- Lastik patladı. Lütfen otobüse. | Open Subtitles | لقد أنفجر الأطار رجاءً، أنتظرى فى الحافلةِ. |
Lanet pervane patladı. Guillermo onu sabit tuttu. | Open Subtitles | لقد أنفجر المحرك اللعين , لقد أبقاها ثابتة |
Öyle güçlü ve aşk dolu hissederim ki, patlamak üzereyimdir. | Open Subtitles | أشعر بهذه القوة ومليئة بالحب، أنا على وشك أن أنفجر |
Bir şeyler yapmazsam,... korkarım ki bir gün patlayacağım. | Open Subtitles | وأخشى أنه في ذات يوم إذا لم أفعل شيئاً سوف أنفجر |
Lastiği değiştirdim ve patlamış gibi görünmesini sağladım. Adamın birinin kasetinde kayıtlı sesleri sildim. | Open Subtitles | لقد غيرتُ الأطار لذا يبدو الأمر و كأن أنفجر لوحده |
Tahlil etmem gereken bunca örnek var. Önce ben patlamazsam, Binbaşı Kütle Spektromesi protestodan patlayacak. | Open Subtitles | لدي كل هاته العينات لأفحصها ومطياف الكم سينفجر إعتراضا على ذلك، إن لم أنفجر أنا أوّلا |
Her an patlayabilirim. | Open Subtitles | و أنا الوحيدة التي تزور طبيب نفسي يعني أنني قد أنفجر في أيّ لحظة |
Eğer bu reaktör patlarsa, oğlum da dahil tüm kasaba yok olur. | Open Subtitles | ،إذا أنفجر هذا المُفاعل ستُمحى البلدة بأكملها بما فيها ابني |
Eminim mest olmuştur. Harika patladı. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنه كان مبتهجا كثيرا , لقد أنفجر بشكل كبير |
Silah sokak arasına düştüğünde patladı. | Open Subtitles | عندما سقط المسدس على الارض في الزقاق, أنفجر |
patladı. Ona kazık sapladı ve patladı. | Open Subtitles | لقد أنفجر, وأنت طعنته لقد أنفجر فقط |
Her böyle konuştuğunda patlamak istiyorum. | Open Subtitles | كل مرة تقول ذلك ، اردت أن أنفجر من الغضب |
Eğer düşündüğüm şeyi söylüyorsan, o postaneden daha büyük bir şekilde patlamak üzereyim. | Open Subtitles | . إن كنتِ تقولين ما أعتقد بأنك تقولينه . ربما أنفجر أكثر من انفجار مكتب البريد ذاك |
İlk gününden patlamak istemezsin. | Open Subtitles | لكني لا أريد أن أنفجر عليك في يومك الأول. |
Birileriyle yatmam gerek yoksa yakında patlayacağım. | Open Subtitles | يجب أن أقضي وقتًا حميمًا معها وإلا فسوف أنفجر. |
Hayır, düzelmeyecek. patlayacağım. | Open Subtitles | -كلا لن يكون الأمر بخيراً سوف أنفجر بالفعل |
Arka yollardan birinde kamyonunun inik lastiğini şişirirken lastik patlamış. | Open Subtitles | جاك طار في الهواء من السيارة في أحد طرق مدينة فلات عندما أنفجر أطار سيارته |
Geldiğin sırada inan beynim patlayacak gibiydi ve sen geldin, parçayı okuduğunu söyledin. | Open Subtitles | وكأن رأسي أنفجر حين أتيتي وقلتي بأنك قرأتي الكتاب |
Etten bir bedene ait değilim. Her an patlayabilirim. | Open Subtitles | لا أنتمى لجسد من اللحم و الدم بامكاني أن أنفجر في أي وقت |
Unutmayın, eğer balon patlarsa, gürültüsü melekleri ağlatır. | Open Subtitles | تذكروا إذا أنفجر البالون الضجة ستجعل الملائكة تبكي |
Patron özürdilerim. Kaseti alamadık ve adamların dördü havaya uçtu. | Open Subtitles | أسف، لم نستطع الحصول على الشريط و لقد أنفجر أربعة منا |
Ben patlamadan önce cidden konuşalım şunu. | Open Subtitles | لنتحدث عن الأمور بصورة مباشرة قبل أن أنفجر |
Patlayana kadar öfke biriktirmek yok. | Open Subtitles | لا مزيد من تخزين الغضب حتى أنفجر. |
Sahnede patlayıverdi. | Open Subtitles | أنفجر على المسرح. |
Bazen kızınca patlayabiliyorum. | Open Subtitles | حسنا, أحيانا عندما أصير منزعح معروف عني أني أنفجر |