"أنه ربما" - Translation from Arabic to Turkish

    • Belki de
        
    • ki belki
        
    • muhtemelen
        
    • olabileceğini
        
    • olur diye
        
    • belki bir
        
    • de bir
        
    • sanırım
        
    • olabilir mi
        
    Belki de o bu programın yürümesi için uygun tek aday. Open Subtitles كل مانعرفه أنه ربما هو المرشح الوحيد الذي يعمل معه النظام
    Yani onda olmadığını söyleyince ben de düşündüm ki Belki de sende- Open Subtitles حَسناً، على الأقل، قال أنها ليست معه لذا افترضت أنه ربما.. معك..
    Ama, Belki de onun için uygun olduğumu düşündüğünü umuyorum, ...bu yüzden onu anlayabilmem için bana yardımcı olmak isteyebileceğini düşündüm. Open Subtitles ولكن كنت فقط على أمل أنه ربما كنت أعتقد أنني جيد بالنسبة له، و حتى كنت تريد مساعدتي الرقم له بالخروج.
    Yerli izci der ki belki markete koşup biraz kibrit almalısın. Open Subtitles الدليل الهندي يقول أنه ربما عليك الركض للدكان وشراء أعواد الثقاب.
    Yani muhtemelen küçük yaşta bir seri cinayete tanık oldu. Open Subtitles مما يعني أنه ربما تعرض لجرائم تسلسلية في سن مبكرة
    Adli tabip katilin kurbanı öldürmeden önce onu yaralamış olabileceğini söylemiş. Open Subtitles قال المحقق في أسباب الوفيات أنه ربما جرح الضحية في البداية
    Kasha'yı daha iyi anlamak için yardımcı olur diye düşündüm. Open Subtitles أعتقدت أنه ربما يساعدنا في معرفة كاشا بشكل أفضل قليلاً
    Beşincisi, Belki de 2500 yıl sonra, Eflatun kusursuz form kavramlarıyla hala aramızda olacak. TED الشىء الخامس أنه ربما بعد 2500 سنه، سيظل أفلاطون له نفس الطريقة معنا فى فكرته عن الأشكال المثاليه.
    Belki de ışığa klavuzluk eden saf proteini kullanabildiğinizi hayal edebilirsiniz. Bu yüzden optik iplikler yaptık. TED يمكنكم تخيل أنه ربما آنذاك يمكن استخدام بروتين خالص لإرشاد الضوء، وهكذا فقد صنعنا أليافا ضوئية.
    Düşündüm de, Belki de cehalet üzerine bir ders vermeliyim, sonunda başarılı olabileceğim bir konu olduğunu zannediyorum. TED فكرت أنه ربما ينبغي علي أن أقوم بإعطاء درس حول الجهل، مادة يمكنني أن أتفوق فيها أخيرا.
    Benim gibi katı bir kötümser için bile sanırım şöyle demek doğru olurdu: Belki de gerçekten özeliz. TED سيقال كما أعتقد، حتى وإن كان هناك مائة متشائم مثلي، أنه ربما نحن حالة استثنائية حقًا.
    Fakat bu setlerin kurala uyduğunu bilmek, Belki de yüzlerce ardışık çift sayı setinin uyduğunu bilmek size bir şey kanıtlamaz. TED لكن معرفة أنها صحيحة ايضاً مع العلم أنه ربما مئات المجموعات من الاعداد المتتالية الزوجية صحيحة ايضاً لا يخبرك شيئاً
    Belki de Venus mısır gevreğinin hepsini yiyordu. TED أعتقد أنه ربما كانت فينوس تأكل كل حبوب الويتيز.
    Bunun gibi bulanık benekler elde ediyorsunuz bunlar gözlere Belki de sadece çok çok soyut bir şekilde benziyor. TED أنت تعرف ، وأنت تسير لأن يكون هذا النوع من البقع الباهتة مثل هذا إلا أنه ربما تشبه عيون بطريقة مجردة للغاية.
    Düşündüm ki belki Robyn'e yardım edebilirim ve fark yaratmak için. Open Subtitles ظننت أنه ربما يمكنني مساعدة روبين بطريقة ما أن أصنع الفرق
    Diyorum ki belki günün birinde yaptıkların istemediğin sonuçlar doğurabilir. Open Subtitles أقصد أنه ربما ذات يوم تكون لأفعالك عواقب غير متوقعة.
    Yani, muhtemelen kulaklarınızın içi boya ile dolacak, çünkü kulağınızın üzerine kulağınızın resmini yapmam gerekiyor. TED وهذا يعني أيضا أنه ربما تسير لنهايتك مع توبيخ قاس في الرسم لأنني بحاجة لرسم أذنك على إذنك.
    Yine aynı bölge içinde başka bir örgüte satılmış olabileceğini düşünüyorlar. Open Subtitles يظنون أنه ربما تم بيعه لمنظمة أخرى بمكان ما بنفس المنطقة
    O yüzden sessiz bir akşam yemeği yesek iyi olur diye düşündüm. Open Subtitles لذا فكرت في أنه ربما كان من المناسب أن نتناول عشاءً هادئاً فحسب.
    Sanatımla dimdik duruyorum, kadınların tarihlerini kutluyorum; bu sayede umuyorum ki belki bir gün, hiçbir siyahi kız çocuğu kendisine, "var mıyım?" diye sormayacak. TED أقف طويلة القامة في عملي، إحتفالا بتاريخ المرأة، على أمل أنه ربما في يوم من الأيام، لن تشعر فتاة سوداء ابدا. كانها غير موجودة.
    Ekonomi okumuş olduğumdan, günlük hayatımda ekonomi kavramlarıyla düşünürüm, bu yüzden birden, Belki de bir bir şeyler vardır diye düşündüm. TED لأنني , إقتصادية مدربة وأُفكر من منظور إقتصادي , فقد ظننت بسرعة أنه , ربما هناك شيء ما حادث هنا .
    sanırım artık ona bir şey olduğunu düşünmenin zamanı geldi. Open Subtitles أعتقد أنه حان الوقت للقبول بحقيقة أنه ربما أصابه مكروه.
    Mi inanmak çok zor senin belki bazı karanlık benliği gerçek duygularını hareket olabilir mi? Open Subtitles هل من الصعب التصديق أنه ربما شبيهك المظلم قد يتصرف بمشاعرك الحقيقية ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more