Tüm o delilerin bu etkinlik için dışarıda kuyruk oluşturmasının sebebi benim. | Open Subtitles | أنا السبب في كون كلّ أولئك المجانين يصطفّون لأيّام خارج المُؤتمر. |
Uyuşturucuların hâlâ içeri girmesinin sebebi benim. | Open Subtitles | . أنا السبب في جعل المخدرات تستمر بالدخول للسجن |
Yetişkinlerin geceleri gözüne uyku girmemesinin sebebi benim. | Open Subtitles | أنا السبب في أن رجالك يبقون ساهرين ليلاً |
Birlikte olmalarının nedeni benim. | Open Subtitles | أنا السبب في جمعهم |
Jimmy'nin ölmesinin nedeni benim. | Open Subtitles | أنا السبب في موت (جيمي) |
benim yüzümden mi tüm gün oturup hiçbir şey yapmıyorsun? | Open Subtitles | أنا السبب في جلوسك في الأرجاء طوال اليوم دون القيام بشيء؟ |
Bütün bunlar benim yüzümden. | Open Subtitles | كُل قرار أتخذّتُه تسبب في قتلها أنا السبب في كُل هذه القذارة |
Bu anlasmayi yapmamizin sebebi benim lan. | Open Subtitles | و ليس أنت.. أنا السبب في الصفقة كلها |
Bu anlasmayi yapmamizin sebebi benim lan. | Open Subtitles | و ليس أنت.. أنا السبب في الصفقة كلها |
Reytinglerin yüksek olmasının sebebi benim. | Open Subtitles | أنا السبب في إرتفاع تقديرات الجمهور |
Bu anlaşmayı yapmamızın sebebi benim lan. | Open Subtitles | أنا السبب في حصولنا على الصفقة |
Hırsızın içeri girme sebebi benim. | Open Subtitles | أنا السبب في دخول اللص |
Partinin sona ermesinin sebebi benim. | Open Subtitles | أنا السبب في إنهاء الحفل |
Hayatta olmanın tek sebebi benim. - Kalk ayağa. | Open Subtitles | أنا السبب في كونكِ حية |
Arthur'un kafasında bir bomba olmasının sebebi benim. | Open Subtitles | (أنا السبب في أن (آرثر لديه قنبلة في رأسه. |
Susan Mailer'ın ölmesinin sebebi benim. | Open Subtitles | أنا السبب في وفاة (سوزان ميلر). |
Teneffüse benim yüzümden geç çıktığınız doğru. | Open Subtitles | طبعاً , أنا السبب في تأخركم عن الفسحه |
Seni, Em'i, Aria'yı, Hanna'yı o ruh hastası yerde gördüm ve benim yüzümden orada olduğunuzun farkındaydım. | Open Subtitles | "رأيتك أنت و "إيم" و "آريا و "هانا" في ذلك المكان في ذلك المكان المزري و عرفت أنا السبب في وجودكم هناك |