İnanıyorum ki evin her bir detayı burada yaşayan kızların bir yansıması olmalı. | Open Subtitles | أنا أؤمن بأن كل التفاصيل هنا يجب أن تكون من إختيار الطلاب |
İnanıyorum ki gelecek yarattığımız şeydir. | TED | أنا أؤمن بأن المستقبل هو ما نصنعه. |
İnanıyorum ki televizyonda ilk canlı yayın döllenmesi hâlâ gerçekleşebilir. | Open Subtitles | أنا أؤمن بأن البث المباشر سيظل كما هو |
Bunun bir sapkınlık olduğuna inanıyorum, ama aynı buzdağının ucu gibi, sathın altında olabilecekleri de detaylıca incelememiz gerekiyor. | Open Subtitles | أنا أؤمن بأن هذا إنحراف، ولكن كـقـمـة جبل جليدي علينا أن ندرس بعناية وبدقـة ما يمكن أن يحدث أسفله |
Kültürün, çok kuvvetli bir barış gücü olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أؤمن بأن التربية لها دور مهم في السـلام |
İnanıyorum ki televizyonda ilk canlı yayın döllenmesi hâlâ gerçekleşebilir. | Open Subtitles | أنا أؤمن بأن البث المباشر سيظل كما هو |
- Hain olursunuz. - Yaptığım şeyin doğru olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | ستصبح خائناً أنا أؤمن بأن ما أفعله هو الصواب |
Yardım etmek istiyorum, bunun doğru olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أريد أن أساعدك و أنا أؤمن بأن هذا هو الصواب. |
Bir şekilde dünyada gıda güvenliği sağlayacak olan, kuraklığa son derece dayanıklı tahıl yetiştirilmesinin sırrının son derece kurak durumda, bu resimde görüldüğü gibi, dirilen bitkilerde olduğuna inanıyorum. | TED | أنا أؤمن بأن السر في إنتاج المحاصيل شدبدة التحمل للجفاف، والتي يجب أن تتقدم لتوفر الأمن الغذائي في العالم، تكمن في النباتات القابلة للنشور، المصورة هنا في حالة الجفاف الشديد. |
Bu tür korkuların yersiz olduğuna inanıyorum. | TED | أنا أؤمن بأن هذه المخاوف لا وجود لها. |
Ben bunun bizim yaptığımız gelecek olduğuna inanıyorum. | TED | أنا أؤمن بأن المستقبل هو ما نصنعه. |