"أنت كُنْتَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • siz
        
    • Eskiden
        
    • sendin
        
    • olsaydın
        
    • oldun
        
    • olduğun
        
    • gibiydin
        
    • davrandın
        
    siz bir hastayla beraberdiniz ve açıkça bölmememi ifâde ettiniz. Open Subtitles أنت كُنْتَ مَع مريض، وأنت جَعلتَ الأمر واضحاً لا للمُقَاطَعَة.
    siz Başbakanın yanında iken operasyon merkezinden bir çağrı aldım efendim. Open Subtitles بينما أنت كُنْتَ مَع رئيسِ الوزراء، كَانَ لدي نداء مِنْ العملياتِ الأساسيةِ.
    Eskiden ben gitmek için kalkınca beni oyalardın. Open Subtitles أنت كُنْتَ تَنزعجُ عندما يقترب وقت رحيلي وتظل تَوَقُّفي
    Demek beni takip eden ve telefonla rahatsız eden sendin. Open Subtitles إذاً أنت كُنْتَ تَلاحقني وأتزعجَني على الهاتف
    Yani Pearl, 100 yaş daha genç olsaydın, yani, kim bilir. Open Subtitles أَعْني، لؤلؤة، إذا أنت كُنْتَ 100 سنةَ أصغرَ، أَعْني، الذي أَعْرفُ.
    Bunca yıl boyunca sadık bir dost oldun, ve daha iyisini hakediyorsun. Open Subtitles أنت كُنْتَ مثل هذا الصديقِ المواليِ على مرِّ السنين، وأنت تَستحقُّ مراهناً.
    Etkisinde olduğun büyünün düğünü durdurması gerekiyordu. Open Subtitles السحر أنت كُنْتَ تحت إفترضَ لإيقاْف الزفاف.
    Dün akşam Manolo'nun yerinde bir köpekbalığı gibiydin. Open Subtitles أنت كُنْتَ قرش نمرِ في مانولو ليلة أمس.
    Bana çok sert davrandın, ben de yumuşak oldum. Open Subtitles أنت كُنْتَ قاسي جداً عليّ، لذا الآن أَنا لطيفُ.
    siz ikiniz uykuda iken ben geldim ve her ikinize de baktım. Open Subtitles بينما أنت كُنْتَ كلاهما نائم جِئتُ فيه ونَظرتُ إلى كلاكما.
    Annenle ve siz çocukken evimizde geçirdiğimiz Noeller gibi. Open Subtitles مثل هو كَانَ في بيتِنا، مَع أمّكَ ومتى أنت كُنْتَ أطفالَ.
    siz kavga ederken karışmamayı daha çocukluğunuzda öğrendim. Open Subtitles تَعلّمتُ متى أنت كُنْتَ أطفالَ للبَقاء منه حينما بَدأتَ بالمُحَارَبَة.
    Bu siz seanstayken geldi. Open Subtitles هذا جاءَ بينما أنت كُنْتَ في حالة إنعقاد.
    Anneniz bunu siz çocukken söylemişti. Open Subtitles أمّكَ أخبرتْني تلك عندما أنت كُنْتَ أطفالَ،
    Eskiden ben gitmek için kalkınca beni oyalardın. Open Subtitles أنت كُنْتَ تَنزعجُ عندما يقترب وقت رحيلي وتظل تَوَقُّفي
    Eskiden burada, bu kulübede mi oynardın? Open Subtitles عَمِلَ أنت كُنْتَ تَلْعبُ هنا، في هذه السقيفةِ؟ عندما عِشتَ هنا مَع أمِّكَ؟
    Eskiden baş ağrın tutardı ve önceden haber verirdin. Open Subtitles أنت كُنْتَ تَعْرفُ هذه الأشياءِ.
    O sendin değil mi? Dostum Tetsuo'yu değiştirdin, öyle değil mi? Open Subtitles أنت كُنْتَ الوحيد من غيره تيتسو أيضاً، أليس كذلك؟
    Ekmek hakkında gevezelik yapan sendin. Open Subtitles أنت كُنْتَ الواحد الذي كَانَ يُثرثرُ حول الخبزِ.
    Çünkü geçen hafta, burada ki doktor sendin. Open Subtitles لأن الأسبوع الماضي، أنت كُنْتَ الطبيبَ في البيتِ.
    Benim yerimde olsaydın, sen de aynısını yapardın. Open Subtitles أن كُنْتَ في مكانِي، أنت كُنْتَ سَتَعْملُ نفس ذلك.
    Yani ünlülere yakın olmak için mi benimle beraber oldun? Open Subtitles لذا أنت كُنْتَ مَعي فقط لذا أنت يُمكنُ أَنْ تَكُونَ حول بَعْض الناس المشهورونِ؟
    O tatlı çıtır yerine, mesleğini seçiyor olduğun aklımın ucundan geçmezdi. Open Subtitles هو مَا حَدثَ لي أنت كُنْتَ تَختارُ عملَ على أنْ يَكُونَ مَع ذلك البسكويتِ الصَغيرِ الحلوِّ.
    Saçlarını savuruşunla, kaslarını oynatmanla, ...o tokmağa vuran bir Yunan Tanrısı gibiydin. Open Subtitles مَعك شَعرِ يَتدفّقُ، عضلاتكَ تَتموّجُ، أنت كُنْتَ مثل a إله يوناني يُوقعُ أشياء.
    Bana her zaman yumuşak davrandın, tatlım. Open Subtitles أَنا متأكّدُ أنت كُنْتَ دائماً لطيفَ مَعي، أيها الفتاة الجميلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more