"أنها محظوظة" - Translation from Arabic to Turkish

    • şanslı olduğunu
        
    • çok şanslı
        
    Olan her şeyden sonra onu bırakmadığım için şanslı olduğunu söylüyor. Open Subtitles تقول بها أنها محظوظة لـأني لـم أهجرها، بعد كل ما حدث.
    şanslı olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles أطباء الطواريء قالوا أنها محظوظة كان يمكن أن تموت
    Üstümü giyerken ya da çimleri biçerken başımı çevirdiğimde gözlerinde o ifadeyi görüyorum bana sahip olduğu için şanslı olduğunu düşünüyor. Open Subtitles .. عندما أرتدي قميصي أو أقصّ العشب .. ألتفت إليها وأرى في عينيها نظرة وأعرف أن في بالها تقول أنها محظوظة لأنني لديها
    Senin gibi bir arkadaşı olduğu için çok şanslı. Open Subtitles من المؤكد أنها محظوظة لأنها تملك صديقا مثلك
    Herkes onun çok şanslı küçük bir kız olduğunu konuşuyor sadece. Open Subtitles يعتقد الجميع أنها محظوظة لأن العائلة تربيها
    - Hayır, hayır. şanslı olduğunu söyleyebilirim. Ama düğün için çok üzgünüm. Open Subtitles لكنت سأقول من أنها محظوظة إنني متأسفة جداً بشأن الزفاف
    Ölmeden önce sizi dünyaya getirdiği için ne kadar şanslı olduğunu. Open Subtitles أنها محظوظة جدا أنها ولدتك قبل أن تموت
    Onun şanslı olduğunu söylerlerdi. Open Subtitles قالوا أنها محظوظة أما اعتقادها هي...
    Susan şanslı olduğunu biliyordu. Open Subtitles عرفت (سوزان) أنها محظوظة
    O çok şanslı. Böyle hissettiği için çok şanslı. Open Subtitles أنها محظوظة بهذا الشعور محظوظة جدا
    Böyle sadık bir ağabeyi olduğu için çok şanslı. Open Subtitles أنها محظوظة لوجود أخ مخلصٍ مثلكَ.
    - Ona böyle iyi baktığın için çok şanslı. Open Subtitles حسنٌ , أنها محظوظة لعنايتك بها
    Yanında olduğun için çok şanslı. Open Subtitles أنها محظوظة لوجودك معها
    Biliyorum. çok şanslı kız. Open Subtitles أعلم أنها محظوظة للغاية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more