"أنك لا تريد" - Translation from Arabic to Turkish

• istemezsin
• istemediğine
• istemeyeceğini
• istemediğini
• istemiyorsun
• istemediğinden
• istemez
• istemiyorsundur
• istemediğinizi biliyorum

Sanırım bu konuda yardım için Adalind'i de getirmek istemezsin.
و أُخمن أنك لا تريد إشراك أدليند لمساعدتك في الامر

- Kalk o zaman. - Konuşmak istemediğine emin misin?
دعنا نذهب انت متأكدا من أنك لا تريد أن تتحدث؟

Benimle hiçbir işin olmasını istemeyeceğini de biliyorum!
أعرف أنك لا تريد أن تكون معي في عمل من أي نوع

Lütfen bana beni bir daha asla görmek istemediğini söyle.
أرجوك قل لي أنك لا تريد أن تراني مرة أخرى

Çalışmak istemiyorsun diye neden diğerlerini de işe yaramaz olmaya teşvik ediyorsun?
‎لو أنك لا تريد أن تعمل ‎لماذا تشجع الآخرين على عدم الاستفادة

Sana biraz yardım etmem için beni orada istemediğinden emin misin?
هل أنت متأكد أنك لا تريد مني الحضور لتقديم المساعدة ؟

John'a görünmek istemez misin?
هل أنت متأكد أنك لا تريد التحدث ألى جون؟

Muhtemelen şu anda beni görmek yada söylemem gereken şeyleri duymak istemiyorsundur.
من المؤكد أنك لا تريد رؤيتي الآن أو سماع ما أريد قوله

Bay Butterfield, size saldıran kişi hâlâ dışarıdayken polislerin, masalarının başında oturmalarını istemediğinizi biliyorum.
ارى أنك لا تريد صف من الضباط مترابطين خلف المكاتب بينما مايزال لصك طليق في الخارج

Bence geleceği bozabileceği için üstün liderinize bir şey olmasını istemezsin.
أعتقد أنك لا تريد أي شيء ليحدث للمرشد الاعلى بك أن في المستقبل

Onların mahvına sebep olmak istemezsin, değil mi mahkum lrwin?
من المؤكد أنك لا تريد أن يتم هذا بسسبك أليس كذلك أيها السجين إروين؟

Böyle olmasını istemezsin değil mi?
وأنا أعلم أنك لا تريد لذلك أن يحدث أليس كذلك؟

Bana satmak istemediğine emin misin mutfak çocuğu?
متأكد من أنك لا تريد بيعها لي، يا صبي المطبخ ؟

Hikayeyi şimdi okumak istemediğine emin misin?
هل أنت متأكد من أنك لا تريد أن تقرأ القصة الآن؟

Kasabaya kadar gitmek istemediğine emin misin Mortimer? Eminim.
هل أنت متأكد أنك لا تريد أن نصطحبك إلى القرية ؟

Sen bir şey bilmiyorsun. Polislerin, yakaladıkları uyuşturucuyu incelemesini istemeyeceğini biliyorum.
أعلم أنك لا تريد أن تلقي الشرطة .نظرة دقيقة على المخدرات التي أمسكوا بها

Bunların yanlış ellere geçmesini istemeyeceğini sanıyorum.
أنا أتصور أنك لا تريد أن يقع هذا في الايادي الخاطئة

Bunu duymak istemeyeceğini biliyorum ama bu teoriyi kanıtlayacak hiçbir bilimsel kanıt yok.
أعلم أنك لا تريد سماع هذا، لكن لا يوجد دليل علمي لتأكيد هذه النظرية

Bunların hiçbirini istemediğini biliyorum, onun için sana bir şans daha vereceğim.
أعرف أنك لا تريد حصول أي من هذا لذا سأمنحك فرصة أخيرة

Beni etrafında istemediğini, beni görmek istemediğini ve kısa süreliğine uzaklaşırsam tüm bunları aklımdan çıkaracağımı düşünüyorlar.
لقد لاحظوا أنك لا تريدنى بجوارك,و أنك لا تريد رؤيتى و يظنون أنى إذا إبتعدت لمدة سأنسى أمرك

Bu aşikar ki evde olmak istemiyorsun, Ray.
إنه من المؤكد من أنك لا تريد أن تكون في المنزل راي

Sanırım insanların evini aramasını istemiyorsun. - Evet.
أعتقد أنك لا تريد أن يتصل بك الناس بمنزلك.

Anestezi istemediğinden emin misin? _BAR_
أمتأكد من أنك لا تريد تخديراً موضعياً لهذا؟

George, bir kadeh şarap istemediğinden emin misin?
جورج جورج أنت متأكد من أنك لا تريد كأسا من النبيذ؟

Bir parça balık yemek ya da perdelere şöyle bir dokunmak istemez misin?
أمتأكد أنك لا تريد قطعة سمك؟ آو أن تلمس الستائر؟

Bir şeyler dağıtmak istemiyorsan, toplamak da istemiyorsundur.
أظن بما أنك لا تريد التسليم من المحتمل لا تريدين الالتقاط أيضا

Böyle demek istemediğinizi biliyorum ama okul Jason'un gelişimine katkıda bulunabilir.
نعم أعلم أنك لا تريد قول ذلك ولكن المدرسة تريد مساعدة جيسون