"أنفاسكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Nefesini
        
    • nefes
        
    • nefesin
        
    Ancak bakmaya cesaretin varsa Nefesini kesecek olan harika şeyler göreceksin. Open Subtitles و إذا كان لديكِ فقط الشجاعة للنظر سترين مُعجزات ستخطِفُ أنفاسكِ
    Senden, tek yapmanı istediğim şey, bu sandalyeye oturman ve Nefesini tutman. Open Subtitles كل ما سأطلبه منكِ هو أن تجلسي هنا وتحاولي التقاط أنفاسكِ
    Nefesini kesecek bir tanesi sabah uyandığında, ilk düşüneceğin... Open Subtitles كما تعلمين أنتِ يجب أن تلقطِ أنفاسكِ قليلاً. وأول شيء تفكرين به قومي به.
    Ama gün gelir ve kör kadınların orada olduğunu, nefes aldığını hâlâ hayatta olduğunu fark ettiklerini öğrenirsin. Open Subtitles ولكن معذلك تجدي بأن الكفيفات يدركن أنكِ هنا تلك أنفاسكِ ، تلك ماتجعلكِ على قيد الحياة
    nefes al. nefes aldıkça sakinleşeceksin. Open Subtitles أنتِ في حاجة لالتقاط أنفاسكِ، كلما التقطتِ أنفاسكِ كلما أصبحتِ أكثر هدوءًا
    Gidip bir doktorla falan görüşmelisin çünkü biliyorum, hijyene önem verirsin ama Tanrım, nefesin rezalet kokuyor. Open Subtitles عليكِ أن تذهبي إلى طبيب أو ما شابه لاننياعرفانكِتهتمينبصحتكِ, لكنحباًلله, رائحة أنفاسكِ كريهة
    Hiç ama hiç kıpırdamadan dur ve Nefesini tut. Kımıldama. Open Subtitles لذا لا تحرّكي ساكناً واحبسي أنفاسكِ ولا تتحرّكي
    Tıp oynarken Nefesini tutmak zorunda değilsin. Open Subtitles لا يتوجبُ عليكِ حبسَ أنفاسكِ عندما تلعبي هذه اللعبة
    Victoria kadar ölme arzun yoksa Nefesini tutup bekleme. Open Subtitles لا تحبسي أنفاسكِ إلا إن كان لكِ نفس مستوى رغبة فيكتوريا جريسون للموت .. هذا كل شيء
    Bak, eğer hastalarımdan birisiyle ilgili tavsiyene ihtiyacım olursa, senden rica ederim, ama Nefesini tutma, eğer çok uzun, uzun, uzun, uzun, uzun, uzun zaman tutmayı beceremiyorsun. Open Subtitles إسمعي, إذا كنت حقاً أريد نصيحتكِ عن أحد مرضاي, سأطلب هذا ,لكن لا تحبسي أنفاسكِ مالم تكوني تستطيعين حبسها لمدة طويلة, طويلة, طويلة
    Zaten Nefesini tüketmemen gerekecek. Open Subtitles حسناً، بأيّة حال عليكِ أن توفري أنفاسكِ
    Nefesini istediğin kadar tut ama sana ehliyetini geri vermezler. Open Subtitles ... أحبسي أنفاسكِ قدر ماتريدين إدارة السيارات لن يُرجعوا رخصة قيادتكِ
    Nefesini tüketme boşuna tatlım. Open Subtitles إنّكِ تهدرين أنفاسكِ يا محبوبتي
    Hadi, Nefesini kullan. Sinirlerini yatıştırmak için Nefesini kullan. Open Subtitles هيّا، استخدمي أنفاسكِ لتهدئة أعصابكِ
    Nefesini tutup uçmasını beklersin. Open Subtitles تحبسين أنفاسكِ, وتنتظرين أن يطير بعيداً
    İlk olarak, sadece rahatla, ve Nefesini ayarla. Open Subtitles في البداية ، استرخي فقط واضبطي أنفاسكِ
    Sen uyukluyorsun lokanta ışıkları vücudunda pembe pembe parlıyor omzumda mı nefes alıyorsun? Open Subtitles أنتِ نائمة، الأضواء الخافتة تومض ورديًا على بشرتكِ، أنفاسكِ على كتفي؟
    nefes alışınız bir öpücük gibidir. Open Subtitles تسارع أنفاسكِ يُعد بالنسبة لهم قـُبلة
    nefes al. nefes al. Open Subtitles تنفسي يا عزيزتي فقط خذي أنفاسكِ
    Şimdi sadece nefesin bana hayat veriyor. Open Subtitles والآن أنفاسكِ هي من تمنحني الحياة.
    Bütün işi ben yapmadığım zaman nefesin kesiliyor. Open Subtitles تنقطع أنفاسكِ عندما لا أقوم بكل المجهود

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more