Baba, sadece altı aylık bir deneme olacak. Annem bunu isterdi. | Open Subtitles | أبي، إنها ستكون بمثابة ستة أشهر من التَجربة، أمي أرادت ذلك |
Annem, benim evlenip, çocuk yapmamı isterdi hep. | Open Subtitles | أمي أرادت مني دوماً أن أتزوج وأنجب أطفالاً |
Annem kardeşiyle yaşamak için Boston'a gitti. | Open Subtitles | 'أمي أرادت الذهاب الى 'بوستن لتعيش مع أختها |
Annem hiçbir şeyi değiştirmemizi istemezdi. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أن أمي أرادت أن تغير أي شيء |
Sadie öldüğünde Annem odasındaki her şeyin olduğu gibi kalmasını istedi. | Open Subtitles | لأنهعندماماتت.. أمي أرادت ان تُبقي كل شيء بمكانه. |
Annem, babamın tek satır bile olsa yerli dilini konuşmasını istedi ama şu anda sinirden deliye dönüyor. | Open Subtitles | أمي أرادت أن يقول أبي جملة واحدة على الأقل باللهجة المحلية بشكل صحيح لكنه الأن يقوم بأكل البندق |
Şey, sanırım Annem, babamın tasmasını kısa tutmak istedi. | Open Subtitles | حسناً , أعتقد أن أمي أرادت أن تجعل والدي له حرية أقل |
İnsanlarda etki bırakır. Eminim bazı zamanlar Annem bile onunla çıkmak istemiştir. | Open Subtitles | كان لديه هذا التأثير على الأشخاص حتى أني أظن أن أمي أرادت مواعدته في بعض الاحيان |
Annem hayalindeki elbiseye sahip olmanı istedi. | Open Subtitles | اوه,حسنا, أمي أرادت ان تحصلي على فستان حلمك |
Annem yokluğunda herkesin rahat olmasını istedi. | Open Subtitles | أمي أرادت الجميع أن يرتاحو بينما هي مسافره |
Annem biriyle çıkma konusunda birkaç tavsiye istemiş sadece. | Open Subtitles | تبين أن أمي أرادت بعض النصائح فحسب عن الخروج في موعد |
Annem, benden burayı bulmamı istiyordu. Beni buraya o getirdi. | Open Subtitles | أمي أرادت مني أن أجد هذا المكان لقد أرشدتني إلى هنا |
Annem, bilirsin... İşin halledildiğine emin oldu. | Open Subtitles | أمي أرادت أن تكون متأكدة، كما تعلمين، تولّت حل المشكلة |
Annem başarılarını kutlamak için burada olamadığından üzgün olduğunu söylememi istedi. | Open Subtitles | أمي أرادت منّي أن أخبرك انها اسفة لعدم تمكنها من المجئ للاحتفال معكَ بإنجازاتك |
Evet, Annem seni ve aileni akşam yemeğine davet etmek istiyor her şey için teşekkürler demek adına. | Open Subtitles | أجل، أمي أرادت بأن تدعوكَ أنتَ و عائلتك على العشاء، فقط لشُكركم على كلّ شئ |
Annem sana bir şey söylemek istiyordu, sizi birbirinize bağladım. | Open Subtitles | أمي أرادت أن تخبرك شيء ما، لذا أوصلتكم سويًا |
Ailem boşandığında, Annem benim velayetimi istedi, babam da köpeğin velayetini istedi. | Open Subtitles | عندما تطلقا والدي, أمي أرادت وصايتي, و أبي أراد وصاية الكلب. |
Annem ruh çağırma seansları yapıyordu. | Open Subtitles | أمي أرادت أن تكون وسيطة روحيّة |
Annem bu gece efsanevi bir aile olmamızı istedi. | Open Subtitles | أمي أرادت أن نكون تلك العائلة الرائعة |
Sadece Annem istiyor diye gidebilirdim. | Open Subtitles | كنت ذاهبة فقط لأن أمي أرادت مني ذلك |