"أمور كثيرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok şey
        
    • sürü şey
        
    • birçok şey
        
    • çok fazla şey
        
    • çok şeyimiz
        
    • birçok şeyi
        
    Yapmamız gereken çok şey var ama hepsini size açıklayacağım. Open Subtitles ثمة أمور كثيرة يجب تغطيتها ولكني سأشرحها ونحن نقوم بها
    Dinle, kişisel algılama ama asıl senin düşünmediğin çok şey var. Open Subtitles لا تعتبرها مسألة شخصية ولكن هناك أمور كثيرة لم تفكر بها
    Konuşacak çok şey var. Ve zaman çok kısıtlı. Open Subtitles توجد أمور كثيرة للمناقشة فى وقت صغير جدا
    Tek dediğim, Lana hakkında bilmediğin bir sürü şey var. Open Subtitles ما أقوله هو أن هناك أمور كثيرة تجهلها عن لانا
    Seni biliyorum. senin insanlara bir sürü şey söylemediğini biliyorum. Open Subtitles اننى أعرفك و اعرف انك تخفى عن الناس و عنى أمور كثيرة
    Son altı yıldır bunu yapıyor olduğumdan, hiçbir zaman oyunculuğun birçok şey demek olduğunu unutmuyorum. TED وعلى مدى الست سنوات الماضية، يتم تذكيري دائماً ان التمثيل هو أمور كثيرة.
    Son üç haftada, çok fazla şey değişti. Sanki üç aymış gibi geliyor. Open Subtitles لقد تغيرت أمور كثيرة في ثلاث الأسابيع الماضية، بدا الامر وكأننا ثلاثة أشهر.
    Bunu yaptığıma inanamıyorum. Aklımda çok şey var. Bu lanet kadını çekemem. Open Subtitles لا أستطيع القيام بهذا العمل اليوم فثمّة أمور كثيرة تشغل بالي
    Aynı bakış açısını paylaşabilirdim ama artık kafamı dolduran pek çok şey var. Open Subtitles كنت أشاركك نفس الرأي ولكن الآن عندي أمور كثيرة تشغل عقلي.
    Aynı bakış açısını paylaşabilirdim ama artık kafamı dolduran pek çok şey var. Open Subtitles كنت أشاركك نفس الرأي ولكن الآن عندي أمور كثيرة تشغل عقلي.
    Elaine, burada Yahudilik dini hakkında anlamadığın çok şey var. Open Subtitles إلين، أنت لا تفهمين أمور كثيرة عن الديانة اليهودية.
    Hayır, bekle. Sana söylemek istediğim o kadar çok şey var ki. Fakat kelimeleri bulamıyorum. Open Subtitles هناك أمور كثيرة أريد أن أخبرك بها ولكني لا أجد الكلمات
    Açıkça görülüyor ki insan davranışları hakkında öğrenmen gereken çok şey var. Open Subtitles من الواضح أنه لديك أمور كثيرة لتتعلمها عن التصرف البشري
    Bizim kamp ateşlerinden bu yana çok şey değişti! Open Subtitles أمور كثيرة حصلت منذ ان كنا نلعب حول النار المتقدة
    Bayan Kent, bu dünyada çok şey mümkün ama Clark'la ben baloya gidene dek Mars'ta insanlar olacak. Open Subtitles سيدة كينت أمور كثيرة ممكنه في هذا العالم ولكن البشر سيبلغون المريخ قبل ذهابي وكلارك معاً لحفل تخرج
    Hayat o kadar uzun ki, görmediğim bir sürü şey var. Open Subtitles الحياة طويلة جدا هنالك أمور كثيرة لم أرها بعد
    "Onlara senin hakkında söyleyebileceğim bir sürü şey var," dediğini hatırlıyor musun? Open Subtitles هناك أمور كثيرة أستطيع قولها عنك لم تخبرني بهذا لقد تركت الجزء لماذا ؟
    Alex'e karşı beni gergin hissettiren bir sürü şey vardı. Open Subtitles هناك أمور كثيرة كانت توترني بشأن مواجهة اليكس
    birçok şey ülkelerin kararlarını etkiliyor ve her biri farklı bir seçim yapıyor. TED هناك أمور كثيرة جداً جدأً تتدخل في خيارات الدول، وكل منها يتخذ خيارات مختلفة.
    - Bir şey bulursak çağırırız seni. - Hayır, uyuyamadım. çok fazla şey olup bitiyor. Open Subtitles سوف نستدعيكِ إذا وجدنا أيَّ شيء لا , لا يمكنني النوم , يوجد أمور كثيرة تجري
    Evet, seninle konuşacak çok şeyimiz varmış. Odana gidebilir miyiz? Open Subtitles نعم، لدينا أمور كثيرة لنتكلم عنها هلا ذهبنا إلى غرفتك؟
    birçok şeyi farklı yapardım. Open Subtitles أمور كثيرة كنت سأفعلها بشكل مختلف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more