"أنا لَنْ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Asla
        
    • vermeyeceğim
        
    • Sizi
        
    • etmeyeceğim
        
    Terlemiş ve çamur içinde bekleyişimiz, orada olanları Asla unutamam. Open Subtitles أنا لَنْ أَنْسي الوَضْع هناك، التغطي بالطين الُتَعرِّق، إلانتظار.
    Bilmenizi isterim ki onayınız olmadan onunla Asla evlenemem. Open Subtitles أُريدُك أَنْ تَعْرفَ، أنا لَنْ يَتزوّجُها بدون موافقتك
    Sana bu piyanistin Asla var olmadığını söyleseydim yalan söylemiş olmazdım. Open Subtitles إلو قلت لك أن عازف البيانو هذا ليس له وجود،فلو أكون كذاباً أنا لَنْ أَكْذبَ
    - Onun kaçmasına izin vermeyeceğim. - Kapıyı aç, seni aptal! Open Subtitles ـ أنا لَنْ أَتْركَه يَهْربُ مني ـ إفْتحُ البابَ ، أنت أبله
    Konali'ye söyle haraç vermeyeceğim. Open Subtitles أخبرْ كونالي أنا لَنْ أَدْفعَ مال إبتزازه.
    Sizi ayrıntılarla sıkmayacağım ama şu kadarını söyleyeyim: Nüfuzlularla mücadele etti ve kazandı. Open Subtitles أنا لَنْ أُجوّفَك بكُلّ التفاصيل، لَكنَّه واجهَ الرجالَ الكبارَ ورَبحَ.
    Babamın beni böyle yetiştirmesine rağmen artık kardeşimle rekabet etmeyeceğim gibi. Open Subtitles مثل أنا لَنْ أَتنافسَ مع أَخِّي الأكبر سنّاً أكثر، على الرغم مِنْ أبِّ الطريقَ رَفعَني.
    Şu anda itiraf et, ya da bir daha Asla sana saygım olmaz. Open Subtitles إعترفْ بحقِّه الآن أَو أنا لَنْ أَحترمَك ثانيةً.
    Eğer ölürsem Asla sonsuzlukta Tanrı'yla olamayacağım. Open Subtitles وإذا أَمُوتُ، أنا لَنْ يَكُونُ مَع الله في الخلودِ.
    Çocuklarımız, ailelerini Asla tanıyamayacaklar. Open Subtitles قالتْ إذا تَزوّجتُه، أنا لَنْ أَراها ثانيةً.
    Büyükanne, senin üzerine yemin ederim ki bir daha Asla kendimi kaybetmeyeceğim. Open Subtitles جدة أُقسمُه على رأسكِ أنا لَنْ أَفْقدَ هدوءَ أعصابي ثانيةً
    Eski karına banka hesapların hakkında Asla bir şey söylemedim. Open Subtitles تَعْرفُ، أنا لَنْ أُخبرَ كَ حقاً أيّ شئ الزوجةِ السابقِ حول حساباتكَ المصرفية.
    Asla kendime baktığımda acımın dindiğini göremeyeceğim. Open Subtitles أنا لَنْ أكُونَ قادر على النَظْر إلى نفسي ولا أَرى الألمَ.
    Babamın bizi çocukluğunun geçtiği yere götürmesini Asla unutamam. Open Subtitles أنا لَنْ أَنْسي عندما اخذنا ابي إلى المكانِ حيث كَبرَ.
    Buna izin vermeyeceğim. Open Subtitles أنا لَنْ أَتْركَك أبعد يديك عني تولبوت ما هذا
    Buna izin vermeyeceğim. Bir kuram üzerine çalışıyorum. Open Subtitles أنا لَنْ ادع هذا يحْدثُ أنا أَعْملُ على نظرية
    Bugün babamın tarafını tutmana izin vermeyeceğim! Open Subtitles اليوم، أنا لَنْ أَتْركَك تَأْخذُين جانبَ أَبِّى
    Mide bulandırıcı eğlenceniz için Kızıl Köpeğin canlı tavuk yemesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles أنا لَنْ أَتْركَ كلبَ أحمرَ يَأْكلُ الدجاج الحى لتسليتِكَ المريضةِ.
    Muhtemelen sebebi, Sizi bizimkilerle tanıştırmak istemememle aynıdır. Open Subtitles هو من المحتمل نفس السببِ أنا لَنْ أَتْركَك تُقابلُ أبويَّ.
    Sizi görene kadar... yaşam koçu diye birşey olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles أنا لَنْ أَسْمعَ عن a حافلة حياةِ أمامك مَشى هنا اليوم.
    Ha-hayır, müdahele etmeyeceğim. Open Subtitles لا، أنا لَنْ أَتدخّلَ وأنتي عليك التعَايْش مع الموقف، مع السّلامة.
    Bunu inkar etmeyeceğim, ben... o zaman kızgındım, ama artık sakinim. Open Subtitles أنا لَنْ أُنكرَ , كَنت... غاضب، لكن الآن أَنا هادئُ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more