"أملت" - Translation from Arabic to Turkish

    • umuyordum
        
    • ummuştum
        
    • umdum
        
    • umduğum
        
    • umuyorum
        
    • umuyordu
        
    • düşünmüştüm
        
    • umut
        
    Bana başka birinin işlerini hatırlattı. Senin farklı olacağını umuyordum, dostum.. Open Subtitles ما ذكّرني بصنيع يدي شخص آخر، وقد أملت أن تكون مختلفًا.
    Abartma ama gerçekten iyi gitmesini umuyordum. Open Subtitles أووه ، كفانا مبالغة. لكنني أملت حقا أن تنجح العلاقة بينكما.
    Dünyadaki en hoş adam olarak görünmediğimi biliyorum... fakat bunu sadece birkaç saniyeliğine unutabileceğini umuyordum. Open Subtitles اعرف اني لست الرجل الأكثر لطافة في العالم لكن أملت ان تنسي هذا
    Çocuklardan birkaçının yasağa rağmen cesur davranıp, veda etmeye geleceğini ummuştum. Ama olmadı. Open Subtitles لقد أملت أن يتحدى بعض الأولاد المنع ويأتوا لوداعي، لكن ما من أحد
    İki gün önce böyle bir haber duydum... ama daha önce birkaç kez olduğu gibi yanıldıklarını umdum. Open Subtitles سمعتهم يتحدثون عن ذلك قبل يومين غالباً ما تكون شائعة وقد أملت أنها كذلك
    umduğum gibi değil. Ama tehlikeye değerdi. Open Subtitles لم تسر كما أملت لكن كان الأمر يستحق المخاطرة
    Donanma subayı, o yüzden NCIS'in yardım edeceğini umuyorum. Open Subtitles إنه من البحرية، ولهذا أملت أن تستطيع الشعبة مساعدتنا.
    Eminim kız yaşamasına izin vermelerini umuyordu. Open Subtitles و أنا واثقة أنها أملت أن يبقوا على حياتها.
    Aslında... bunu bugünkü törende giymeni umuyordum. Open Subtitles حقيقة .. لقد أملت أن ترتديه في الحفل اليوم
    Kulağa korkunç geldiğini biliyorum ama hep evden kaçmış olduğunu umuyordum. Open Subtitles و لكنني أملت بانها كانت قد هربت بعيداً فحسب
    Saat 3:00 soygununu kaçırırız diye umuyordum. Open Subtitles أملت أن يفوتنا سطو الساعة الثالثة المسلح
    Bunu aramızda halledebileceğimizi umuyordum ama gerekirse daha yukarı giderim. Open Subtitles . . لقد أملت ان اتعامل مع هذا الأمر بشكل خاص لكني سأتخطاك بقسوه ان احتاج الأمر
    Bir şekilde Amanda'nın evde olmasını, yaşadıklarımın bir parçası olmamasını umuyordum. Open Subtitles لقد أملت أن تكون أماندا في بيتها و ألا تكون جزءا من الذي حدث لي
    Dağınıklık için bağışla. Sen gelmeden evvel halletmeyi umuyordum. Open Subtitles يجب أن تعذر الفوضى، أملت أن تكتمل هذه الأعمال قبل وصولك
    Dışında sahip olduğu etkileyiciliğin yarısına içinde de sahip olan biriyle evlendiğimi ummuştum sadece! Open Subtitles أملت فقط الزواج من أحد رائع من الداخل نصف روعته من الخارج.
    Biraz daha kurabiye yaparsın diye ummuştum ama sonra buraya geldin. Open Subtitles أملت أنّك ذاهبة لإعداد المزيد من الكعك، لكنك جئت لهنا.
    Sanırım bunun, gecenin yarısında olmayacağını umdum. Open Subtitles ‫أظنني أملت ألّا يكون ‫ذلك عند منتصف الليل
    Yapabilecek biri haline geldiğini umdum galiba. Open Subtitles اعتقد بأنني أملت بأنك الشخص الذي يستطيع..
    Onu kurtarmayı umduğum Criterion Caddesindeki yetimhanede kalan çocuklar için oyun sahnelerdi. Open Subtitles كانت تعزف للأطفال في الميتم الموجود في شارع كريتريون,منه أملت أن أصل إليها
    Fırsat, olmasını umduğum gibi kendini göstermedi. Bu yüzden ben yaratıyorum. Open Subtitles الفرصـة لا تأتي من تلقـاء نفسهـا كمـا أملت أن تكون ، لذا أنـا أخلقهـا الآن
    Bu bilgiyi bana vereceğini umuyorum, Yüzbaşı. Open Subtitles أملت أن تزودني انت بهذه المعلومات أيها القائد
    Tedaviyi içip ölmesini umuyordu zira ruhunun hapis olması amacıyla doğaüstü canlıların yaşadığı arafı yarattı. Open Subtitles أملت أن يتناوله ويموت، لأنّها صنعت برزخًا للخوارق ليأسر روحه.
    Seni ve adamlarını serbest bıraktım çünkü insanlığı kendinden kurtaracağınızı düşünmüştüm. Open Subtitles ساعدت بتحرير رجالك من تلك الكُريّة لأنّي أملت أن تساعدوا البشرية.
    Seni bekledim çünkü hayatta olmanı umut ettim. Open Subtitles لقد انتظرتك. لانى أملت بشدة ان تكون حياً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more