Sorun yok, Güvendesin. Hiç ikincil görüş diye bir şey duydun mu? | TED | أنت بأمان أسبق لك أن سمعتي بالحاسة السادسة؟ |
Güvendesin, Güvendesin Roger. Güvendesin Roger. | Open Subtitles | أنت بأمان, أنت بأمان, روجير أنت بأمان, روجير |
Burada Güvendesin Will. | Open Subtitles | في المكان الذي نكون فيه الأقوى أنت بأمان هنا ويل |
Fakat tozu aldın. Sen Güvendesin, ama biz... | Open Subtitles | ولكنك احتفظت بالبودرة لذا أنت بأمان, بينما نحن |
Burada Güvendesin. Kimse sana dokunamaz. | Open Subtitles | أنت بأمان هنا لن يستطيع أحدًا الوصول اليك |
Bu adam "cani"miymiş sor. Tamam, şu an Güvendesin. Seni incitemez. | Open Subtitles | إسئليه إن كان هو ؟ حسناً أنت بأمان الآن لن يستطيع أذيتك لا عليك |
Neredeyse eve vardık. Güvendesin, tamam mı? | Open Subtitles | نحن على وشك الوصول للمنزل أنت بأمان الآن حسنآ؟ |
Artık Güvendesin. Seni bu hastalıktan kurtaracak şeyi bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | أنت بأمان,و سنعطيك الدواء الذي سنجده لهذا المرض |
Bu adada Güvendesin. Kimse burada olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | أنت بأمان هنا على الجزيرة لا أحد يعلم أنك هنا |
Seni öldürmüşüz gibi gösterdik. Güvendesin. | Open Subtitles | جعلنا الأمر يبدو كأننا قتلناك، أنت بأمان. |
Bir ülke, mültecilere "Çekip git." dediği zaman değil, "Tamam, seni aldık. Güvendesin." dediği zaman güçlüdür. | TED | تَبدو دولة ما قوية عندما تقول للاجئ، ليس، "اذهب بعيداً"، و إنما، "لا بأس، نحن معك، أنت بأمان." |
Artık Güvendesin. Drusilla yanında. | Open Subtitles | نام أنت بأمان الآن دروسيلا هنا. |
Daire içinde Güvendesin. Seni ona bırakmam. | Open Subtitles | أنت بأمان داخل الدائرة لن أخسركِ لصالحه |
Dine beni Faith. Burada Güvendesin. | Open Subtitles | إستمعى إلى , أنت بأمان هنا هل تسمعينى؟ |
- güvende olacağımı söylemiştin. - Güvendesin. | Open Subtitles | قلت أننى سأكون بأمان أنت بأمان |
Güvendesin ve sende gidiyorsun başka bir yere. | Open Subtitles | أنت بأمان وأنت تتدفقين لمكان آخر |
Burada Güvendesin. Benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | أنت بأمان هنا يمكنك التحدث إلي |
- Bilseydim anlatırdım, şimdilik yanımda daha Güvendesin. | Open Subtitles | - سأخبرك لو عرفت ما يحدث و لكن الان أنت بأمان معي |
Her şey yolunda. Benimlesin. Güvendesin. | Open Subtitles | أنت بخير الآن أنت معي أنت بأمان |
Efendinin kanatları altında Güvendesiniz. | Open Subtitles | أنت بأمان هنا ليس هناك ما يدعو للقلق بشأنه نحن جميعا هنا أصدقاء جيدون أنت تعلم |
Yıldırım düşerken arabada neden güvende olursun - tekerlekler tarafından izole edilmiş olursun. | Open Subtitles | لهذا أنت بأمان في السيارة أثناء عاصفة البرق فأنت معزول بواسطة الإطارات المطاطية |
emniyettesin. Söz veriyorum bir daha sana zarar veremeyecek. | Open Subtitles | أنت بأمان , وأعدك بأنه لن يستطيع إيذائك مرة أخرى |