Bu gece hayatımı kurtardın. Sana borçluyum. | Open Subtitles | حسناً، أنا مدين لك بواحدة لأنك أنقذت حياتي الليلة |
- hayatımı kurtardın. - İşte babalar bunun içindir. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتي هذا ما على الأباء القيام به |
hayatımı kurtardın... ve buna karşılık, seninkini bağışlıyorum... şimdilik. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتي وبالمقابل أنا سأنقذها لك الآن |
Berbattı, o siren hayatımı kurtardı Yoksa o cehennemden çıkamazdım | Open Subtitles | اللعنة, صافرة القطار هي التي أنقذت حياتي لولاها لذهبت الجحيم |
Doktorlar belki kalbimi kurtardılar ama farkındalık hayatımı kurtardı. | TED | أعلم أن الأطباء الذين تابعوا حالتي، أنقذوا قلبي، ولكن تمارين الوعي الآني أنقذت حياتي. |
Hayatımı kurtardınız. Gördüğüm yeri size göstereceğim. | Open Subtitles | أنت أنقذت حياتي يمكنني أن أريك بالضبط أين رآيتهم |
hayatımı kurtardın... ve buna karşılık, seninkini bağışlıyorum... şimdilik. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتي وبالمقابل أنا سأنقذها لك الآن |
hayatımı kurtardın. Sana bir sürü kertenkele alacağım. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتي سأحضر لك العديد من السحالي |
İyiyim Eric. hayatımı kurtardın, bana motor yağı verdin. | Open Subtitles | لا بأس إيريك ، لقد أنقذت حياتي أعطيتني علبة من زيت المحركات |
İyiyim Eric. hayatımı kurtardın, bana motor yağı verdin. | Open Subtitles | لا بأس إيريك ، لقد أنقذت حياتي أعطيتني علبة من زيت المحركات |
hayatımı kurtardın ama bunu görmediler. Umurlarında değil. | Open Subtitles | أنت أنقذت حياتي لكنهم لم يروا ذلك ولا يهمهم حتى. |
Sana teşekkür edeceğim çünkü hayatımı kurtardın. Beni oradan çıkardın, dostum. | Open Subtitles | سأشكرك لأنك أنقذت حياتي لقد أخرجتني من هناك |
Dr. Jackson'ın gezegenimde yaptığı gibi hayatımı kurtardın. | Open Subtitles | أنت أنقذت حياتي مثلما فعل الدكتور جاكسون على كوكبي |
Sen bir zamanlar benim hayatımı kurtardın diye mi arkadaşız sanıyorsun? . | Open Subtitles | تعتقد بأنّنا أصدقاء لأن أنقذت حياتي سابقا؟ |
Sen hayatımı kurtardın. Sanıyorum benimle ilgili planların var. | Open Subtitles | أنت أنقذت حياتي أنا أفترض إنك تنوي فعل شيء حيال ذلك |
Ayrıca, o iyi şans için... benim hayatımı kurtardı, hatırladın mı? | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنها تجلب الحظ لقد أنقذت حياتي. |
Sen yine benim hayatımı kurtardı söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاولين أن تقولي لي أنك أنقذت حياتي مجدداً ؟ |
İngiltere hayatımı kurtardı. Amerika bana yeni bir hayat verdi. | Open Subtitles | أنكلترا أنقذت حياتي وأمريكا منحتني شعار جديد |
Hayatımı kurtardınız. Neye baktığımı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتي أنا لا أعرف حتى ما أنا أبحث عنه |
Kahretsin. Hayatımı kurtaran o tren kazasında Billy Hitchcock ölmüştü. | Open Subtitles | اللعنة, صافرة القطار هي التي أنقذت حياتي لولاها لذهبت الجحيم |
Bak, bana geldiğinde Hayatımı kurtardığın için sana borçlu olduğumu düşündüm. | Open Subtitles | اسمعي عندما جئت لي ظنتت أنني مدينة لك لأنك أنقذت حياتي |
Ayrıca... o gece hayatımı kurtardığını söylemek istedim. | Open Subtitles | أيضاً.. أردت أخبارك أنك أنقذت حياتي تلك الليلة. |
Nöbet geçirdiğim sırada hemşirelerinizden biri hayatımı kurtarmış. | Open Subtitles | أحد ممرضاتكم أنقذت حياتي عندما كنت أعاني من نوبة صرع |
O, benim hayatımı kurtarmıştı, ben ve partnerim de onunkini. | TED | هي أنقذت حياتي, وصديقي أنقذ حياتها. |
hayatımı kurtarmıştın. Ödeşmiş olduk. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتي وها أنا أرد الجميل |