Bana bakması için kız kardeşimi zorlayamam çünkü parasını geri aldı | Open Subtitles | لا يمكنني حتى أن أجبر أختي لتعتني بي لأنها استعادت أموالها |
Bütün parasını kaybettiğinden beri başına gelen tek iyi şey bu. | Open Subtitles | هذا أول شيء جيد حدث لها منذ أن خسرت جميع أموالها |
Bütün parasını size bırakmak için gerekli işlemleri yaptığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنها تعد الترتيبات كي تترك لك كل أموالها. |
parası bitince dönecektir dedi. | Open Subtitles | لقد قال الرئيس أنها ستعود حينما تنفد أموالها |
Vera gitmeden önce bütün parayı harcamayı planladığını açıkça belirtmişti. | Open Subtitles | أوضحت فيرا نيتها في أن تأخذ أموالها كلها معها |
Yani dünyada hemen hemen temel bir manzara hakim, ülkeler paralarını, geçmişte kullandıklarından daha iyi bir şekilde kullanmaya çalışıyor. | TED | فنحن عندنا مظهر سائد للعالم حيث تميل كل الدول إلى استخدام أموالها بطريقة أفضل من استخدامها لها في الماضي. |
Vasiyeti gördüm. Ve doğru... Madame Giselle, kızı Anne Giselle'e tüm parasını bırakmış. | Open Subtitles | و صحيح أن السيدة "جيزيل" قد تركت لإبنتها " آن جيزيل" كل أموالها |
Yani bir kere olsun, bütün parasını falcıya gitmek için... biriktirmiş yaşlı bir hanım görmek isterim. | Open Subtitles | أود ان أرى مرة لو أن سيدة عجوز ادخرت كل أموالها لتذهب إلى عرافة |
Birkaç gün sonra, vicdanım beni rahatsız etti ve parasını geri vermek için evine gittim. | Open Subtitles | بعد أيام قليلة أحسست بأفضل مايمكن في ضميري ذهبت الى منزلها لإعيد أموالها |
ona parasını geri verdi. biraz fazlasıyla. kötülük bunun neresinde? | Open Subtitles | لقد دفعت لها أموالها مع قليل من الزياده,أين الضرر في هذا؟ |
İtalyan kontu gibi poz vereceğim ve yaşlı bir bayanı elde edip bütün parasını bana bıraktıracağım. | Open Subtitles | سأتظاهر بأنني إيطالي وسيم ، وأجعل سيدة عجوز تعطيني جميع أموالها |
Cama iyice bakarsan, Oprah'nın parasını saydığını görebilirsin. | Open Subtitles | إذا نظرت جيدا من ألنافذة سترينهم يعدون أموالها |
Biri, Melissa'nın okul parasını kumarda kaybettiğini söyledi. | Open Subtitles | رجل أخبرنا بأنها خسرت كل أموالها الدراسة في لعب البوكر |
Jeffrey onun parasını da istiyor. | Open Subtitles | ويريد جيفري أموالها أيضاً يريد أكثر من ذلك |
Jeffrey onun parasını da istiyor. | Open Subtitles | ويريد جيفري أموالها أيضاً يريد أكثر من ذلك |
Bütün arkadaşlarının önünde parasını almak istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أريد أن آخذ أموالها أمام جميع أصدقائها. |
Kredi kartı bile koyamazsın içine parasını muhtemelen katlayıp köşelere sıkıştırmıştır. | Open Subtitles | لا يمكنكِ حتىّ وضع بطاقة الإئتمان بها غالباً ما تضطر إلي تطبيق أموالها إلي مربعات لقد كنت محقة |
Onun parasını harcamaya başlamadan önce iki hafta bile bekleyemedin mi? | Open Subtitles | لم تستطع الانتظار أسبوعين قبل أن تبدأ صرف أموالها ؟ |
Gitgide parası azalıyor ancak bir türlü iş bulamıyordu. | Open Subtitles | تناقصت أموالها, ولم تستطع أن تجد عملًا. |
Çok komik çünkü parası için bir kadınla evlendi. | Open Subtitles | إنه ظريف جدًا تزوج إمرأة من أجل أموالها |
Onun parayı nereden bulduğunu herkes biliyor. | Open Subtitles | الكل يعلم كيف تكسب أموالها ننتقل إلى موضوع اخر |
Nostradamus bankaları dolduracak insanların paralarını geri almaya çalışacağını, fakat bankaların kapalı olacağını söylüyor. | Open Subtitles | إستعادة أموالها , إلا أنها ستُفلس و لن يكون للمال أي فائدة , و سيُحرق كالأوراق |
Annem parasının çoğunu dördüncü düğününde harcadı. | Open Subtitles | أمي أنفقت معظم أموالها على زفافها الرابع. |