"أنك محظوظ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Şanslısın
        
    • Kendini şanslı
        
    • şanslı olduğunu
        
    Ben sen olsaydım böyle yapardım, Şanslısın ki sen değilim. Open Subtitles هذا ما كنت سأفعله لو كنت مكانك بمعنى أنك محظوظ بأني لست كذلك
    100 birim nitrojen oksit, emme manifoltunun kaynaklarını eritmediği için Şanslısın. Open Subtitles أنك محظوظ لان النيتروز لم ينفجر بك عند انطلاقك
    Benjy, beni hayal kırıklığına uğrattın, ve kovulmadığın için ne kadar Şanslısın bilemezsin! Open Subtitles بينجي,لقد خيبت ظني بك أنك محظوظ لعدم فصلك ماذا؟
    - Kendini şanslı mı hissediyorsun Pank? Open Subtitles هل تشعر أنك محظوظ أيها المجرم ؟ اقتلنى أيها الوغد
    Ailemizi rahminde taşımak zorunda olmadığın için Kendini şanslı hisset. Open Subtitles أشعر أنك محظوظ لعدم اضطرارك لحمل عائلتنا في رحمك
    Hayatta olduğun için ne kadar şanslı olduğunu görmüyor musun? Open Subtitles ألا تستطيع أن تري أنك محظوظ لكونك حيّ حتّى الآن ؟
    Doktor seni vurmadıkları için şanslı olduğunu söyledi. Open Subtitles الأطباء يقولون أنك محظوظ لأنك لم تصاب بطلق ناري
    Korkutucu şeyleri sevdiğim için Şanslısın. Çoğu kız seninle gelmezdi. Open Subtitles أتعلم أنك محظوظ لأنى أعشق الأمور المُخيفة مُعظم الفتيات لم يكن ليذهبن معك
    Annenle baban hâlâ birlikte oldukları için Şanslısın. Open Subtitles أعتقد أنك محظوظ لأن والديك لا يزالان معاً
    Yani ya inanılmaz Şanslısın ya da onları sen öldürdün. Hangisi? Open Subtitles لذا إما أنك محظوظ جداً أو أنك قتلتهم، أيّهما أنت؟
    Biliyor musun Clark o şey bende olduğu için Şanslısın. Open Subtitles أتعرف أنك محظوظ لوجود ذلك الخاتم معي؟
    Şanslısın. Bir dakika daha geç kalsaydık seni kaybederdik. Open Subtitles أتعلم أنك محظوظ للحظة آخرى كنا خسرناك
    Amma da Şanslısın. Open Subtitles حسناً، أنك محظوظ.
    Pekala. Kendini şanslı mı hissediyorsun Pank? Open Subtitles حسناً هل تشعر أنك محظوظ ؟
    Kendini şanslı sanıyor olmalısın. Open Subtitles لا بد أنك تشعر أنك محظوظ جداً
    Kendini şanslı hissediyor musun Ned? Open Subtitles أتشعر أنك محظوظ يا (نيك)؟
    Hayır, şanslı olduğunu söylüyorum. Open Subtitles لا، أنا أقول أنك محظوظ كما الحال دائماً
    Bir maymun olarak, ne kadar şanslı olduğunu bilmiyorsun. Open Subtitles أنت لا تعرف أنك محظوظ لأنك قرد.
    Iki ebeveynin olması ne kadar şanslı olduğunu anlamalısın Open Subtitles عليك أن تدرك كم أنك محظوظ لأن لك ابوين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more