İş yerindeki adam bunu atacaktı ama ben onu kurtardım. | Open Subtitles | إنظري، كانوا سوف يتخلصون من هذا في العمل وأنا أنقذته |
Tabii ki ediyorsun. Onu kurtardım. Bana kızgınsın. | Open Subtitles | بالطبع تكرهه ، لقد أنقذته وأنت غاضب منى هذا واضح للغاية |
Bu rezaleti gözler önüne sererek kim bilir kaç hayat kurtardın? | Open Subtitles | من يعرف كم شخص أنقذته بفتح هذا على مصراعيه ؟ |
Neden sadece beni kurtardın? | Open Subtitles | لماذا كنت أنا الشخص الذي أنقذته ؟ |
Seni gastrik ülser kurtardı. | Open Subtitles | أنظري إلى من أنقذته قرحة معوية من موقف محرج |
Buz Halkı acımasız olabiliyor. kurtardığın kişi sayısıyla gurur duyabilirsin. | Open Subtitles | قد تكون أمة الثلج عديمة الرحمة، فلتفتخر بالرقم الذي أنقذته |
Onu kurtardığım zaman her şeyi değiştirdim Lana'ya olacakları bile. | Open Subtitles | عندما أنقذته غيرت كل شئ حتى المفروض حدوثه لـ لانا |
Otoparkta bir kaplumbağayı ezdim ama kabuğunu yapıştırarak hayatını kurtardım. | Open Subtitles | ولقد دهست سلحافاةً في مواقف السيارات ولكن بعد ذلك أنقذته , من خلال جمع حطامه وتلصيقه مُجدداً |
Garip olan, başka bir soyguncu geldi ve bu sefer ben onu kurtardım. | Open Subtitles | ما كان غريبا كان ركضنا إلى قاطع طريق آخر و هذه المرة ، وأنا أنقذته |
Onu eski sıkıcı hayatından kurtardım. Ama eski hayatı sürekli geri çağırıyor. | Open Subtitles | أنقذته من حياته الخالية البليدة لكنّها لا تنفك تتصل بهِ |
Bir yıl kadar önce gemisi alabora oldu ve ben de onu kurtardım. Sık sık birilerini kurtarırım. | Open Subtitles | تحطّمت سفينته قبل عام و أنقذته كما أفعل عادةً |
Onu günlerce sürecek acıdan kurtardım. Sen de biliyorsun. | Open Subtitles | لقد أنقذته أياماً من العذاب .وأنتِ تعرفين هذا |
Bununla kaç kişiyi kurtardın? | Open Subtitles | كم شخصًا أنقذته من هذه الحالة؟ |
Diğeri öldü ama o çocuğu kurtardın. Kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | وهناك آخر لم يمت، الطفل الذي أنقذته |
O zaman onun Talby olduğunu biliyordun. Ve onu kurtardın. | Open Subtitles | لا بد من أنك عرفت إذا أنه ( تلبي ) ، وقد أنقذته |
- Evet, onu kurtardın. | Open Subtitles | نعم، لقد أنقذته. |
- Onu kurtardın, önemli olan bu. - Hayır. | Open Subtitles | -لقد أنقذته وهذا هو الجزء المهم |
Çakran ve kalbinin derinlerinden gelen hisler onu kurtardı! | Open Subtitles | تشاكراك وقوة مشاعرك قد أنقذته. |
Benim için kurtardığın eldiven hâlâ duruyor. | Open Subtitles | مازلت أحتفظ بالقفاز الذي أنقذته من السقوط. |
Evet, ama hala son kurtardığım şeyden kurtulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أجل، ولكني مازلت أحاول التخلص من آخر شيء أنقذته |
Bize dediğine göre, o sesler hayatını kurtarmış. | Open Subtitles | عندما تعافى، قال أن الأصوات هي من أنقذته. |
Onu kurtardığını duyunca öyle mutlu olacak ki tüm o adamların kellesini isteyecek. | Open Subtitles | سوف يكون خبراً ساراً بالنسبة لي عندما يسمع بأنك أنقذته حينها سيطلب رأسك |
İki, Lewis'in kurtardığı bebek. | Open Subtitles | الغرقة 2 : الطفل الرضيعِ الذي أنقذته لويس |
Onu ağaçtan nasıl kurtarmıştın, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر المرة التي أنقذته من على الشجرة؟ |
Senin onu gönderdiğin o Meksika cehenneminden kurtardıktan sonra Albay Bell bana borçlandı. | Open Subtitles | كان مدين لي بخدمة بعد أن أنقذته من الفوضى المكسيكية التي ارسلته إليها |
Keşke onu kurtarsaydım. | Open Subtitles | أتمنى أني أنقذته |