"أناقش" - Translation from Arabic to Turkish

    • tartışmayacağım
        
    • konuşmak
        
    • tartışmak
        
    • konuşmam
        
    • konuşamam
        
    • tartışacak
        
    • tartışmıyorum
        
    • görüşmek
        
    • tartışmam
        
    • konuşacak
        
    • tartışıyorum
        
    • konuyu
        
    • konuşmayı
        
    • bahsetmem
        
    • konuşmayacağım
        
    Bunu tartışmayacağım. O film çocuklar için uygun değil. Open Subtitles لن أناقش هذا الموضوع , الأفلام . ليست مناسبة للأطفال
    Ölüm Maçı ile ilgili konuşmak istiyorum. Bence bu oyunu bitirmeliyiz. Open Subtitles أرغب أن أناقش أمر قتال الموت أعتقد أنه يجب أن نسحبه
    Seninle ters düşmek de, bunu tartışmak da istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أناقضك و لا أريد أن أناقش ذلك معك
    Bilimsel araştırmalarımı asla aptal şişkolarla konuşmam. Open Subtitles أنا لا أناقش أبدا أبحاثى العلميه مع مغفلين ضخام.
    Burada olanları senin iznin olmadan onun önünde konuşamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أناقش ما هو موجود هنا أمامهم من غير موافقتك
    Bu doğru değil. Seks hayatımı seninle tartışacak değilim. Open Subtitles هذا ليس صحيح، لن أناقش حياتي الجنسية معك
    Her zaman her şey için söylediğin şu: "Onu tartışmayacağım" Open Subtitles هذا ما تقولينه دائماً لكل شيء لن أناقش ذلك
    Bu soruşturmanın detayları hakkında tartışmayacağım bu nedenle sormayın. Open Subtitles لن أناقش تفاصيل هذا التحقيق لذلك لا تزعجوا أنفسكم بالسؤال
    Bu soruşturmanın detayları hakkında tartışmayacağım. Bu nedenle sormayın. Open Subtitles لن أناقش تفاصيل هذا التحقيق لذلك لا تزعجوا أنفسكم بالسؤال
    Amy ile Bernadette'in verdiği şu parti hakkında konuşmak istiyorum. Open Subtitles أود أن أناقش هذه الحفلة التي تقيمها آيمي و بيرناديت.
    konuyu sizinle seve seve konuşmak isterim ama gördüğünüz gibi vaktim yok. Open Subtitles أود أن أناقش هذا الأمر باستفاضة، لكني لا أقدر
    Kimse gücenmesin ama bunu daha detaylı tartışmak isterim. Open Subtitles بدون إساءة. أريد أن .أناقش هذا الأمر تفصيلاً
    Önce Frasier'la özel bir konuyu tartışmak istiyorum. Elbette. Open Subtitles حسناً,أولا علي أن أناقش أموراً شخصيه مع فريجر أولاً
    Müşteri olmayan birinin önünde iş konuşmam. Bunu biliyorsun. Open Subtitles لا أناقش العمل في حضور الغير زبائن، تعرف ذلك
    Pekala, ortağımla bunu konuşmam lazım. Open Subtitles حسناً، سيتوجّب على أن أناقش الأمر مع شريكى.
    - ...doktorsunuz. - Direk bir bağın yoksa korkarım seninle hastalarımla ilgili konuşamam. Open Subtitles ما لم تكن لك علاقة بالمريض، فلن أناقش معك أي شيء يخصّه.
    Neler olduğunu tartışacak yerde değilim. Tamam mı? Dün gece kendimi Jodie Foster'ın "Sanık" filmindeki gibi hissettim. Open Subtitles أفضل ألا أناقش ما حدث في ليلة البارحة
    - Evet biliyorum, var. Ben bunu tartışmıyorum. - Benim yapmaya çalıştığım... Open Subtitles ـ هُناك سوابق ـ أعلم بذلك و أنا لا أناقش هذا
    Elimizdeki hukuki durumu görüşmek için buradayım. Open Subtitles و أنا هنا لكى أناقش الحالة القانونية المطروحه. قلتِ ماذا؟
    Avukatınız olarak, bunu tartışmam yasak. Open Subtitles باعتباري محامياً فإنه لا يجوز لي قانونياً أن أناقش الأمر مع أي أحد
    Bu konuları konuşacak kişi bulmak zor. Open Subtitles إنه فقط نادرا ما ألتقى بشخص ما أستطيع أن أناقش معه هذه الأشياء
    Son yirmi dakikadır ben neyi tartışıyorum peki? Open Subtitles فيما كنت أناقش في العشرين دقيقة الماضية؟
    Ayrıca kapı önünde durup yabancılarla konuşmayı da sevmem. Open Subtitles و أنا لا اقف بالخارج أناقش هذة الأشياء
    Ama iş gereği ondan bahsetmem imkânsız. Open Subtitles ولكن ولأسباب مهنية بحتة فإنه يحظر علي أن أناقش أي شيء قمت به معها
    Bu konuyu seninle konuşmayacağım. Open Subtitles أنا لن أناقش هذا الموضوع معك , حسنا , نحن لسنا مع بعض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more