| Eminim geçmişinde, barın orada başına gelen içeceği hak edecek bir şeyler yapmışsındır. | Open Subtitles | أنا متأكده من شيء قمت به في حياتك لستحق الحصول على شراب مثلج |
| Eminim sizin gibi iki genç âşık için bir masa bulabilirim. | Open Subtitles | أتعلمون ، أنا متأكده من أنني يمكنني العثور على مجال لعاشقين |
| Birşeyler demek istediğinden Eminim ama ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا متأكده من أنك تعني شيئا، لكني لا أعرف ما هو. |
| Ve eğer beni öldürürse, çok Eminim ki sıradaki sensin. Ben mi? | Open Subtitles | و اذا نال مني أنا متأكده من أنك ستكون القادم |
| Ve çoğu kadın dergisinin az önce yaptığımın çok kötü bir fikir olduğunu söyleyeceğinden Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكده من ان معظم مجلات النساء قد يقولون ان ما فعلته للتو كان فكره سيئه جداً |
| Bak, Eminim senin de bende beğenmediğin şeyler vardır. | Open Subtitles | انظر, أنا متأكده من ان هناك اشياء لا تحبها بي |
| Eminim muhteşemdir. Halıya bir şey dök de göreyim. | Open Subtitles | أنا متأكده من انها رائعه حتى تسكب شيء ما |
| Ortaya çıkacaklarından Eminim. Sana ayakkabı ödünç verebilirim. | Open Subtitles | أنا متأكده من انه سوف يظهر استطيع ان اعيرك حذاء لتذهبي إلى المنزل به |
| Eminim herkes bir şeyler içer. | Open Subtitles | أنا متأكده من أن الجميع يمكنهم استخدام بعض الشراب |
| Bu imkansız. Bunu sırf, seni kendisi yakalasın diye yaptığına Eminim. Evet. | Open Subtitles | مستحيل, أنا متأكده من أنه فعل ذلك ليستطيع الإمساك بك بنفسه |
| Hollywood Bulvarı'ndaki eski köşene dönebileceğinden Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكده من أنه يمكنك أن تعودي إلى وظيفتك السابقة في مسرح هوليود. |
| Ben de şu an burada olmadığından Eminim. | Open Subtitles | حسناً ، حتى أنا متأكده من أنه ليس هنا الآن |
| Dedektif müşterilerimizin oyun alanlarında bir polisin bulunmasından pek hoşlanmayacaklarının farkındasınızdır Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكده من أنك على علم أن زبائننا لا يرحبون بوجود رجال الشرطه في ساحة لعبهم |
| Eminim yapısal olarak daire nasıIdır bilirsin. | Open Subtitles | أنا متأكده من أنك انت على دراية بما هو هيكليا. |
| Eminim kendi başının çaresine bakarsın. | Open Subtitles | أنا متأكده من أنك سوف تكونين على ما يرام بنفسك. |
| Eminim hepiniz gelebilirsiniz, çünkü zaten buradasınız. | Open Subtitles | و أنا متأكده من إمكانية حضوركم جميعاً لأنكم هنا بالفعل |
| Pekala, Eminim bunun bir açıklaması vardır. Kesin vardır. | Open Subtitles | حسناً, أنا متأكده من أن هناك تفسيراً معقولاً لذلك. |
| Eminim bir sonraki taslakta bu sohbeti de okurum. | Open Subtitles | أنا متأكده من أني سأقرأ هذه المُحادثة في المسودة القادمة |
| Eminim şu an sanal ayakizim de karşılaştırılıyordur ve size ne bulacaklarını söyleyeyim. | Open Subtitles | أنا متأكده من أنكم حصلتم على بصماتي و ملفي و سوف أخبرك بما سيجدون |
| Ama onlardan biriyle bir anlaşma yaptığına Eminim. | Open Subtitles | ولكن أنا متأكده من أنك قد عقدت صفقة مع أحدهم |