| William, şahsi problemler yaşadığın için üzgünüm ama elim kolum bağlı. | Open Subtitles | ويليام , أنا آسف بشأن مشاكلك الشخصية لكن ما باليد حيلة |
| Kızın için üzgünüm ama bu federal bir soruşturma. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن إبنتك ولكن هذه قضية فدرالية |
| Babanız için üzgünüm, ama şu anda daha iyi bir yerde. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن أبيكما، لكنه في أنعم مكان الآن. |
| Sana o dairede söylediğim her şey için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن الذي قلته لك ذلك اليوم في الشقة |
| Bak, derste yaptıklarım için özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً، أنظري، أنا آسف بشأن الصف كنت فقط أتسكّع، أنا آسف |
| Başkaları için çok üzgünüm, tüm o kötü şeyler için ama deprem benim için hayatımda başıma gelebilecek en harika olaydı. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن الآخرين وكل الأشياء السيئة لكن تلك الهزة الأرضية كانت أسعد شئ في العالم بالنسبة لي |
| Martin için üzüldüm ama bunlar benden istediğin soda kutuları değil. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن مارتن، لكنها ليست زجاجات صودا ما طلبته مني |
| Bak, camın için üzgünüm. | Open Subtitles | أنظرى, أنا آسف بشأن نافذتك لم أعنى أن أفعل ذلك |
| - Bu gece için üzgünüm. - Ben sadece eve gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن الليلة - أنا فقط أريد الذهاب إلى البيت - |
| Evet olanlar için üzgünüm. Ama bendeki bilgi doğruydu. | Open Subtitles | أجل ، أنا آسف بشأن كل ذلك لكن معلوماتي كانت جيدة |
| Evet, bunun için üzgünüm. Parmaklarını indirimden aldım. | Open Subtitles | نعم , أنا آسف بشأن هذا , لقد حصلت على أصابع الابهام خاصتك من ساحـة بيع |
| Küçük gösteri için üzgünüm ama sana yavaş yavaş anlatalım dedik. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن ما حدث منذ قليل، لكن خال لنا أن نمهّد لك الأمور بالتدريج. تُمهّدون ماذا؟ |
| Geçen gün için üzgünüm. Bütün o bağırmalar ve çığlıklar. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن البارحة، بشأن الصراخ والصياح. |
| Son karşılaşmamızda olanlar için üzgünüm. | Open Subtitles | اسمع يا صاح، أنا آسف بشأن آخر مرة التقينا بها، حسنا؟ |
| Bunun için özür dilerim, Binbaşı, ama seçenekleri tükettik. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن هذا يا ميجور و لكن لقد نفدت خياراتى |
| Kunduz, fazla ısırma ile ilgili şakalarım için özür dilerim. | Open Subtitles | وأنت أيها القندس, أنا آسف بشأن نكتة جسر الأسنان. |
| Evet. Dediklerim için özür dilerim. | Open Subtitles | نعم، أنظر يا رجل أنا آسف بشأن ما قلته لك من قبل |
| Geçen sefer olanlar için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن ما حدث فى المرة الأخيرة |
| Kitabın için üzüldüm. Eleştirileri duymak zor olmuştur. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن كتابك لابد أنّه كان صعباً ما وجهته من إنتقادات؟ |
| Dağınıklık için kusura bakma. Ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن الفوضى لا أعرف ما حدث أنا فقط |
| Selam, dostum, bu sabahdan dolayı üzgünüm, | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic} انظر، أنا آسف بشأن ما حدث في الصّباح، يا رجل. |
| BRAC oturumu konusunda üzgünüm. | Open Subtitles | أنا.. أنا آسف بشأن جلسة الاستماع. |