"أنه ليس كذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • öyle olmadığını
        
    • öyle değil
        
    • olmadığı
        
    Ama öyle olmadığını keşfettiğinizde, ona telefonla ulaşmayı denediniz. Ama başaramadınız. Open Subtitles وعندما علمت أنه ليس كذلك حاولت الإتصال به لكنه لم يجيب
    Bana Robert için olduğunu söyleme, öyle olmadığını biliyoruz. Open Subtitles فقط لا أقول أنه لروبرت لأن كلانا يعرف أنه ليس كذلك.
    Yapma. öyle olmadığını biliyorsun. Open Subtitles أرجوك، أنت تعلمين أنه ليس كذلك
    Hayır, öyle değil. Bakın, yapmaya çalıştığım şey... Open Subtitles لا , أنه ليس كذلك أنظر , مالذي أحاول القيام به 000000
    öyle değil, kara cyperi biliyorum Tragları biliyorum. Open Subtitles أنه ليس كذلك , انا أعلم عن السايبر الأسود والتراكز , انت تعلمين كل شيء
    - Tahminim meselenin telefonda bahsettiğiniz yapısal sorun olmadığı yönünde. Open Subtitles أفترض أنه ليس كذلك. القضية الهيكلية التي ذكرتها على الهاتف.
    Sharon teyzem sıradan bir çatlak olduğunu söylüyor, ...ama ben öyle olmadığını biliyorum, çünkü geceleri sesler duyuyorum. Open Subtitles عمتي "شارون" تقول أنه مجرد شقٍ عادي, لكنني أعرف أنه ليس كذلك لأني أسمع اصواتا في الليل
    Çünkü bende de öyle olmadığını söyleyen bir Andrew Jackson var. Open Subtitles لأني أراهن بعشرين دولارًا أنه ليس كذلك
    Ama bundan böyle senin soyadın ben öyle olmadığını söyleyinceye dek Morehouse olacak. Open Subtitles ولكن من الآن فصاعدا اسم عائلتك مورهاوس), حتى أقول أنه ليس كذلك )
    Kimse öyle olmadığını söylemedi. Open Subtitles حسنًا, لم يقل أحدٌ أنه ليس كذلك
    Hata yapılmıştır dedim, ama seninle ben öyle olmadığını biliyoruz yani bunu halletmemiz lazım. Open Subtitles -ماذا تعتقد أني سأخبرها؟ أخبرتها أن لابد أن هذا خطأ ما, ولكن كلانا يعلم أنه ليس كذلك,
    Artık öyle olmadığını biliyorum. Open Subtitles وأنا أعلم الآن أنه ليس كذلك
    Artık öyle olmadığını biliyorum. Open Subtitles وأنا أعلم الآن أنه ليس كذلك
    Hayır, öyle değil. Dışarıda bir yerlerde. Open Subtitles كلا, أنه ليس كذلك, أنه في الخارج
    Benim için öyle değil. Open Subtitles ليس لي أنه ليس كذلك.
    Hayır, korkarım öyle değil. Open Subtitles ,لا , خائف أنه ليس كذلك
    Hayır, öyle değil. Open Subtitles لا , أنه ليس كذلك.
    Hayır, hayır. öyle değil. Open Subtitles أوهـ لا,لا أنه ليس كذلك.
    Ama sence öyle değil gibi. Open Subtitles يبدو أنه ليس كذلك
    Hayır Jackie. Onunla böyle olmadığı için beraberim. Open Subtitles كلا, جاكي, أنا معه لأنني كنت أظن أنه ليس كذلك
    Havanın kirli olduğunu göremeyebilirim ama bu kirli olmadığı anlamına gelmez. Open Subtitles نحن لا نرى أن الهواء ملوث لكن هذا لا يعني أنه ليس كذلك
    Garsonlara olmadığı halde babanın doğum günü olduğunu söyledim. Open Subtitles أخبرتهم أنه عيد ميلاد أبوكِ بالرغم أنه ليس كذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more