Yani, onlara bu parayı borçlu olduğumuzu söyleyemezler. | Open Subtitles | أعني، أنّه ليس بإمكانهم قول أننا ندين لهم بكل ذلك المال |
Ona 10,000 $ borçlu olduğumuzu düşünüyor, bu sorunu halletmeliyiz. | Open Subtitles | إنه يعتقد أننا ندين له بمبلغ عشرة آلاف دولار يجب أن نحل الأمر |
Tüm o yaşadığı her şeyden sonra ona bunu borçlu olduğumuzu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | بعد كل ما مرّ به ألا تظن أننا ندين بهذا له ؟ |
Ona birkaç yalan sözden daha fazla borçlu olduğumuzu hissettim. | Open Subtitles | شعرت أننا ندين له بأكثر من بعض كلمات زائفة |
Hatta geçen hafta çok kızgın bir şekilde ofise gelip bağırarak ona borcumuz olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | في الواقع، لقد جاء إلى مكتبه الأسبوع الماضي مُنطلقاً بشدّة، ويصرخ علينا أننا ندين له بالمال. |
Sana daha fazlasını borçlu olduğumuzu düşünüyoruz. | Open Subtitles | لقد قررنا أننا ندين لكِ بأكثر من هذا |
Bizi bitkilere borçlu olduğumuzu söyleyip o bataklığa girmeye zorlamıştın? | Open Subtitles | وأنتِ جعلتينا نذهب ذلك المستنقع الملىء بالقرف السىء ... ... بسبب أنكِ اعتقدتى أننا ندين بذلك للحياه النباتيه ؟ |
Gerçekten sana borçlu olduğumuzu düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا فعلا لا أعتقد أننا ندين لك بأي شيء -حقا? |
Sana bir ziyaret borçlu olduğumuzu hatırladık. | Open Subtitles | حسنًا, لقد ظننا أننا ندين لكِ بزيارة |
Ona birşeyler borçlu olduğumuzu düşünmüyor musunuz? | Open Subtitles | ألا تظن أننا ندين له بشيء ؟ |
- Sana bir iyilik borcumuz olduğunu biliyoruz. - Hem de önemli bir iyilik borcu. | Open Subtitles | -أنا أعلم أننا ندين لك بخدمة |