gerçekten üzgünüm. Marshall'dan aldığım bu. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً, ذلك ماحصلت عليه من المارشال |
gerçekten üzgünüm ama bu gemiden dostlarımı çıkarmama yardım etmediğiniz sürece hiçbir şeye şahitlik etmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا آسف ، أنا آسف حقاً ، لكني لن أشهد بأى شيء إلا إذا قُمتم بمساعدتي لإخراج أصدقائي من تلك السفينة |
Çok üzgünüm, ama bu konularda çok inatçıdır. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً. أظن بأنه عنيد منتهى العند بخصوص هذه الأمور. |
Paspasın altında anahtar buldum. Gerçekten Çok üzgünüm. | Open Subtitles | وجدت المفتاح الإضافى تحت المشاية أنا آسف حقاً |
Çok özür dilerim Stephen. Bu durumun tarifsiz derecede bayağı göründüğünden eminim. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً ، أنا متأكد أن الموقف يبدو لك مبتذلاً |
Özür dilerim. gerçekten özür dilerim. Bir daha böyle birşey olmayacak. | Open Subtitles | أنا آسف, أنا آسف حقاً أنا فقط أمر ببعض الأشياء |
Bu haberi size verdiğim için gerçekten üzgünüm fakat kızınız ölmüş. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً كوني من سأخبرك بهذا الأمر لكن إبنتك قد ماتت |
gerçekten üzgünüm ve buraya yardım etmek için geldim. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً وأنا هنا لأنني اريد مساعدتك |
Bugün huzurlarınızda, anneme şunu söyleme fırsatı yakaladım: Anne, gerçekten üzgünüm bundan sonra ateş yakarken daha dikkatli olacağım. | TED | بالمناسبة أريد أن أنتهز هذه الفرصة لكي أقول لأمي أمام الحضور اليوم: أمي، أنا آسف حقاً وسوف تكون أكثر حذراً من الآن فصاعدا عندما يتعلق الامر باستخدام النار |
Üzgünüm, Agnesia. gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف يا انيسينا أنا آسف حقاً |
- Bana yerini söyle. - gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | ـ أخبرني بمكانك ـ أنا آسف حقاً |
Teşekkür ederim. gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً لا تأخذ الأمر بشكل شخصي |
Bak evliliğinde her ne oluyorsa Çok üzgünüm, | Open Subtitles | اسمع، أنا آسف حقاً بشأن أيّاً كان ما يحدث في زواجك، |
Gerçekten Çok üzgünüm ama cesedi hiç görmedim. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً لكنني لم أرى الجثه حتى، لذا يجب أن تكون الرقاقه فيها |
Vurma bana, lütfen vurma. Özür dilerim, Çok üzgünüm. | Open Subtitles | لا تضربني، من فضلك لا تضربني أنا آسف، أنا آسف حقاً |
Angie, kendini kullanılmış hissettiğin için Çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنجى ، انظرى أنا آسف حقاً أنكٍ شعرتى بإنه تم هجرك |
- Evet. - Baba Çok özür dilerim. - Geri ödeyeceğim, vallahi. | Open Subtitles | أبي، أنا آسف حقاً سأعوضك، أعدك |
Çok özür dilerim ama cidden benim suçum yok. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً و لكنها حقاً لم تكُن غلطتي |
Çok özür dilerim. Üzmek istemezdim. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً, لم أقصد أن أزعجك |
Olanlar için gerçekten Çok üzgünüm, Malchus benim bilgim dışında hareket etti. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً من أجل ماحدث "لكن يجب أن تصدقني "مالكس تصرف بدون معرفتي |
Duygularını incittiysem gerçekten özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً , أنا آسف حقاً إذا كُنت جرحت مشاعركِ |