميرا
    Tüm hayatımı insanları cezalandırarak geçirdim, ve yıllar boyunca tercihler yapmak zorunda kaldım. Open Subtitles لقد أمضيتُ حياتي كُلَها أُعاقِبُ الناس و على مَرِ السِنين كانَ عليَّ اتخاذ خَيارات
    Son bir haftamı, 6. kartı nasıl alacağımızı düşünerek geçirdim. Open Subtitles صدّقني، أمضيتُ الأسبوع المنصرم محاولاً إيجاد وسيلة للحصول على البطاقة السادسة
    Birkaç senemi deliler hastanesinde geçirdim. Neden biliyor musun? Open Subtitles أمضيتُ سنتان في مصحّة نفسيّة، أتريد أن تعرف السبب؟
    Hayatımın son sekiz yılını sevdiğim kadını arayarak geçirdim. Open Subtitles أمضيتُ آخر 8 أعوام من عمري باحثاً عن المرأة التي أحبّ
    Ya, ondan. Dedim ya, güzel bir hafta sonu geçirdim. Open Subtitles أجل، هذا هو السبب، سبق وأخبرتك أنني أمضيتُ عطلة نهاية أسبوع جيّدة.
    Geçen saati onlara bu işte beraber olmadığımızı anlatmaya çalışmakla geçirdim. Open Subtitles لقد أمضيتُ الأربع ساعات الماضية أقنعهم أني لستُ متواطئاً معكِ
    Ada geri dönmene izin vermez, inan bana. 20 yılımı geri dönmeye çalışarak geçirdim. Open Subtitles لن تسمح لك الجزيرة بالعودة، صدّقني، أمضيتُ نحو 20 عاماً محاولاً العودة
    Son üç günümü sizi kurtarmaya çalışmakla harcadım sizse sırtıma o bıçağı sapladınız. Open Subtitles لقد أمضيتُ الثلاثة أيّام المنصرمة وأنا أحاول إنقاذكم وتسدّدوا هذه السكّين لظهري
    Tüm ömrümü onun gibi olmamanı öğretmeye çalışarak harcadım. Open Subtitles أمضيتُ كلّ عمري محاولاً تعليمكَ ألاّ تكون مثله
    O şerefsiz için endişelenerek çok zaman harcadım. Open Subtitles أعني , لقد أمضيتُ الكثير من الوقت أقلق على ذلك الوغد
    Korucu olmak uğruna, park hakkında her şeyi öğrenmek için yıllarca uğraştım. Open Subtitles فقد أمضيتُ سنواتٍ عديدة أتعلّم عن هذا المتنزّه، لأصبح حارساً أفضل
    Demek istediğim, seni iyi bir doktor yapabilmek için çok zaman harcadım, şimdi ise bana arkanı dönüp gitmekten bahsediyorsun. Open Subtitles أمضيتُ الكثير من الوقت والعمل لاجعلُكِ طبيبة جيدة والأن انتِ تفعلين هذا بي الأن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more