"أنت على حق" - Translation from Arabic to Turkish

• Haklısın
• Haklısınız
• Haklıydın
• Doğru söylüyorsun
• Haklı
• Haklıymışsın

Haklısın. Biz zavallı eski dostlar kendimiz karar vermek zorunda kalabilirdik.
أنت على حق , نحن الرجال الأغبياء يجب أن نفكر بأنفسنا

Oh, doğru. Haklısın Eşek. Beni arkamdan vurduğun için seni affediyorum!
نعم، أنت على حق يا حمار أسامحك لأنك طعنتني في ظهري

Belki Haklısın. Fakat kızın bunlar olmamış gibi davranmasına imkan yok.
ربما أنت على حق عدا أنه لا يوجد طريقة لتجاهل الأمر

Ya da beşinci kez sormam mı gerekiyor? Tamam, Haklısın.
أم سيكون علي سؤالك للمرة الخامسة؟ حسنا، أنت على حق.

Haklısınız efendim. Kontrol edilmezse böyle şeyler yayılabilir.
أنت على حق يا سيدي هذا الشيء يمكن أن ينتشر إذا لم يكتشف مبكرا

Bunu söyleyeceğimi asla düşünmezdim fakat Snotlout, sanırım sen Haklısın.
أنــا لم أعتــقد أبداَ أنى سأقول ذلــك, سنوتــلت,أنت على حق.

Senin için nasıl yapılır bilmiyorum. Haklısın, doğru adam ben değilim.
أنا لا أعرف كيفية القيام إليك، أنت على حق لا أستطيع.

Ama diğer taraftan Haklısın çünkü o gerçek bir sahtekâr.
لكن من ناحية أخرى أنت على حق ، لأنها زائفة حقيقية.

Ama diğer taraftan Haklısın çünkü o gerçek bir sahtekâr.
لكن من ناحية أخرى أنت على حق لأنها زائفة حقيقية ..

Evet, sen Haklısın. Yine de günümüz berbat oldu.
أنت على حق على أية حال فإن اليوم قد أُفسد

Biliyorum Haklısın. Fakat ona biraz zaman ayır.
أنت على حق أَتمنّى أَنْ تمضى بَعْض الوقت مَعه

- Haklısın. - Niye yalan söylemek ihtiyacı duyuyorsun?
ـ أنت على حق ـ لماذا تشعر أنك بحاجة للكذب؟

Haklısın, Haklısın. Bir daha olmayacak.
أنت على حق، أنت على حق هذا لَنْ يتكرر ثانيةً

Haklısın. Yemeği zor buluyor olmanın nedeni de bu.
أنت على حق لذلك يصعب إيجاد الطعام بمرور الأيام

Haklısın Marty. Zaten çok şey biliyorum.
أنت على حق يا مارتي أنا أعلم الكثير بالفعل.

Haklısın, 1:00... Hemen çıkalım.
أنت على حق انها فى الواحدة هيا لنذهب بسرعة

Haklısın. Sevindim. Beni çıkardın.
أنت على حق و أنا سعيد أنك أخرجتينى و ممتن لذلك ..

Haklısın. Bela istemiyorum.
أنت على حق يا عزيزي أنا لا أُريدُ أيّ مشاكل

Haklısın. Gitmen daha iyi olur. Daha güvenli.
أنت على حق من الأفضل وأكثر أمانا أن تغادرى

Ona göz kulak olmakta Haklısınız, Bay Cruchot. Bu yaşta bir kız, hele burada, baykuşlara yem olur. Sakin ol anne.
أنت على حق لمُرَاقَبَتها انه خطرُ للبناتِ الشاباتِ، هنا

Haklıydın. Bir portrede ölümcül bir şey olabilir.
أنت على حق ، يمكن أن يكون هناك شئ قاتل في هذه الصورة

Doğru söylüyorsun, oğlum kutsal topraklarda ruhları çok daha huzurlu olacaktır.
أنت على حق يا بنيّ سترقد أرواحهم بسلام في أرضٍ مقدسة

Size şunu söylemek isterim ki, Yarbay, Sizin %100 Haklı çıkıp benim yanılmamdan bundan daha fazla mutlu olamazdım.
أريد أن اقول لك بأني سعيد للغاية ايها المقدم و بأنني كنت مخطئ بينما كنت أنت على حق

Bilim manyağı arkadaşım şırıngadaki sıvıyı analiz etti ve Haklıymışsın.
رفيقي المهوس بالعلم حلل السائل الذي في الحقنة و أنت على حق