Sanki bunu yapmaya en ufak yetenegi varmis gibi söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقولين هذا و كأنه شيء هي قادرة على فعله |
Anlıyorum. Oh... bence anladığını söylüyorsun ama anlamıyorsun, tam olarak değil. | Open Subtitles | أنت تقولين بأنك تتفهمين الأمر و لكنك لست كذلك, ليس تماماً |
Buraya telgraf gibi gönderildiğimi söylüyorsun. Ben kendimin bir kopyasıyım. | Open Subtitles | أنت تقولين أني أرسلت إلى هنا وأني نسخة من نفسي |
Bana Amerikan hükümetinin insan vücudunun parçaları için patent verdiğini mi söylüyorsun? | TED | أنت تقولين لي أن الحكومة الأمريكية تصدر براءات إختراع على أجزاء من الجسم البشري ؟ |
Yani o zaman siz kocanızın karanlık bir tarafı olduğunu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً أنت تقولين أن لدى زوجك جانب مظلم ، أليس كذلك ؟ |
- Kabul, tesisatı kötü ve böcekli. Ama bunu kötüymüş gibi söylüyorsun. | Open Subtitles | لنفترض أن سباكتها سيئة وملأى بالحشرات أنت تقولين هذا و كأنه شيء سلبي |
Bekle, şimdi sen bir masal kahramanının hayata geçip, bize saldırdığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | انتظري, أنت تقولين أنّ شخصيّة من القصص الخياليّة قد عادت إلى الحياة و هاجمتنا ؟ |
- Üstesinden geleceğimi mi söylüyorsun? - Hayır, bunu söyleyemem. Hayır. | Open Subtitles | أنت تقولين بأنّني سأتجاوز الأمر كلا أنا لم أفعل، كلا |
Yani onu kongreye soktuklarını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | إذن أنت تقولين أنهم إختاروه إلى الكونجرس |
Bana kral olmam gerektiğini söylüyorsun sadece kendini düşünen, adamı ölüyor olsa bile? | Open Subtitles | أنت تقولين ، يجب أن أصبح ملك من الذي يفكر بنفسه فقط بالرغم من أن الذي يحميه على وشك ان يموت ؟ |
Tamam. Bu yersiz bir yolu yoktur anlamına gelir söylüyorsun? | Open Subtitles | حسناً ، هل أنت تقولين أنه لا مجال لنا للخروج من هنا ؟ |
Bana evimize yerleştirmeye çalıştığım tek bir kutu için bile yer olmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت تقولين أنه لايمكن إفساح مجال لهذا الصندوق الوحيد الذي حاولت أن أنقله؟ |
Bir şey söylüyorsun ama gözlerin başka bir şey söylüyor. | Open Subtitles | أنت تقولين شيء ... ....... لكن عيونك تقول شيء آخر |
Yani bana o orospuyu bedavaya siktiğimi mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت تقولين لي انني ضاجعت هذه الساقطه بلا مقابل؟ |
bunu kötü birşeymiş gibi söylüyorsun zayıflığımı fırsat bildin. | Open Subtitles | أنت تقولين هذا كما لو أنه أمر سيء لقد استغليتني كلياً |
Peki, bunu söylüyorsun ama sırlar bir şekilde çıkış yolu bulur. | Open Subtitles | أنت تقولين هذا لكن الاسرار لديها طريقة للتخرج للعلن |
Bunu hep söylüyorsun ama her nisanda vergilerini halletmemi istediğinde beni sevmeye başlıyorsun. | Open Subtitles | أنت تقولين ذلك ولكن كل شهر أبريل عندما تريدين الانتهاء من ضرائبك أنت تحبينني |
Yani pizzacı olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | إذا أنت تقولين بأنه كان رجل توصيل بيتزا ؟ |
Yani pizzacı olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | إذا أنت تقولين بأنه كان رجل توصيل بيتزا ؟ |
Yani uzaylının gerçek olmadığını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل أنت تقولين , هذا الفضائي لم يكن حقيقي ؟ |
Demek istediğim siz- siz onun iyi olduğunu söylüyorsunuz ama nasıl bilebilirim? | Open Subtitles | أعني ,أنت تقولين انهم بخير الان ,كيف أتأكد؟ |