Bu konuda birkaç kişiye yardım ettiğini duydum. Ben kaybedenlerle vakit harcamam, Tommy. | Open Subtitles | سمعت أنك ساعدت رجلين لأخذ شهادة الثانوية |
Onyx şemalarına erişerek Carter'a yardım ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك ساعدت كارتر في الوصول لمخططات صاروح أونيكس |
Baksana Gary... Julianna tablonun çalınmasına yardım ettiğini biliyor mu? | Open Subtitles | (أخبرني، (جاري) هل تعلم(جوليانا أنك ساعدت في سرقة اللوحة ؟ |
Ama bombayı yapan o kaçığa yardım ettiğin doğru değil mi? | Open Subtitles | لكن أليس صحيحاَ أنك ساعدت الرجل في بنائها ؟ |
Dr. Casey, birçok kişiye yardım ettiğinizi biliyorum, benim de solunum yolu açmakla ilgili bir sorunum var. | Open Subtitles | أعلم أنك ساعدت الكثير من الأشخاص وانا أعاني من مشكلة إدخال الأنبوب تلك... |
Ama annemin çok kafası karışık ve hassas olduğu bir dönemde ona yardım etmiş olduğunu her zaman hatırlayacağım. | Open Subtitles | لكنني سأذكر دائماً أنك ساعدت والدتي في الوقت الذي كانت فيه مشوشة جداً وضعيفة جداً |
SHIELD'ı bulmada yardım ettiğini bilmemin kalmama çok yardımı oldu. | Open Subtitles | نصف سبب بقائي هو معرفة أنك ساعدت في تأسيس (الشيلد) |
Chin bana bir kaç yıl önce Five-O'ya yardım ettiğini söyledi. | Open Subtitles | تشين) أخبرني أنك ساعدت فايف-او في احد المواقف) خلال السنوات الماضية |
Akademideki köstebeği bulma konusunda İçişleri'ne yardım ettiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك ساعدت (الشؤون الداخلية) في كشف جاسوس في الأكاديمية |
Jeanine'in Chicago'yu ele geçirmesine ve vatandaşlar üzerinde zalimce güç kullanmasına yardım ettiğini bilmeyen yok Max. | Open Subtitles | (ليس هنالك شك ، يا (ماكس) ،على أنك ساعدت (جانين (في الإستيلاء على (شيكاغو وممارسة سيطرة وحشية على سكانها |
"Slogan" şiire yardım ettiğini mi? | Open Subtitles | أنك ساعدت في المقطع المميز؟ |
St. Patrick'in Lobos'u kaçırması için yardım ettiğini düşünüyor. | Open Subtitles | أتعرفين أنه يظن أنك ساعدت (سانت باتريك) في تهريب (لوبوس) |
Dan'e yardım ettiğini biliyoruz. | Open Subtitles | الآن، أصبحنا نعرف أنك ساعدت (دان). |
- Amanda'ya yardım ettiğini bilmek. | Open Subtitles | - (معرفة أنك ساعدت (أماندا- |
Burayı kurmaya yardım ettiğin gerçeğinin farkındayım. | Open Subtitles | و أنا على علم تماماً بحقيقة أنك ساعدت في بناء هذا المكان |
Ve eğer bir suçlunun ülkeden kaçmasına yardım ettiğin ortaya çıkarsa, hapise gireceksin. | Open Subtitles | وإن عُرف أنك ساعدت مجرمةً على الهرب من البلد، سوف تُسجن |
Sanando Kliniğinde bir oğlana yardım ettiğinizi duydum. | Open Subtitles | لقد علمت أنك ساعدت صبياً من"عيادة سانادو" |
Bayan onun oğluna yardım ettiğinizi söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنك ساعدت أبنها. |
Bazı şeyler hiç değişmez ama annemin kafası karışık ve hassas olduğu bir dönemde ona yardım etmiş olduğunu her zaman hatırlayacağım. | Open Subtitles | بعض الأمور لا يمكن أن تتغيراً إطلاقاً لكنني سأذكر على الدوام أنك ساعدت والدتي في الوقت الذي كانت فيه مشوشة جداً |