| eminim sponsorumuz bunu duyduğuna sevinecektir. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من أنّ راعي البرنامج سيكون سعيداً بكلامك.. |
| eminim ister, Rose. Kesinlikle şüphem yok. Ama hangimizle? | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من هذا يا روز انا واثق، لكن مع من ؟ |
| Onu vurduğuma eminim. Yeşil bir sarığı vardı. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من أنني تمكنتُ منه كان يلبس عمامة خضراء |
| eminim yakında iş bulacaktır. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من أنّه سيحصل على عمل، بوقت قريب |
| Ben bunun çam olduğundan çok eminim ama anlayamadığım bir şey var, neden ellerim yanıyor? | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من أن هذه شجرة تنوب لكن الشيءَ الوحيد الذي لا أستطيع ان أفهمه هو لماذا تجعل يدي تحترق |
| eminim şu ana kadar çoktan sinyalimi almışlardır. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من أنّهم التقوا اشارتي بحلول الآن |
| Annenle ilgili bilmediğin çok şey olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من إن هنالك الكثير حيالك أُمكِ |
| Her şeyin yoluna gireceğine eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من إن كل شيءٍ سيكون على مايرام |
| - Yapılacak işler listenden beni iyileştirmeyi çıkarman sana korku veriyor eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من أنه مرعبٌ أمر إخراجي من قائمة الاشياء التي يجب عليك إصلاحها, |
| eminim içimizde casus olduğu dedikodusu da yayılmıştır bile. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من إن الإشاعة إنتشرت بأن بيننا جاسوس |
| eminim harika bir adamsındır ama seninkini kurtarmak için kendi kellemi riske atmam. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من إنكَ رجلٌ طيب ورائع ولكن عن نفسي.. أنا لستُ مستعدا لأُضحي برقبتي لأُنقذك |
| Daha çok görüşeceğimize eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من إننا سنرى بعضنا البعض كثيراً |
| Nazikçe sorarsan geri vereceğine eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من إنّه سيعيدها لكَ لو طلبتَ ذلكَ بلطفٍ |
| eminim o kadar kötü bir şey yapmamışsındır. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من أنّكَ لمْ تفعل شيئاً سيئاً جداً |
| eminim fevkalade olacaktır. Çok iyi bir yazarsın. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من أنّه سيكون كتاباً مميزاً فأنت كاتبٌ بارع |
| Oldukça eminim atık su borusunda uyuyorlar. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من أنهم ينامون في أنابيب التصريف، |
| eminim bundan. | Open Subtitles | لكن هذا الشخص يغسل الأموال أنا متأكدٌ من الأمر |
| - Benimle dışarı çıkarsanız, eminim hemen hallederiz. | Open Subtitles | حسنٌ، أنا متأكدٌ من أنّه لو رافقتني إلى الخارج فعندها يمكننا التحقّق من ذلك |
| Buna eminim. Ama karşılığında ne ister bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من ذلك، لكن لا أعلم مالذي يريده في المقابل |
| Yaptığı her neyse bundan eminim, sorun yok. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من أنّ أيًا كان ما لديكِ، لا بأس به |