"أنك تستحق" - Translation from Arabic to Turkish

    • hak ettiğini
        
    • değer olduğunu
        
    • hak ettin
        
    • hak ediyorsun
        
    • hak ettiğine
        
    Bana ikinci bir... - İkinci şansı hak ettiğini düşünüyor musun? Open Subtitles أعطني فرصة أخرى ـ هل تعتقد حقًا أنك تستحق فرصة ثانية؟
    Ve açıkçası kaltak, onları hak ettiğini de düşünmüyorum. Open Subtitles بكل صراحة، الكلبة، أنا لا أعتقد أنك تستحق.
    Her şeyden sonra normal bir hayatı hak ettiğini düşünmüştüm. Open Subtitles ولكن بدا بعد كل شيء أنك تستحق حياة طبيعية.
    - Hayatta kalmaya değer olduğunu göster. Open Subtitles أريهم أنك تستحق الحياة ماذا إذا أصٍبت بالعدوى؟
    Ya da birileri kurtarmaya değer olduğunu düşünüyor. Open Subtitles أو أن أحداً من القادة يظن أنك تستحق الانقاذ.
    3 kutuyu altüst etmem gerekti ama evet demeden önce sana çektirdiklerimden sonra bir kahvaltıyı hak ettin. Open Subtitles لقد توجب علي سكب ثلاث علب لكن بعد جعلك تنتظر طوال النهار قبل أن أقول نعم أعتقدت أنك تستحق الفطور في السرير
    Tekrar ayaklarının üstünde durabilmek için sağlam bir şansı hak ediyorsun buna bir motelde yaşayarak başlamak gerçekten zor. Open Subtitles أنك تستحق بدايه جديده حتى تقف على قدميك مجددآ وأنه سيصبح صعب جدآ أن تبقى بمنتصف الطريق.
    Avukatının savunmasından etkilenmiş ve senin bir şansı daha hak ettiğine inanıyor. Open Subtitles لقد أبهره جدال محاميك و هو يظن أنك تستحق أكثر من فرصة
    Bence o kelimeyi söylemeyip, çekip gitmemenin sebebi burada olmayı hak ettiğini düşünmen. Open Subtitles أعتقد أنّ السبب لعدم إعطائي تلك الكلمة والخروج من هنا، هو لأنّك تعتقد أنك تستحق أن تكون هنا.
    Şık bir restoranda yemek yemeği hak ettiğini düşünmüştüm ama unut gitsin. Open Subtitles ...أتعلم أعتقد أنك تستحق غداءً في غرفة الطاعم الفاخرة لكن أنسى الأمر
    Muhtemelen inek altında buzağı arıyorumdur ama sen bana iyilik yaptın, ben de bir uyarıyı hak ettiğini düşündüm. Open Subtitles ..إنظر، ربما أنا بالغت في التفكير بذلك، لكن كما تعلم، لقد قدمت لي معروفاً ، وفكرت أنك تستحق أن تكون على علم بالمستجدات
    Belki de burada olmayı hak ettiğini düşünüyorsundur. Open Subtitles قد تشعر أنك تستحق أن تكون هُنا من أنا لأحكم بذلك ؟
    Yaklaşan şeyden kurtulmayı reddediyorsun çünkü, başına gelenlere hak ettiğini düşünüyorsun ama etmiyorsun. Open Subtitles لأنك تظن أنك تستحق ما هو قادم لكنك لا تستحقه
    Ama ben neden olduğunu asla anlayamazdım, çünkü ben cehenneme gitmeyi hak ettiğini düşünürdüm zalimliğin canavarlığın yüzünden. Open Subtitles لم أفهم يوماً لماذا، لأني أعتقد أنك تستحق أن تذهب إلى الجحيم ...لوحشيتك ...وقسوتك
    Çünkü benim yaptığımı yaptığın bir günden sonra hep bir ödülü hak ettiğini düşünürsün. Open Subtitles ،التي كنت أقوم بها تظن أنك تستحق مكافأة
    Nikki'yi öldürüp beynini çıkararak Wilson'ın dikkatini çekmeye değer olduğunu gösterecek kadar mı? Open Subtitles بما يكفي لقتل (نيكي) وسرقت دماغها لإظهار ل(ويلسون) ما مدى أنك تستحق اهتمامه؟
    - Kimse kurtarılmaya değer olduğunu düşünmedi. Open Subtitles لم يعتقد أحد آخر أنك تستحق الإنقاذ
    - Sponge'a değer olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles - إذا هل تعتقد أنك تستحق الاسفنج ؟
    Yani diyorsun ki, bunu hak ettin, çünkü yardım istemedin. Open Subtitles تقصد، تعتقد أنك تستحق ذلك لأنك لم تطلب المساعدة؟
    Evet, sanırım şeytani ikizini, Mars'ın güneş alan kısmına gönderdikten sonra birazcık olsun dinlenmeyi hak ettin. Open Subtitles نعم، أعتقد أنك تستحق قليلاً من السلام والهدوء... بعد إرسال توأمك الشرير... إلى الجانب المشمس من المريخ
    Bence sen bir spa ve veteriner gününü hak ediyorsun. Open Subtitles لا أعلم دائماً ما أراه هنا وحيداً أظن أنك تستحق الذهاب إلى الطبيب البيطرى، أليس كذلك؟
    Sanırım bir yazı turayı hak ediyorsun. Open Subtitles حسناً, أعتقد أنك تستحق ان ارمي العملة
    Başka türlüsünü hak ettiğine mi inanıyorsun? Open Subtitles أتعتقد أنك تستحق ما هو غير ذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more