Affedersiniz, ama acil olduğunu söyleyen birisi var. | Open Subtitles | أنا آسفه، لكنّ لدي أتصال من شخص يقول أنها حالة طارئة |
Tuhaf. Bir kadın aradı ve acil olduğunu söyledi.. | Open Subtitles | هذا غريب ، لقد اتصلت امرأة وقالت أنها حالة طارئة |
Üzgünüm, Komutan. acil olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | أسف ايتها القائدة , يقولون أنها حالة طارئة |
Yardım Bürosuna gideceğiz, bunun acil bir durum olduğunu ve arındırma programına girmemiz gerektiğini söyleyeceğiz. | Open Subtitles | نقصد الانعاش الاجتماعي نقول أنها حالة طارئة تستلزم برنامج المعالجة |
Ona acil bir durum olduğunu söyleyeceğim. Gelip bizi alacaklar. | Open Subtitles | سأقول أنها حالة طارئة , و سيأتون لجلبنا |
- Acilmiş. Bir dakika. Kevin11. | Open Subtitles | لقد قالت أنها حالة طارئة - " لحظة " كيفين 11 - |
Özür dilerim Zach, bu acil bir mesele. Gelecek sefere bu konuya devam ederiz. | Open Subtitles | آسفة (زاك), أنها حالة طارئة سنقوم بهذا الأمر الأسبوع القادم |
acil durum olduğunu söylerim ve gelene kadar buradan ayrılmam. | Open Subtitles | سـأقول لهم أنها حالة طارئة ولن آتي والا والجهاز معي |
Ve Prue'yu bul. acil olduğunu söyle. | Open Subtitles | و أحضري ( برو )، أخبريها أنها حالة طارئة |
acil olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبره أنها حالة طارئة رجاءً |
Durumun acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يقول أنها حالة طارئة |
Asistanına acil olduğunu söyle. | Open Subtitles | اخبر مُساعده أنها حالة طارئة |
- acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | -قالت أنها حالة طارئة . |
Sally Richter'ı bul. acil bir durum olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخيراَ " سالي ريتشار " أخبريها أنها حالة طارئة |
Brad beni aradı ve açıkça belirtmeden acil bir durum olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (براد) إتصل بي وأخبرني أنها حالة طارئة وواضح جدا أنها ليست كذلك! |
Ona acil bir durum olduğunu söyle. | Open Subtitles | أبلغها أنها حالة طارئة |
Lex'e acil bir durum olduğunu söyleyen bir mesaj bıraktım. | Open Subtitles | (ليكس) تركت رسالة ل (ليكس) وقلت أنها حالة طارئة |
Özür dilerim. acil bir durum olduğunu söyledi. | Open Subtitles | آسفة قال أنها حالة طارئة |
Özür dilerim Zach, bu acil bir mesele. Gelecek sefere bu konuya devam ederiz. | Open Subtitles | آسفة (زاك), أنها حالة طارئة سنقوم بهذا الأمر الأسبوع القادم |
Gerçekten acil durum olduğunu sandım. | Open Subtitles | ظنّا منّي أنها حالة طارئة حقيقية. |