"أنت تعرف أنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu biliyorsun
        
    • Biliyorsun ki
        
    • Bilirsin evlat
        
    • biliyorsunuz
        
    Kurtları şehre getirmenin yasak olduğunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت تعرف أنه ليس قانونيا أن تحضر كلب الى البلدة؟
    Nasıl olduğunu biliyorsun. Tamam, görüşürüz! Yarın görüşürüz. Open Subtitles أنت تعرف أنه كذلك، حسناً مع السلامة، سأراك غدا
    Benim eski bir arkadaşım olduğunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت تعرف أنه صديق قديم لي , صحيح؟
    Cesedi yerde sürüklemek imkansız değildir, Biliyorsun ki. Open Subtitles أنت تعرف أنه ليس من المستحيل جر الجثة عبر الأرض
    Biliyorsun ki, birisinin telefonunu dinlemek... ..eğer o kişinin izni yoksa, yasadışıdır. Open Subtitles أنت تعرف أنه من غير الشرعى أن تسجل مكالمات الآخرين التليفونية بدون تصريح خاص
    Bilirsin evlat, aslında bunu içmemem lazım. Open Subtitles أنت تعرف أنه لا ينبغي أن أفعل ذلك إنه سيء
    Ama öyle olmayacağını biliyorsunuz. Onu bir hiç için feda ediyor olabilirsiniz. Open Subtitles ولكن أنت تعرف أنه لن يحدث وستكون التضحية به من أجل لا شيء
    ♪ Doğru olduğunu biliyorsun hey hey hey ♪ Open Subtitles فونت كولور = "# FFFF00" ♪ أنت تعرف أنه صحيح أنت مهلا فونت كولور = "# FFFF00" ♪
    Onun sahtekar biri olduğunu ve sonunun yakın olduğunu biliyorsun. Open Subtitles أنت تعرف أنه فاسد وتعرف أنه سيسقط
    Oranın, onlar için tek güvenli yer olduğunu biliyorsun. Open Subtitles أنت تعرف أنه أكثر مكان أمان لهم
    Xander, tuzak olduğunu biliyorsun. Open Subtitles أنت تعرف أنه فخ
    Valchek'in kızıyla evli olduğunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت تعرف أنه متزوج من إبنة (فالتشيك) ، صحيح ؟
    Beyaz olduğunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت تعرف أنه أبيض
    - ...ağzına geleni söylemene... - Onun bir hırsız ve yalancı olduğunu biliyorsun. Open Subtitles ...تتفوه بفمك - أنت تعرف أنه كان لصاً وكاذباً -
    Biliyorsun ki, birisinin telefonunu dinlemek... ..eğer o kişinin izni yoksa, yasadışıdır. Open Subtitles أنت تعرف أنه من غير الشرعى أن تسجل مكالمات الآخرين التليفونية بدون تصريح خاص
    Biliyorsun ki böyle bir kız bir daha hayatlarımıza girmeyecek. Open Subtitles أنت تعرف أنه من الصعب أن نصادف فتاة مثلها في حياتنا مجددًا.
    Biliyorsun ki, değişebilirim. Open Subtitles أنت تعرف أنه يمكنني التحول
    Bilirsin evlat, aslında bunu içmemem lazım. Open Subtitles أنت تعرف أنه لا ينبغي أن أفعل ذلك إنه سيء
    Bütün bölgenin madenlerini kaynaklar için çoktan çıkarmaya başladığını biliyorsunuz. Open Subtitles لذلك هو أمر واقع، ذلك الحين. أنت تعرف أنه بدأ بالفعل التعدين المنطقة بأسرها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more