"أنتَ هنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • buradasın
        
    • burada olduğunu
        
    • geldin
        
    • Sen burada
        
    • Burada mısın
        
    • burdasın
        
    • buradasınız
        
    Arkadaşlarım ve ailem burada. Sen buradasın. Ben de o mezarın açılmasını senin kadar istemiyorum. Open Subtitles أصدقائي و عائلتى هنا ، أنتَ هنا أنا لا أريد أن تُفتح هذهِ المقبرة اكثر منكَ.
    Baba, herkes eve gittikten sonra hastalara bakmaya devam ettiğin için buradasın. Open Subtitles أبي، أنتَ هنا لأنّكَ بقيتَ في عيادتك تُعالج المرضى، حينما عاد الجميع لبيته
    Bak, çalışmak için buradasın, besbelli. Open Subtitles انظر، أنتَ هنا من أجل العمل، وهذا الواضح
    Bizim gibi olmadığını biliyorlar. Neden burada olduğunu merak ediyorlar. Open Subtitles إنهم يعلمون أنكَ لستَ مثلنا و يتساءلون لماذا أنتَ هنا
    Annemi madde kullanmaktan içeri tıkmaya mı geldin? Open Subtitles هل أنتَ هنا لإعتقال أمّي لسوء إستخدام الثروة؟
    Sen burada yemekle kalırken mi? Open Subtitles بينما تبقى أنتَ هنا مع الطعام ؟
    Bir şey yüzünden buradasın. Bir şey fark ettin ve onu araştırıyorsun. Open Subtitles أنتَ هنا لسبب ما لقد لاحظتَ شيئا ما، و أنتَ تحقق في الموضوع
    Garip, bana senden hiç bahsetmedi. İş için mi, tatil için mi buradasın? İş. Open Subtitles من المضحك، أنّها لم تذكرُكِ أبداً هل أنتَ هنا للعمل، أم للمتعة؟
    Bakalım; Sen buradasın, görünürde metro yok. Open Subtitles حسنٌ، إليكَ الوضع، أنتَ هنا وليس هناك نفقٌ على مرئى البصر.
    Bir gözlemci olarak buradasın ve benden de sağlam birisini istedin. Open Subtitles أنتَ هنا بصفة مراقب وتطلب منّي دعم خلفي.
    Şimdi de buradasın. Tek bildiğim bu. Open Subtitles راقبتَها تزرف دمائها تحتُ ضوء القمر، لهذا أنتَ هنا الآن، وهذا ما أعرفه.
    buradasın, ben de seni arıyordum. Open Subtitles أنتَ هنا. لقد كنتُ أبحث عنك في كلّ مكان.
    Doğru, cücelerle birkaç kadeh atmak için buradasın. Open Subtitles صحيح، أنتَ هنا فقط لاحتساء بعض الشراب مع الأقزام
    buradasın çünkü, kocam seni burada istiyor ama sakın, bir saniye bile, sana güvendiğimi düşünme. Open Subtitles أنتَ هنا لأنها رغبة زوجي، ولكن لا تظُن للحظة أنني أثق بكَ.
    O yüzden, lütfen bana neden burada olduğunu söyle. Open Subtitles لذا ، من فضلك اخبرني مجدداً لِمَ أنتَ هنا ؟
    Bunların hiçbiri senin kim olduğunu ve neden burada olduğunu açıklamıyor. Open Subtitles إسمع ،، لا شيءَ من هذا يفسر من أنتَ بحق الجحيم ولمَ أنتَ هنا
    Kont, belki de neden burada olduğunu bize söylemenin vakti gelmiştir. Open Subtitles أيها الكونت، ربما حان الوقت لاخبارنا لماذا أنتَ هنا.
    Beni görmek için haklı bir sebebin var mı, yoksa benden bilgi almak için sıkıştırmaya mı geldin? Open Subtitles هل لديك سبب شرعي لرؤيتي، أو أنتَ هنا لإستخراج المعلومات منّي؟
    Ne o, sohbet etmeye mi geldin? Open Subtitles أهذا حوار إجتماعي؟ أم أنتَ هنا لتتم الإتفاق؟
    Sen burada ne yapıyorsun? Open Subtitles ما الذي تفعله أنتَ هنا ؟
    Sen burada ne yapıyorsun? Open Subtitles فما الذي تفعله أنتَ هنا ؟
    Burada mısın? Open Subtitles هل أنتَ هنا ؟
    Sheriff King'i öldürdün, şimdi benim için mi burdasın? Open Subtitles إذًا قتلت رئيس شرطة الملك، والآن أنتَ هنا لأجلي؟
    O zaman neden buradasınız? Vaktinizi bizi dava ederek harcıyorsunuz? Open Subtitles لذا لماذا أنتَ هنا ؛ تقضي وقتُكَ ؛ لمقاضاتُنا ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more