| Eminim geçmişinde, barın orada başına gelen içeceği hak edecek bir şeyler yapmışsındır. | Open Subtitles | أنا متأكده من شيء قمت به في حياتك لستحق الحصول على شراب مثلج |
| Eminim sizin gibi iki genç âşık için bir masa bulabilirim. | Open Subtitles | أتعلمون ، أنا متأكده من أنني يمكنني العثور على مجال لعاشقين |
| Eminim senin de en iyi arkadaşlarının bazıları siyah ve Meksikalıdır. | Open Subtitles | و أنا متأكده أن بعض أفضل أصدقئك من السود و المكسيكيين |
| Eminim Bay Roark seninle bir yat gezisine çıkamaz. | Open Subtitles | أنا متأكده أن السيد رورك لا يستطيع القيام برحلة بحرية |
| Birşeyler demek istediğinden Eminim ama ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا متأكده من أنك تعني شيئا، لكني لا أعرف ما هو. |
| Eminim, kimsenin senin gibi kocası olmamıştır. | Open Subtitles | أنا متأكده أن لا أحد على الإطلاق لديه زوج مثلك. عزيزتي. |
| Evet, Eminim kimse senin gibi bir eş bulamaz. | Open Subtitles | أنا متأكده أن لا أحد على الإطلاق لديه زوج مثلك. |
| Ve eğer beni öldürürse, çok Eminim ki sıradaki sensin. Ben mi? | Open Subtitles | و اذا نال مني أنا متأكده من أنك ستكون القادم |
| Eminim o paçavralardan daha iyi olacak, Lisiek. | Open Subtitles | أنا متأكده أن هذه ستكون أفضل من تلك الخرقه,يا ليشيك |
| Taşınmadan önce, Woody ve Buzz'ı bulacağımızdan Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكده أننا سنجد وودى و باز قبل رحيلنا غدا |
| Taşınmadan önce, Woody ve Buzz'ı bulacağımızdan Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكده أننا سنجد وودى و باز قبل رحيلنا غدا |
| Bir daha kavga edeceğinizden Eminim, George. | Open Subtitles | أنا متأكده بأنكم ستتشاجرون مرة أخرى يا جورج |
| Eminim ki ihtiyacın olan bir şeyler bulabiliriz. | Open Subtitles | أنا متأكده أنه بإمكاني ان أجد شيء لدي انت في حاجه اليه |
| İkinci Fikir Sekreteriyle ilişkisi olduğuna bayağı Eminim. | Open Subtitles | و أنا متأكده جدا أنه يقيم علاقة مع سكرتيرته |
| Ve çoğu kadın dergisinin az önce yaptığımın çok kötü bir fikir olduğunu söyleyeceğinden Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكده من ان معظم مجلات النساء قد يقولون ان ما فعلته للتو كان فكره سيئه جداً |
| Bak, Eminim senin de bende beğenmediğin şeyler vardır. | Open Subtitles | انظر, أنا متأكده من ان هناك اشياء لا تحبها بي |
| Eminim muhteşemdir. Halıya bir şey dök de göreyim. | Open Subtitles | أنا متأكده من انها رائعه حتى تسكب شيء ما |
| Eminim ki ikinizin çok konuşacak şeyleriniz vardır. | Open Subtitles | أنا متأكده أن لديكما الكثير من الأمور ستتذكرانها |
| Eminim. Yarın sabah tekrar gelmeyi düşünün. | Open Subtitles | أنا متأكده أنه سوف يكون عليك أن تأتى صباح غد على الرغم من ذلك |
| - Yüzüğümü aldılar. - Eminim karınız anlayış gösterecektir. | Open Subtitles | ـ لقد أخذوا خاتمى ـ أنا متأكده أن زوجتك ستتفهم |