| O senin Afrikalı prensesin değil, o ikimizin yarı Afrikalı, yarı Latin prensesi. | Open Subtitles | هي ليست أميرتك الأفريقية الصغيرة إنها أميرتنا نصف الأفريقية نصف اللاتينية الصغيرة |
| Acaba prensesin hain büyücü kadınla hepimizi yok etmeyi planlıyor olabildiğini hiç düşünmediniz mi? | Open Subtitles | ألم يخطر ببالك أن تكون أميرتك تلك متآمرة مع المشعوذة الغريبة لتدميرنا جميعًا؟ |
| Bahse girerim, o hazineler prensesini bile etkilemeye yeter. | Open Subtitles | كنوز كافيه للتأثير حتى على أميرتك أراهن على ذلك |
| prensesi bile etkileyebilecek kadar hazine,bahse bile girerim. | Open Subtitles | أووه كنز يكفي لإبهار أميرتك أنا أراهن على ذلك |
| Prensesiniz hangi hücrede bulmamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نكتشف اى زنزانة توجد فيها أميرتك فيها |
| Git ve prenses takımlarını çıkar. Her şeyi ama! | Open Subtitles | اسمعي اذهبي و أخرجي أميرتك و سنخرج كل شيء |
| Seni, Prensesine götürmeye geldim, kız kardeşlerine götürmeye geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لإعادتك إلى أميرتك حيث تنتظرك أختاك |
| Hey melez, bir Troll böylesi güzel bir prensesin kokusunu almadan önce ne kadar uzağa gidebileceğinizi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | أيها النغل، في رأيك أيُّ شوطٍ ستبلغ قبلما يتأثّر الجبابرةُ رائحة أميرتك الجميلة؟ |
| Hadi, ihtiyar prensesin seni bekliyor. | Open Subtitles | هيا. أميرتك الكبيرة في السن تنتظرك |
| Küçük prensesin her zaman senin onayını almak istiyordu. | Open Subtitles | لطالما سعت أميرتك الصغيرة لرضاك |
| Küçük prensesin iyi olacak. | Open Subtitles | أميرتك الصغيرة ستكون بخير |
| prensesin olmak gerçekten eğlenceliydi. | Open Subtitles | لقد كان ممتعاً أن أكون أميرتك |
| Bir gün gerçek prensesini bulacaksın. | Open Subtitles | بأحد الأيام ستجد أميرتك الحقيقية |
| prensesini elde etmek için bir büyücü ve kollarında benim gibi bir kızla. | Open Subtitles | مع ساحر وفتاة مثلي بذراعك ستنال أميرتك |
| Içimde de prens veya prensesini tasiyorum. | Open Subtitles | وأميرك الصغير أو أميرتك تنمو داخلي. |
| - prensesi düşün. - Aynen öyle! Oburiks haklı. | Open Subtitles | ــ فكر في أميرتك ــ بالضبط يا أوبيليكس صحيح |
| Onun küçük prensesi ile mutlu mesut yaşayacak mıydın? | Open Subtitles | وستعيش بسعادة للأبد مع أميرتك الصغيرة؟ |
| Sen ve sizin inek Prensesiniz, cehenneme gide... | Open Subtitles | أنت و أميرتك البقرة القذرة يمكن أن تذهبوا |
| Sizin inek Prensesiniz, senin dırdırını dinlemekten bıktı, peder. | Open Subtitles | أميرتك البقرة منهكة من سماع هذا الكلام |
| Git ve prenses takımlarını çıkar. Her şeyi ama! | Open Subtitles | اسمعي اذهبي و أخرجي أميرتك و سنخرج كل شيء |
| Prensesine sahipsin. Hadi paydos edelim. | Open Subtitles | أنت لديك أميرتك , فلننهي كل شيء |
| kraliçen var! Bir kulağından diğerine kadar deşerim gırtlağını. | Open Subtitles | عندي أميرتك وسوف شق حلقها من الأذن إلى الأذن. |
| Dalga geçmiyorum. Prensesinizi köle tüccarları yakaladı ve köle pazarında sattı. | Open Subtitles | مهما كان السبب فإن أميرتك قد بيعت مثل العبيد |