| Peki dinle, bayan o kadar çok sorunum var ki, nereden başlayacağımı bilemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنصتي يا سيدتي، عندي مشاكل كثيرة، لا أعرف حتى من أين أبدأ. |
| Beatrice, beni dinle. Cehennem'in çemberlerine senin için göğüs gerdim. | Open Subtitles | بياتريس أنصتي إلي لقد تجاوزت دوائر الجحيم كلها من أجلك |
| Beatrice, beni dinle. Senin için Cehennem'in çemberlerine göğüs gerdim. | Open Subtitles | بياتريس أنصتي إلي لقد تجاوزت دوائر الجحيم كلها من أجلك |
| Bak tatlım, en iyisi sen evine git. | Open Subtitles | أنصتي يا عزيزتي، لمَ لا تعودين إلى دارك؟ |
| - Kutunun üzerindeki baskıya Bak. | Open Subtitles | أرجوك أنصتي إليّ ـ انظر الرسمة المطبوعة علي العلبة |
| Beni dinle. O yaşıyor ve parasını alırsan seni kontrol eder. | Open Subtitles | أنصتي إليّ، إنّه حيّ، وإن أخذت ماله، فسيكون له سلطان عليك. |
| Şimdi beni dinle ben ne plastik istiyorum ne de hisse. | Open Subtitles | الآن أنصتي لكلامي لا أريد أي بلاستيك لا أريد أية طوابق أرضية |
| dinle! Ben de inanmazdım! | Open Subtitles | لا أنصتي إلىَّ أنا نفسي لم أكن لأصدق هذا |
| dinle, şekerim, sana cesaretle ilgili küçük bir şey söyleyeyim. | Open Subtitles | أنصتي يا عزيزتي، دعيني أخبرك بشيء بسيط عن الجرأة. |
| Hey, hey, dinle, Elaine, komayla ilgili fikrimi değiştirdim. | Open Subtitles | أنصتي يا إلين، لقد غيرت رأيي بخصوص موضوع الغيبوبة. |
| Bir şeyim yok tatlım. Şimdi beni çok iyi dinle. Senden, şu şeyin yanındaki şeyi çekmeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا بخير عزيزتي ، الآن أنصتي إليّ جيداً، أريدكأنتحركيذلك الشيء.. |
| dinle, bayan, bana saçını dinlendirmek istediğini söyledin. | Open Subtitles | أنصتي يا سيدتي أخبرتني أنِك تريدين تخفيف شعرِك |
| dinle. Seni korumak için para alıyorum. | Open Subtitles | أنصتي لما أقول أتقاضى أجراً كي أقوم بحمايتكِ، مفهوم؟ |
| -Beni dinle, eğer korunmak için para ödüyorsan | Open Subtitles | لا أنصتي لما أقول أتقاضى أجراً كي أقوم بحمايتكِ، مفهوم؟ |
| dinle, bir şey sormak istiyorum. Ama gerçeği söyle. | Open Subtitles | حسناً ، أنصتي أريد أن أعرف شيئاً منكِ ، الحقيقة |
| dinle. Seni korumak için para alıyorum. | Open Subtitles | أنصتي لما أقول أتقاضى أجراً كي أقوم بحمايتكِ، مفهوم؟ |
| Erin, dinle beni. Bu hiç de mantıklı değil. | Open Subtitles | إيرين، أنصتي لي، هناك شيء غير منطقي في الأمر |
| Bak bebeğim, sadece altı seansın kaldı. | Open Subtitles | أنصتي يا حبيبتي، لديكِ ستة حصصّ إضافية فقط |
| Bana Bak tatlım. Bu hafta ölümlerden döndün. | Open Subtitles | أنصتي إليّ يا حبيبتي، لقد مررتي بالأمرين هذا الأسبوع. |
| Bak, dün seni minimum güvenlikli cezaevine aldırmakla ilgili yardım almak için biriyle konuştum. | Open Subtitles | أنصتي, لقد تحدثتَ إلى شخص ما في البارحة بشأن توفير بعض المساعدة لكِِ؟ سوف يقومون بنقلك إلي سجن مٌخفف الحراسة |
| dinleyin, bayan. Güven, bu ülkede bir anlama geliyor gibi görünmüyor. | Open Subtitles | أنصتي إليّ يا امرأة لا يبدو أن الثقة لها أهمية بهذا البلد |
| tamam, şimdi dinle. Endişelenmek için bir sebep yok. tamam mı? | Open Subtitles | حسناً ، أنصتي لي لا يوجد داعٍ للقلق ، حسناً؟ |