"أنا يَجِبُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • zorundayım
        
    • gerekir
        
    • olmalıyım
        
    • vermeliyim
        
    Ama sana söylemiştim günün sonunda bir cevap almak zorundayım. Open Subtitles لَكنِّي أخبرتُك، أنا يَجِبُ أَنْ آخذَ جواب عند نهاية اليوم.
    Her şeyden önce tüm şapeli onarmak zorundayım. Open Subtitles أولاً أنا يَجِبُ أَنْ اعيد ترميم الكنيسة بالكاملَ.
    Mümkün olduğu kadar çabuk O'Hare'e gitmek zorundayım. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أَصِلَ إلى اوهاري بأقصى سرعة.
    Karımla nasıl tanıştığımı açıklamak için babamı tarif etmem gerekir. Open Subtitles لكي أُوضّحَ كَيفْ قابلتُ زوجتَي أنا يَجِبُ أَنْ أَصِفَ أبي.
    Ruhlarımız sorguya çekilirken, Bay Kornbluth, dürüst olmalıyım ki sizi hiç bir zaman bilim adamı yerine koymadığımı da söyleyeceğim. Open Subtitles بينما نحن نَعرّي أرواحنا، سّيد كورنبلاس، أنا يَجِبُ أَنْ أُخبرَك أني بأمانة لا إعتبرَك رجل عِلْمَ.
    Hakkını vermeliyim Q. Bu ustaca yapılmış. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أُسلّمُه إليك، كيو . مبدع جداً.
    Şimdi Puja'yla görüşmek için ben senden izin almak zorundayım. Open Subtitles الآن أنا يَجِبُ أَنْ أعطيك إذن لمُقَابَلَة بووجا.
    Gelenekler ve kurallar konusunda konseye hesap vermek zorundayım. Open Subtitles في أمورِ التقليدِ والنظامِ أنا يَجِبُ أَنْ أَستجيبَ إلى المجلسِ
    Bilirsin, Frasier, bunu söylemek zorundayım, gerçekten koltuklarım kabardı. Open Subtitles تَعْرفُ، فرايزر، أنا يَجِبُ أَنْ أَقُولَ، أَنا حقاً مُغرى جداً.
    Debra'yı tamamen anladığımı söylemek zorundayım. Open Subtitles حَسناً، أنا يَجِبُ أَنْ أَقُولَ. أنا بالكامل إفهمْ ديبرا هنا.
    Evet. Kulağa çok cezbedici gelse de, korkarım ben reddetmek zorundayım. Open Subtitles Uh، حَسناً، مغري كذلك الأصوات، أَنا خائفُ أنا يَجِبُ أَنْ أَهْبطَ.
    Saatlerce orada oturmak ve bu insanlarla ilgilenmek zorundayım. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أَجْلسَ هناك ويَعتني بهذه ساعة ناسِ بعد ساعةِ
    Sizi dinlemek zorundayım, inanmak değil. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أَستمعَ إليك. أنا ليس من الضروري أن أَعتقدُك.
    Yeni bir şeyler bulmak zorundayım. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أَبْحثُ عن الشيءِ جديدِ.
    Kızların arkasını temizlemek zorundayım. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أُطهّرَ بعد مطاعمِ الأخواتَ.
    Yardım almam gerekir. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أَحْصلَ على بعض المساعدةِ.
    Belki yatmam gerekir gibi hissediyorum. Open Subtitles أَحسُّ لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أَضطجعَ.
    Onun için yaptığım seçimlerde çok dikkatli olmalıyım. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أكُونَ واضحَ جداً على الإختياراتِ أَجْعلُ لَهُ.
    Konali'nin lokantasının altında olmalıyım. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أكُونَ تحت مطعمِ كونالي.
    Diğer oyunculara da bir şans vermeliyim. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أَعطي الممثلون الآخرون فرصة.
    En azından sana eğitimini doğru şekilde vermeliyim. Open Subtitles لذا أنا يَجِبُ أَنْ أَعتمدَ عليك للمُوَاصَلَة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more