Bunu söylediğime inanamıyorum, ama ben başka birini yaptım. Hı? | Open Subtitles | لا أصدق أنني أقول هذا , لكنني صنعت امرأة غيركِ |
Ben de bana inanacak tek insanın doğruyu söylediğime inanacak tek insanın sen olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | لقد أعتقدت أنك الوحيد الذي سيصدقني لأنك الوحيد الذي يعلم أنني أقول الحقيقة |
Bunu söylediğime inanamıyorum, ama bu hiç te fena bir fikir değil. | Open Subtitles | لا أصدّق أنني أقول ذلك، ولكنها ليست بفكرة سيئة |
Eğer kalbine sorarsan gerçekleri söylediğimi bileceksin. | Open Subtitles | ولو سالتي قلبك؟ ستعلمين أنني أقول الحقيقة |
O zaman size doğruyu söylediğimi biliyorsunuz. | Open Subtitles | لكي تأخذ العميل الصيني و من معه إذا أنت تعلم أنني أقول لك الحقيقة |
Doğruyu söylediğimi sezdiğinizi seziyorum. | Open Subtitles | أنا لديّ حدس أنك لديك حدساً أنني أقول الحقيقة |
Korselerle ilgili harika bir şey söylüyormuşum gibi davran. | Open Subtitles | تظاهري أنني أقول شيئاً رائعاً عن مشد للخصر |
Bunu söylediğime inanamıyorum fakat yapmam gereken şeyi... burada yapamam. | Open Subtitles | لا أصدق أنني أقول هذا، لكن ما أريد فعله، لا يمكنني فعله هنا. |
Yani bunu söylediğime inanamıyorum ama aileni düşünsene. | Open Subtitles | أعني، لا أستطيع التصديق أنني أقول هذا على الإطلاق لكن لأجل عائلتك؟ |
Bunu söylediğime gerçekten inanamıyorum ama Honor St.Raven, El Gato'nun DNA'sını nasıl ele geçirdi? | Open Subtitles | لا أصدق أنني أقول هذا, لكن كيف حصلت ساينت ريفن على الحمض النووي لـ إل غاتو؟ |
Bunu söylediğime inanamıyorum ama şu önerdiğin kar küresi müzesini gezdim ve bayağı iyiydi. | Open Subtitles | لا أصدق أنني أقول هذا ولكني قد تفقدت متحف العالم الثلجي الذي اقترحتيه وكان رائع جداً |
Bunu yüksek sesle söylediğime inanamıyorum, fakat, baylar ve bayanlar, | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنني أقول هذا بصوت عال ولكن ، أيها السيدات والسادة |
Bunu söylediğime ben de inanamıyorum ama o adamda para var. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدق أنني أقول هذا ، و لكن الرجل لديه المال |
Bunu söylediğime inanamıyorum, ama tek umudumsun. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنني أقول هذا، ولكن كنت أملنا الوحيد. |
Böylece doğruyu söylediğimi bilsin Hayvanların Kralı'yla yüzleşsin ve önünde diz çöksün! | Open Subtitles | كي يتأكد من أنني أقول الحقيقة , دعه ينظر لملك الوحوش و يجثو أمامه |
Böylece doğruyu söylediğimi bilsin Hayvanların Kralı'yla yüzleşsin ve önünde diz çöksün! | Open Subtitles | كي يتأكد من أنني أقول الحقيقة , دعه ينظر لملك الوحوش و يجثو أمامه |
Derinlerde bir yerde sana doğruyu söylediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | في مكان ما في أعماقك أنتي تعرفين أنني أقول الحقيقة |
Güçlerin olsaydı doğru söylediğimi görürdün. | Open Subtitles | إن كنت تملك قدراتك، فستعرف أنني أقول الحقيقة. |
Ancak, yalan söylemediğimiz için aynı sözleri bütün topluluklara söylediğimi seve seve kabul edebilirim. | Open Subtitles | بأي حال، لأننا لا نكذب، أعترف أنني أقول هذا الكلام لكل المُجتمعات |
Nick, onu görünce benim adıma şöyle söylediğimi söyle... | Open Subtitles | عندما تراه المرة القادمة أخبره بهذا نيابة عني أنني أقول .. |
"Yani böyle mi? Sanki ben sana bir şey söylüyormuşum gibi gözükecek, ama aslında söylemiyorum." | Open Subtitles | "أتعني لكي يبدو أنني أقول شيئاً بينما أنا لا أقول؟" |