"أنك لست" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmadığını
        
    • sen değilsin
        
    • olmadığın
        
    • olmadığına
        
    • olmadığınızı
        
    • olmadığınıza
        
    • olman
        
    • olmasan
        
    • olmaman
        
    • olmadığınız
        
    • olmadığının
        
    • değil misin
        
    Seni geçen Cuma 3.30'da aradım ama orada olmadığını söylediler. Open Subtitles اتصلتُ بكَ الاثنين الماضي الساعة 3.30، وقالوا أنك لست موجود
    - Evet. Yeğenim bana düşündüğüm kadar aşağılık olmadığını anlattı. Open Subtitles ابنة أخي أخبرتني أنك لست بنصف التملق الذي ظننتك عليه
    Büyük bir porno adamı olmadığını biliyorum, ama DVD yenilikleri inanılmaz. Open Subtitles أعرف أنك لست مناصر للأفلام الإباحية، لكن الأقراص المدمجة اختراع ثوري
    Görünüşe göre artık sınıfın en zekisi sen değilsin, Cam. Open Subtitles يبدو لي أنك لست الفتى الاذكى في الفصل يا كام
    Hayır, çok fazla çabalıyorsun bu iş için uygun olmadığın belli Bart da zaten bu yüzden geri dönmene izin vermedi. Open Subtitles لا, ماتحاول فعله هو المحاولة هاجدا من الواضح أنك لست مناسب للوظيفة لذلك بارت لم يخرجك ابدا من المنطقة الريفية النائية
    Oğlumu kulübeye götüreceğim ve söylediğin hiçbir şey babam olmadığına inandıramaz. Open Subtitles ولا يوجد شيء يمكنك قوله حتى تجعلني أعتقد أنك لست والدي
    Onlardan biri olmadığını fark ederlerse bu dünyadaki fiziksel bedenin için geleceklerdir. Open Subtitles اذا أدركوا أنك لست واحد منهم، فسيأتوا لجسدك الطبيعي في هذا العالم.
    İhanet edecek bir tip olmadığını biliyorum ama her ihtimale karşı kendimi sigortalattım. Open Subtitles اعلم أنك لست من النوع الذي يخون لكن, لقدّ آمنت نفسي فى القضية
    Çok akıllı, sivri zekalı ya da hâlden anlayan biri olmadığını biliyorum. Open Subtitles أعرف أنك لست أذكى و لا ألمح و لا أكثر الناس تعاطفاً
    Bir daha bana bir şeyde iyi olmadığını söylediğinde sana inanacağım. Open Subtitles في المرة القادمة لو تخبرني أنك لست بارع في شيء سأصدقك
    Ona senin öyle bir adam olmadığını Söylemeye içim elvermiyor. Open Subtitles ليس لديّ القوة لأخبره أنك لست هكذا نوع من الرجال
    Senin o tür bir adam olmadığını söylemeye kalbim elvermiyor. Open Subtitles لا أستطيع أن أخبره أنك لست ذلك النوع من الأشخاص
    Senin o tür bir adam olmadığını söylemeye kalbim elvermiyor. Open Subtitles ليس لديّ القوة لأخبره أنك لست هكذا نوع من الرجال
    Bu yüzden ilk adımlarıma sanki onlar son milimdeki adımlarımmış gibi yaklaştım ve özgürlüğü keşfetmek için özgür olmanıza gerek olmadığını keşfettim. TED لذلك بدأت خطواتي الأولى وكأنها الأخيرة. وأدركت أنك لست بحاجة أن تكون حراً لتشعر بالحرية.
    O kadar güzel olmadığını düşünüyorsun. Open Subtitles هذا الأمر سيكون أكثر من سواء هم وسيمون أو ليسوا تعتقدى أنك لست وسيمة جداً
    Ayrıca, dağlarda anıları olan tek kişi sen değilsin. Dağlara gittiğini bana hiç söylemedin. Open Subtitles بالاضافه أنك لست الوحيدة التي لديها ذكريات في الجبال
    İyi haber şu ki, bu şehirdeki tek dürüst polis sen değilsin. Open Subtitles ألن تعمل لأنك فعلت المطلوب؟ من الجيد أنك لست الشرطي الشريف الوحيد في المدينة
    Dinle, papağan, senin şehirden olman bizden biri olmadığın manasına gelmez. Open Subtitles اسمع أيها الطائر ليس لأنك من المدينة أنك لست واحداً منا
    Yüzmekte o kadar usta olmadığına göre, iyice kafayı bulup gitmeye ne dersin? Open Subtitles مُذ أنك لست بسبّاح قويّ، دعنا نقول.. أن نثمل جداً جداً ونذهب لاحقاً..
    Kaptan, kendinizin, sizi bekleyen şeyle baş edecek kadar... akıllı olmadığınızı görebilirsiniz. Open Subtitles كابتن ربما تجد أنك لست بالمهارة الكافية لتتعامل مع ما قد يواجهك
    Tekrar görüşebileceğim biri olmadığınıza karar verdim. Open Subtitles لقد قررت أن أقول أنك لست من النوع الذي أهتمّ لرؤيته مرة أخرى
    Çünkü nereye varacağından emin olmasan bile oraya yalnız gitmeyeceğini bilmeni sağlar. Open Subtitles لأنه حتى عندما لا تكون متأكداً أين أنت ذاهب يساعدك على معرفة أنك لست وحدك
    Arkadaşım olmaman çok kötü. Eğer olsaydın, bana yardım edebilirdin. Open Subtitles مؤسف أنك لست صديقي لو كنت صديقي لكان بإمكانك مساعدتي
    Bu işinize bağlı olmadığınız anlamına gelmiyor, size zevk veren başka şeyler de olduğu anlamına geliyor. TED هذا لا يعني أنك لست ملتزمًا بعملك، هذا يعني فقط أن لديك منافذ أخرى تجلب لك السعادة.
    Bak, amatör olmadığının farkındayım, seni oyuna getirmeye falan çalışmıyorum. Open Subtitles أنا أعلم أنك لست مبتديء هنا لذلك لن أتلاعب بك
    Benim için sadece önlük giymiş biri olduğunun farkında değil misin? Open Subtitles يابني، ألا تدرك أنك لست إلا ملابس مستشفى كبيرة بالنسبة إلي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more