"أنه أنت" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sen olduğunu
        
    • Senin olduğunu
        
    • Sen olduğuna
        
    • Senin yaptığını
        
    • Bu sensin
        
    • Siz olduğunuzu
        
    • Yalnızca sen
        
    • O sensin
        
    • Sendin
        
    Bilmiyordum Sen olduğunu bilsem, kapıyı asla elinin üzerine çarpmazdım. Open Subtitles لم أكن سأصفع الباب بوجهك أبداً لو علمت أنه أنت
    Sen olduğunu düşündüm ve kürklü palton- ama emin olamadım. Beni tanımadın mı? Open Subtitles لقد ظننت أنه أنت أو معطفك الفراء و لكني لم أكن متأكداً ، ألم تتعرف علي ؟
    Babanın öldüğü gece Sen olduğunu anladım. Ayak işlerini hep sen yapardın. Open Subtitles كنت أعلم أنه أنت منذ اليوم الذى مات فيه والدك لقد كنت تعملين الأعمال التى لايقدر عليها بسبب رجله
    Senin olduğunu biliyordum.Koluna kelepçeyi takmalıydım. Open Subtitles لقد عرفت أنه أنت ربما لم ألقى القبض عليك حينها ولكنى عرفت أنه أنت
    Eninde sonunda biri yakalayacaktı, o kişinin Sen olduğuna sevindim. Open Subtitles إن كان هناك شخص يريد إمساكي ، فسعيد أنه أنت
    Ancak okuyucuların böyle düşünmeyecektir, bunu Senin yaptığını düşünecektir. Open Subtitles ، لكن قرائك لن يفهموها بتلك الطريقة . سيقولون أنه أنت
    Dedim ki, "tut ki, o Sendin!" Sen olduğunu söylemiyorum, efendim. Sadece sesli düşünüyordum. Open Subtitles قلت افترض أنه أنت لا أقصد أنت لكن أفكر بصوت عالي
    Numaramı çevirdikten sonra iki kere tuşa bas, Sen olduğunu anlarım. Open Subtitles اضغط واحد واحد بعد الرقم عندها سأعرف أنه أنت
    Ona et verenin Sen olduğunu anlamalıydım. Open Subtitles أردت أن أعرف أنه أنت من منحه اللحمة لكي يأكلها.
    Çözecek bir şey yok lanet olası, Sen olduğunu biliyorum. Open Subtitles لا يوجد شيء لتسويته أيها السافل انا أعرف أنه أنت!
    Yani Sen olduğunu sandım fakat Dedektif rozetin yüzünden biraz gözlerim kamaşmıştı. Open Subtitles كما تعلم .. لقد ظننت أنه أنت ولكني عُميت بسبب لمعة شارة المحققين
    Sen olduğunu biliyordum. Her zaman, biliyordum. Open Subtitles لقد كنتُ أعرف أنه أنت طوال الوقت ، كنت أعرف ذلك
    Biraz önce biri beni aramaya çalıştı. Ben de Sen olduğunu sandım. Open Subtitles أنا بخير ، لقد حاول شخص ما الاتصال منذ قليل وظننتُ أنه أنت
    Hayır, erkek arkadaşım çöpteki bandajı buldu ve Sen olduğunu biliyor. Open Subtitles كلا، وجد صديقي ضمادك في القمامة ويعرف أنه أنت أنك كنت هنا
    Bizi aradıklarında Mott'daydık. Senin olduğunu duyduk. Open Subtitles كنا في الخارج عندما تلقينا الاتصال و عرفنا أنه أنت
    Senin olduğunu tahmin etmediğime şaşırdım sadece. Open Subtitles أنا متفاجيء فقط , لم أكن أحسب أنه أنت
    Olmadığımı biliyorum, ve Sen olduğuna da inanamıyorum. Open Subtitles إننى أعرف أننى لست هو و لا يمكننى تصديق أنه أنت
    Sen olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu. Open Subtitles لم يكن لدي فكرة أنه أنت, أي فكرة
    Senin yaptığını biliyorum. Hepiniz. Hepinizin yaptığını biliyorum. Open Subtitles أعلم أنه أنت, أنتم جميعا أعلم أنه أنتم جميعا
    Tanrım, Bu sensin! Open Subtitles سيدي اللورد أنه أنت أنها معجزة.
    Siz olduğunuzu bilmiyordum patron. Aklımın ucundan geçmedi. Open Subtitles لم يكن لدي أي فكرة أنه أنت سيدى أي فكرة على الإطلاق.
    Bu gece yalnızca, sen ve ben varız gibi görünüyor Marjorie Open Subtitles يبدو أنه أنت وأنا الليلة مُجدداً يا ماجوري
    Ben de dedim ki; "Starla kendi başının çaresine bakabilecek biri varsa bence O sensin." Open Subtitles إذا كان هنالك أي شخص يستطيع الإعتناء بنفسه أعتقد أنه أنت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more