Duygularımın bunun ötesinde olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرفين أن مشاعرى تجاهك تذهب أبعد من ذلك |
Teşekkür etmenin başka yolları da olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعرفين أن هناك طرقاً أخرى لتشكرى بها شخص ما ، أليس كذلك ؟ |
Çok önemli bir işim olduğunu biliyorsun. Yani eve geldiğimde bu evin sessiz, sakin olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أنت تعرفين أن عملي مهم جدا وحين أعود للمنزل احب أن يكون للراحة والإسترخاء |
Bunun tam olarak doğru olmadığını biliyorsun. Beni baştan çıkaran sendin. | Open Subtitles | أنت تعرفين أن هذا ليس صجيجا و أنك اللتي قمت بإغوائي |
Liv, senin buraya getiriliş şeklinle hiçbir alakam olmadığını biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | يا (ليف)، أنت تعرفين أن لا علاقة لي بطريقة اعتقالك، صحيح؟ |
Taşınmak demenin artık eve gelmemek olduğunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعرفين أن الغرض من الإنتقال هو ألا تكوني في المنزل بعد ذلك؟ |
Bunun yapmamız gereken olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرفين أن ذلك ما يجب أن نفعله |
Şimdi, planımın B-5'ine saldırmak olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | b5 الآن أنت تعرفين أن خطتي هي مهاجمة مربع أليس كذلك يا فيونا؟ |
Hadi, Flyn. Sadece güzelliğin değil. Yetenekli biri olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | بالله عليك يا (فلين) أنت أكثر من مُجرّد وجه جميل أنت تعرفين أن لديك موّهبة |
Rachel, bunun yanlış olduğunu biliyorsun. O koridorda biri öldü. | Open Subtitles | أنت تعرفين أن هذا أمر خاطئ يا (رايتشل) ، فهناك شخص قد مات بذاك الرواق |
Bunun doğru olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرفين أن هذا غير صحيح |