Resmi bir iş için buradayım. Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | أنا هنا في مهمة رسمية لا وجود لما يدعو للقلق |
Peki, şimdi bir tane gördün. Ben senin için buradayım. | Open Subtitles | حسنا إذا،ها قد رأيت واحدا الآن أنا هنا في خدمتك |
Aslında bir iş kampanyası için buradayım. Haftaya çok büyük bir sunumum olacak. | Open Subtitles | أنا هنا في الواقع فى حملة عمل و لدى هذا العرض الضخم لتقديمه الأسبوع المقبل |
Hayır, Toledo'dan aramıyorum. Burada, Niagara'dayım. | Open Subtitles | لا، لا أتحدّث من توليدو أنا هنا في نياجرا |
Bunca yıldan sonra, ilk defa Sicilya'dayım. | Open Subtitles | حسنا، بعد كل هذه السنوات أنا هنا في صقلية للمرة الأولى |
Bunlar öğrencileriniz üzerinde işe yarayabilir ama ben iş meselesi için geldim. | Open Subtitles | ربما يفلح هذا مع فتاة في الجامعة.. أنا هنا في عمل |
Ülkenize, yaşadığım evin sahibiyle onun kalitesinde olmayan bir kızın arasındaki âşkı sona erdirmek için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا في بلادكم لتحطيم الرومانسية بين ... تعرفوا الرجل الذي يمتلك البيت |
Ben şimdi, bu kahrolası çölün ortasında, uyuşturucu karteli patronunun kaçırılmış kızıyla beraber, bu katil herifin ağzından bir itiraf alıp, bu puşt herifin beynine bir kurşun sıkmak için buradayım, öyle mi? | Open Subtitles | أنا هنا في الصحراء سخيف مع خطف ابنة من المسمار كارتل المخدرات لمواجهته، للحصول على اعتراف خرج منه |
Biraz tuhaf kaçabilir ama, bir buluşma için buradayım. | Open Subtitles | هذا غريب بعض الشيء، أنا هنا في موعد غرامي دون سابق معرفة |
Hayır, ben alakasız bir konu için buradayım. | Open Subtitles | كلا ، كلا ، أنا هنا في أمر مختلف .. |
- Aslında iş için buradayım. | Open Subtitles | في الواقع ، أنا هنا في رحلة عمل |
Acil bir iş için buradayım, Bayan Brown, çok önemli bir konu. | Open Subtitles | (أنا هنا في مهمة عاجلة يا آنسة (براون مسألة في غاية الأهمية |
Ve resmî polislik görevim için buradayım. | Open Subtitles | و أنا هنا في... مهمة عمل شرطيه. |
Bir asiyi barındırdığım için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا في إيواء المشردين. |
NASA Görev Kontrol ekibiyle birlikte, bilimsel bir olayı kutlamak için, Pasadena'dayım. | Open Subtitles | قام بالترجمة عمر فهمي شتات أنا هنا في باسادينا مع فريق مراقبة المهمات في ناسا في الوقت الذي يحتفلون بانجاز علمي |
Dört yıldır Goog'dayım. Yedi projede birden çalışıyorum en este momento. | Open Subtitles | أنا هنا في جوجل منذ 4 سنوات أعمل على 7 مشاريع في الوقت الحالي |
Sadece iş için Roma'dayım. | Open Subtitles | حسناً؟ ، أنا هنا في "روما" لأجل أعمالي فحسب |
Westchester'da. Ben Bermuda'dayım. Uykumdan uyandırdı. | Open Subtitles | (ويستشيستر)، أنا هنا في (برمودا) لقد أيقظني للتو، أنا شبه نائم الآن |
Şeytan romunu damıtmak ve dağıtmak için Ybor'dayım. | Open Subtitles | أنا هنا في (يبور) لأستخلص وأوزّع مشروب الرم اللعين. |
- Belki bazen bizi ziyarete gelebilir. - Size başka şey için geldim, Bayan Snell. | Open Subtitles | ـ ربما في وقت ما ترغب في زيارتها ـ أنا هنا في عمل الرب، سيدة (سنيل) |
-Resmi bir görüşme için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا في مهمة رسمية |